2.bölüm

108 6 7
                                    

"Dur gelme! Yoksa seni vururum..."

Ümit odanın kapısını açar açmaz şaşırdı ve konuşmaya başladı "Umut bırak o silahı yoksa başına geleceklerden ben sorumlu değilim!" dedi dedikleri korkmama sebep olurken kendimi uyardım dik durmalıydım ve korkmamalıydım "Bana bak mafya bozuntusu tipli adam! (tamam kabul korkuyorum anne gel kurtar beni) Sen hayatıma nasıl girdin, nereden girdin bilmiyorum ama bütün hayatımı mahvettin anlıyor musun? Ben burada olalı daha doğrusu bu odaya mahkum olalı iki gün oldu! Ailem beni ne kadar merak etmişlerdir sen biliyor musun?" artık ağlıyordum dik durmalıydım bu adamın elinden kurtulmam lazımdı. "Sen benim hayatımı mahvettin beni kaçırdın yetmemiş gibi namusumu istedin" dedim ve gözlerini gözlerime dikti ona bakarken korkudan altıma kaçırabilirdim korkutucu bir tipi vardı (he Umut böyle taş bir adamın yanında altına kaçır. Kaçır hiç çekinme) Ümit bu fırsatı kaçırmayıp üstüme doğru gelmeye başladı ve ben o anda kendimi toplayıp "Ümit gelme üstüme yoksa seni vururum!" sesimi korkutucu tutmaya çalıştım ama başarılı olmadı "Yapamazsın iyilik meleği sen Ümit'in umudu olcacaksın" dedi ve hala üstüme doğru geliyordu ben bu sefer silahı onun üzerinden çekerek kafama dayadım Ümit olduğu yerde kaldı ben hemen yere bakarak konuşmaya başladım "Hadi şimdide gelsene üstüme mafya bozuntusu tipli adam" (Umuut o zaten mafya yahu) dişlerini sıktı ve elini saçlarının arasına daldırdı ve sinirle çekti saçlarını ve konuşmaya başladı "Bana bak Umut Keskin birincisi ben zaten mafyayım (evet arkadaşlar şimdi nanayı yediik) beni daha fazla sinirlendirme bırak o silahı yere!" dedi ve adeta kükredi. Ben ise onu dinlememe kararı aldım konuşaya başladım (he dinleme devam et) "Ne oldu korktunmu mafya bozuntusu" "Umut bırak o silahı ben seni seviyorum!" dediği şey ile şaşırmıştım seviyorummu? Dedi şimdi Ümit yoksa ben mi? Yanlış anladım kulaklarım dediği kelime ile yankılanıyordu iç sesim "Umut aldırma onu silahı bırakman için öyle söylüyor" dedi iç sesime hak vererek kafamdaki silahı ona doğrultarak konuştum "Demek beni seviyorsun ha? Ulan seven adam sevdiği kızı kaçırır mı? Hadi onuda geçtim namusuna ele geçirmeye kalkışırmı be! Sen kiim sevmek kim mafya bozuntusu" dedim ve silahın tetiğini çektim ve ona son cümlem şu olmuştu "Sen eğer beni gerçekten sevmiş olsaydın beni kaçırarak namusumu elimden almaya çabalamazdın ve Ümidin bir Umudu olmayacak" dedim ve Ümit'e ateş ettim. Ben nasıl bu kadar soğuk kanlı olabiliyordum bilmiyorum ama biraz olsada korkmuştum üstümdeki örtü ile bir sağa bir sola doğru koşuyordum ki içeri giren adamların ve Asya Teyze'nin bana bakması ile durdum korumalar hemen Ümit'i yerden kaldırıp odadan çıkardılar. Ben ise Asya Teyze'ye bakıyordum oda şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. Ben hemen bir yan odaya giderek (evde zaten iki oda vardı) elbiselerimi bulup hemen giyindikten sonra Asya Teyze'ye bakmaya diğer odaya gittim ama kadın hala aynı yerinde duruyordu ben hemen masanın üstündeki sülahiden su doldurarak Asya Teyze'ye verdim ve onu koltuğa oturtarak odadan çıktım. merdivenlerden