2.BÖLÜM"ANNE KOKUSU "

366 30 25
                                    

Keyifli okumalar diliyoruz.

Gözlerim buğulu göremiyorum yine. Burnumda bir koku var genzimi yakan. Kulaklarımda bir ses.

Ah, hayır bu ses değil. Bir haykırış. Bu bir enkazdaki bir şeylerin yıkılma sesleri;zihnimin karanlık köşelerinde yankılanan,vaveylalarını her haykırışta ruhuma katan.

Sonra ellerime saç telleri geliyor. Biraz sertleşmiş, birazda kötü kokan. Saçları yavaşça burnuma doğru götürüyorum.

Saçlar yanık kokuyor.
Savaşmışlar her bir teli acıyla. Savaşıpta mağlup düşmüş her bir zerresi.

Sonra acı bir feryat yankılanıyor, sessizliğin hüküm sürdüğü cesetlerle süslenmiş olan beynimin odalarında.

Ve bir tane daha.

Sesin geldiği yöne doğru yöneliyorum. Yürürken ayaklarım yapış yapış oluyor. Katlettiğim umutlarım kanı ayaklarıma bulaşıyor. Ve her bir damlası vicdanımı sorguluyorlar.

Kapıyı açıyorum yavaşça, gıcırtısı kulaklarımı çınlatıyor. Ayaklarım titrekçe odaya yöneliyor. Sonra bir kız görüyorum.

Kestane rengi saçları omuzlarına dökülmüş. Üzerinde kar beyazı bir elbise var, elbisenin eteklerinde ise siyah çiçekler. Sesimin geldiği yöne doğru odaksız bakan yosun yeşili gözlerini dikiyor.

Bana bakıyor ama görmüyor.

Göremiyor.

Buna rağmen gözlerindeki parıltı canımı acıtıyor. Mutsuz değil. Aksine dünyanın en mutlu çocuğu gibi görünüyor.

Sonra elindeki bişey dikkatimi çekiyor. Bunlar saç teli. Kızıl- turuncu karışımı saçlar yumuşak gözüküyor. Yavaşça burnuna götürüyor ve ciğerlerine hapsetmek istermiş gibi içine çekiyor.

Ama hâlâ neden çığlık attığını anlamadım.

Ardından bir hıçkırık sesi duyuluyor. Sol tarafa doğru dönüyorum sonra o kıza benzeyen bir genç kız görüyorum. Beyaz elbisesi kirlenmiş,simsiyah saçları karışmış. Gözünde düşmek için bekleyen bir yaş var. Yavaşça eline ilişiyor gözlerim. Sımsıkı yumruk yapmış küçük avuçlarını, öyle ki parmak boğumları bembeyaz geçmiş. Sonra uzun kirpiklerinin süslediği gözlerini doğrudan gözlerime dikiyor.

Bana bakıyor ve beni görüyor.

Diğer kızın aksine olan kömür karası gözleri korneamı delip geçmek istermiş gibi inceliyor.

Kulakları sağır edecek bir çığlık koparıyor ruhunun derinliklerinden gelen. Minik avuçlarını açıp aniden elindekileri havaya fırlatıyor.

Uçuşuyor şimdi havada yanık kokulu hayallerim.

Uçuşuyor şimdi asla kokusunu soluyamadığım annemin bir zamanlar pamuk kadar yumuşak olan saçları.

Şimdi ise küle dönmüş o saçlar. Yavaşça kokluyorum, içime hapsediyorum her bir telini.

Şimdi anlıyorum.

Benim annem yanık kokuyor.

En az küle dönmüş umutlarım kadar.

Beyaz elbiseli minik kıza çeviriyorum gözlerimi her şeyden habersiz olan. Odaksız bakıyor yine gözleri. Sonra kömür gözlü kız geliyor yavaşça yanına. Küçük kızın kulağına doğru eğiliyor Benim anlayamadığım bir şeyler fısıldıyor. Minik kızın ilk başta dudakları titriyor, yosun yeşili gözleri buğulanıyor.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 23, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kör UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin