İlk hikayem olduğundan eksiklerimi maruz görün umarım siz beğenirsiniz ve bende yazmaya devam ederim... MULTİMEDYA DURU
Her zaman ki gibi güne uykusuz başladım. Bu sefer gece gerçekten ders çalışmıştım. Sınav haftaları yaklaşmaya başlamıştı. Resmen hayattan bozmuş modundayďım. Yataktan kalktığım an bir titreme karşıladı beni. Dolaptan hemen hırkamı aldığım gibi giydim. Odadan çıktığım an burnuma değişik kokular geldi. Sanırım evdeki deli evin kokusunu değiştirecek denemeler yapıyordu. Burnum beni direk mutfağa götürdü.
Tahminlerimde yapılmamıştım ve gülerek başladım konuşmaya "Şef Mira bugün ki menünüzde neler var acaba?" şebeklik edasıyla cevap verdi "Taze sıkılmış portakal suyu eşliģinde İtalyan mutfağından Lö Yumurta, hepsi sizin için özel hazırlanmıştır emrinizdeyim Bayan Duru"
Evet Mira bugün fazlasıyla enerjikti. Onun enerjisi beni aştığından kendime gelebilmem için bir duşa ihtiyacım vardı.Dersimin başlamasına daha 2 saat vardı, yetişirim umuduyla kendimi ağırdan almaya karar verdim. Duştan çıktığımda soğuk havadan ötürü her ne kadar sevmesemde saçlarımı kurutmak zorunda kaldım. Koyu renk jean ve kırmızı-siyah kareli gömleğimi giydikten sonra "Mira" diye haykırışlarıma yanıt gelmiyordu. Mutfak kapısında pembe kağıda yazılı bir not buldum, şöyle yazıyordu "Şef Mira yemeğinizi hazırlamış bulunmaktadır, yemeden önce yumurtanızı ısıtmanızı tavsiye ederim. Psikolojim de bozulduğu için şuan okul yolundayım. Öpüldünüz."
Mira ile arkadaşlığımız lise yıllarına dayanıyordu. Ergenken tanışmıştık birbirimizle. Birbirimizin sivilceli, şişman, çirkin hallerini kabullenip dost olduk. Lise bitince evrim geçireceğimize inanıyordu ve başardık da... Üniversiteyi ikimizde İstanbul'da okumaya karar verince aynı evde yaşamayı planladık. Ailelerimiz önce bize bakıp tereddütte kalsa da ağlama zırlama derken ikna etmeyi başardık.
Yaklaşık 2 buçuk senedir beraber yaşıyoruz. Birbirimizin günde kaç kez tuvalete gittiğine varana kadar her şeyimizi biliriz. Mira psikoloji ben ise turizm okuyorum. Kutu gibi evimizde sempatik bir hayatımız var.
Montumu ve siyah çizmelerimi giydikten sonra çantamı alıp evden çıktım. Tesadüfen bulduğum taksiye atlayıp okula gideceğimi belirttim. Okul demişken; Okul dersler ve sınavlar olmasa iyi biri aslında. Ortamı, öğrencileri, hocaları seviyorum yani. Ama işte sınavlar... Yorum yok...
Okula geldiğimde biri kolunu omzuma attı. Başta irkilsemde kafamı yana çevirdiğimde karşılaştığım yüz tanıdıktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLGUN SEVGİLİM
RomanceAşkın yaşı olur mu sizce? Bizce yok... Peki ya onlara göre... Zaman gösterecek diyelim... Birbirilerinin yaş itibariyle oluşan farklılıklarını yok sayabilecekler mi? En önemli soru gerçekten sevilip sevilebilecekler mi? Okuyalım ve anlayalım...