yavaş yavaş iniyordum ki (tabi elimde silahla) Asya Teyze bana seslendi "Umut gitme kızım bu adamlar sen kaçtın diye seni döve öldürürler gitme kızım"ben arkam dönük bir şekilde Asya Teyze'yi dinliyordum ve sonra ona doğru dönüp konuşmaya başladım. "Bak Asya Teyze sana sadece bir kelime söyleyeceğim eğer seninde bir kızın varsa anlarsın beni" dedim ve arkamı dönerek merdivenleri inmeye devam ettim... bugün şanslı günümdemiyim bilmiyorum ama evde kimse yoktu hemen kendimi sokağa atarak koşmaya başladım başlamasınada burası nasıl bir yer ya hem sokak bile değil ki burası sadece ağaçlar var başkada birşey yok hani derler ya kuş uçmaz kervan geçmez diye hah burası tam öyle bir yer ben kendi kendime düşünürken (neyse buranında bir çıkış noktası vardır dedim) koşmaya devam ederken birde arkama bakıyordum ki ayağıma bir şey takıldı ve yere düştüm kafamı yerden kaldırdığımda bir çift ayyakabı gördüm hemen kafamı kaldırarak yukarı doğru baktım ve gözlerime inanamadım bu o çocuk teyzenin çantasını çalmaya çalışan velet bu o ben hemen üstümü düzelterek ayağa kalktım ve bizim velet konuşmaya başladı "beni hatırladınmı iyilik meleği?"dedi (ben galiba bugün yürek yedim)"hatırladım hatırlamaz olurmuyum seni hiç unuturmuyum" "oo bakıyorumda unutamamışsın beni iyilik meleği" dedi ve kolumdan tutarak konuşmaya başladı (tabi benim gözler yerde)"bana bak iyilik meleği şunu ilk önce öğren buradan çıkış yok sen artık Ümit'in Umudusun o yüzden buradan çıkış yok sen artık ümitinsin anladınmı beni!!"diye bağırdı ben ise ağlayarak olumlu anlamda kafamı salladım(tabi ben kaçma planı düşünürken) beni kolumdan tutup eve doğru götürmeye başlarken konuştu" Ümit abiyi karnından vurmuşsun vurmuşsunda diyemem mermi sıyırıp geçmiş adam iyi yani becerememişsin onu öldürmeyi iyilik meleği ha şunu da unutmayalım ben yaman benden bir şey istersen sadece bana söyleyeceksin Ümit abi gelene kadar diyeceğim ama adam zaten geliyor yolda" dedi (ben bu duruma içimden de olsa seviniyordum çünkü Allahıma şükürler olsun ki birini öldürmemiştim ama buradanda kaçmak istiyordum bir yanımda kalda Ümit'i gör diyor bir yanımda bırak ölsün namus düşmanı diyor ) ben yaman'a dönerek bende "Umut demeden sözümü kesti"senin adını biliyorum boşuna söylemene gerek yok! iyilik meleği"dedi(iyide yaman benim adımı nereden biliyor ki?) eve doğru yürüyorduk ve hiç konuşmamıştık (çünkü ben plan düşünüyordum) benim iç sesim kaç diyordu ve bunu yapmanın da zamanı geldi ama yaman kolumu sıkıyordu istediği kadar da sıksın kolumu kurtarana kadar da deneyecektim yamana baktım elindeki telefonla uğraşıyordu ve kolumu da gevşek tutuyordu ben içimden (planımı harekete geçirme zamanı geldi Umut)dedim
