Bugün benim için çok heyecanlı bir gündü. İki gündür gemide geçirecegimiz tatil için annemden izin almaya çalışıyordum ve sonunda annemden izini kaptım. Can, Samet, Eymen, Ecrin, Su ve Rüya 'nın geleceğini söylemiştim. Can ve Samet benim çocukluk arkadaşlarım Eymen ise sevgilimdi. Annem onlara çok güveniyordu zaten bu tatile izin verme sebebi de onlara olan güveniydi.
Annemle gemiye bineceğimiz limana gelmiştik. Babam beni uğurlamaya gelememisti cunku şirkette önemli bir toplantısı vardı. Annemle vedalaştıktan sonra gemiye bindik.
Ecrin, Su, Rüya ve ben bir odada kalırken erkekler karşımızdaki odada kalıyorlardı. Eşyalarımızı yerleştirdikten sonra hep beraber aşağıya indik.
Ecrin " İnanamıyorum sonunda eğlenecegiz " diye cırladı. Ecrin aramızda sevgilisi olmayan tek kişiydi. Ve kaptanı görür görmez yazmaya başlamıştı. Kaptanımızında gideri vardi yani. Bizden bir iki yaş büyüktü. Adınında Yiğit olduğunu biliyorduk.
Canımız sıkılmıştı ve klasik şişe çevirmece oynamaya başladık. İlk şişeyi ben çevirdim ve soru kısmı Samet'e cevap kısmı ise Ecrin'e çıktı. Samet " Doğruluk mu cesaret mi sarı kafa" diye sordu. Ecrin kendine sarı kafa denilmesinden nefret ederdi ve bu yüzden Samet'in omzuna yumruk geçirmişti. Samet " Sarı kafaya bak sen, kızım sen bizden habersiz boksa falan mı gittin?" diye sordu ve bu konunun çok uzayacağını bildiğimiz için Su " Hadi yaa devam edelim " dedi. Ecrin cesareti seçti. Samet " Git ve Yiğit kaptana öpücük at " dedi. Ecrin' inde utanma duygusu olmadığından gitti ve öpücük attı. Yiğit Kaptan Ecrin'e ' neyin kafasını yaşıyorsun ' der gibi baktı. Biz gülmekten ölüyorduk. Oyun bir kaç tur daha devam etti. Oyun sırasında Can birini telefonla işletirken Su da denize atlamak zorunda kaldı. Ben " Su suya kavuştu " diye iğrenç bir espri yaparken Can " Miray 'da aya kavuşsa " diye iğrenç bir espri yapınca Ecrin ve Rüya daha fazla dayanamayıp bizi de denize ittiler ardından kendileri de atladılar ve hepimiz denizde eğlenmeye başladık. Yorulunca herkes odalarına dağıldı ve kıyafetlerimizi değiştirdik sonra uykuya daldık. Birkaç saat uyuyunca artık uyuyamayacağımı anlayıp yataktan kalktım zaten odada kimseler yoktu aşağıya indim. Herkes buradaydı Eymen " Uyuyan güzelimiz Miray Hanım da geldi " dedi. " Neden beni kaldırmadınız " diye isyan ediyordum ki .... ileride zıplayan balinalar dikkatimi çekti herkes benim baktığım yere bakmaya başlamıştı. Biz balinaları izliyorduk ta ki gemi sert bir şekilde sarsılana kadar. Biz ne oldugunu anlamazken Yiğit Kaptan " Gemi hasar gördü ileride bir ada var orada durmamız gerekecek " dedi. Hepimiz endişe ve biraz korku ile olanları anlamaya çalışıyorduk ve gemi adada durdu. Şimdi ne yapacaktık? Gemiyi tamir edebilecek miydik? Peki bundan sonra ne olacaktı???Burası neresiydi?????Kitabım hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Tuzaklar
HorrorBilinmeyen bir adada saklanmış bir çok tuzak... Bakalım bu adadan kurtulabilecekler mii????