ve evet kolumu kurtarmıştım koşmaya başlamıştım Yaman arkamdan koşarken ben. önümde çalınan korna sesi ile durdum sanki o an kalbim korkudan yerinden fırlayacak gibi oldu ve hemen kendimi toparlayarak arabanın içindekilere baktım içeriden bana bakan iki çift kahverengi göz ile başbaşa kaldım ve yamanın kolumu birden tutması ile kendime geldim ama canımı çok acıtmıştı o yüzden ben birden bağırınca Ümit sinirli bir şekilde arabadan inip yamana bağırmaya başladı"sen kimin canının yaktığının farkındamısın"diye yamana hala bağrıyorken benim birden gözlerimin önünün karardığını hissetim ve hemen arabaya yaslandım ki Ümit bu durumu fark edip hemen yanıma geldi"iyimisin canım" dedi bende kafamı olumsuz anlamda sallayıp konuşmaya başladım"eve gitmek istoyorum annemin babamı özledim ben hem ne var ki beni evime götürsen" dedim ve bir küçük çocuk gibi ağlamaya başladım tabi Ümit bunlara aldırmadı ve beni eve getirdi eve girmiştik ben hemen merdivenlere yöneldim ve yatabileceğim bir oda aramaya başladım ben tam sağımdaki odanın kapısına elimi uzatmıştım ki arkamdan gelen ses ile durdum "orası bizim odamız değil canım"dedi. Arkamı döndüm ve baktım ki tabi ki bu kişi Ümit'ti merdivenlerin solundaki bir odaya götürdü beni içeri girdiğimde oda yine aynı renkti herşey yine a'dan z'ye herşey pudara pembesi idi ben hemen ümite dönerek "yinemi aynı renk sıkıldım ya" dedim ümit aramızdaki mesafeyi sıfıra indirerk konuşmaya başladı "bu renk sende ayrı bir güzel" o an sanki midemde kelebekler uçuşuyordu kalbim yerinden çıkacak gibi oldu ben hemen ondan kurtulup konuyu değiştirerek "Ümit yaraların nasıl iyimi" dedim oda hemen sinirli bir şekilde cevap vererek"iyiyim hemde çok iyim" dedi ama sanki beni dövecek gibiydi ben odaya göz gezdiriken bi yandanda kendim için yatacak yer arıyordum ama bu odada bir yataktan ve iki komodinden başka birşey yoktu bu durum beni sinir etmişti Ümit'e sırtım dönük bir şekilde konuşmaya başladım "ümit neden bu odada bir yatak var benim seninle yatmamı bekliyorsan yanılırsın seninle yatacağıma yerde yatarım daha iyi "demiştim zaten bekar bir kızın bekar bir oğlanla yatmasını nasıl bekleyebilirdiki ben ümite tekrar dönerek "Ümit sen burada yat nasıl olsa yaralısın ben aşağıda koltukta yatarım"dedim o gülerek bana"ben zaten seninle yatmayacağım ki benim odam yan tarafata" dedi iyide o zaman neden diğer odaya burası bizim odamız değil dedi kesin bu işte bir iş var zaten yüz ifadesindende belliydi kesin o odada birşey var ben emindim ve diğer yandanda üzülmüştüm bu duruma sanki hem bana ne oluyordu anlamıyordum ki ben niye elin oğluyla yatayım ya tövbe tövbe ben burada kalarak gerçekten kafayı sıyırdım herhalde Ümit sırtını dönmüş kapıya doğru ilerliyordu tam o sırada ben kendimi tokatladım beymindeki düşüncelerden kurtulmak için ümit tekara bana bakarak güldü"neden tokatlıyorsun kendini" dedi ve kahkaha atmaya başladı ahhh ben onun odada olduğunu tamamen unutmuştun benim yüzüm kızarken ona odadan çıkmasını söyledim ve o odadan çıkarken bana "dolapta geceliler var giyebilirsin" dedi ve odadan çıkıp gitti ben hemen kapıyı kilitleyip banyoya doğru yöneldim üstümdekileri çıkarıp hemen bir duş alıp geceliklerimide giydikten sonra kendimi yatağa atarak uyumaya başladım...

BÖLÜM SONUDUR VOTE VE OY BEKLİYORUM SİZİ SEVİYORUM HA BU ARADA İLK KİTABIM VE ILK DENEYIMIMDIR...

❤💜💚❤💜💚❤💜💚❤💜💚❤💜
Allaha emanet olun sizi seviyorum okuyucularım...❤💜💚

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 10, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ümit İle UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin