SUPERNATURAL

373 12 5
                                    

1.Bölüm SUPERNATURAL

Dünya turunda olan kahramanlarımız Helen Drake ve Luke Benson her bölümde bulundukları ülkelerin dizilerinin içinde bulacaklar kendilerini. Karakter özelliklerinden dolayı değişik ve eğlenceli bölümleri sırasıyla okuyacaksınız.

Aman tanrım ne harika bir medyumdu hayatımdaki herşeyi bilmişti Luke ile aramızdaki bağın derecesini Luke'un fiziksel özelliklerini hatta geçmişte yaşadığım şeyleri aslında medyumculuğa karşı olmama rağmen bu Türkiye'deki medyumlar baya iyiydi yarım İngilizceleriyle bile. Çıkışta madalyona benzeyen bir kolye vermesi bile büyük bir incelikti bir de ne demişti 'Sen çılgın birine benziyorsun bu madolyon çılgınlığını tamamlayacaktır. Canın sıkıldığında ellerini üzerinde gezdirmen yeterlidir.' Aslında biraz tırsmıştım nasıl bir madalyon beni eğlendirebilirdi ki? Şu an öğrenmek için önümde bir engel yoktu ama medyum çadırının önünde beni bekleyen Luke dikkatimi dağıttı.

-Ne oldu? Ne anlattı?

İçerde olanları hayat hikayemi anlatışını söyledim ve en sonunda tişörtümün içinden çıkartıp güneşte parlamasına izin verdiğim madalyonu gösterdim.

-Nedir bu Helen?

-Bir madalyon medyum kadın beni eğlendireceğini söyledi hadi deneyelim.

-Üzgünüm ama yetişmemiz gereken bir Amerika uçağı var. Sadece 3 saat var İstanbul Trafiğini ve Atatürk Havalimanını biliyosun ancak yetişebiliriz. 

-Ama denemek istiyodum

-Amerika'da denersin hem gerçek olduğunuda sanmıyorum seni kandırmışlardır.

-Sen bana saf mı diyosun?

-Asla ağzımdan öyle bir şey çıktı mı? Hadi gel daha taksi bulmamız gerek.

Kolumdan sürükleyerek yolun kenarına sürükledi tıpkı bakıcım gibi davranıyodu, normalde çok eğlenceli esprili bir insan ama dışarıda bazen çok sıkıcı olabiliyor işte. Yarım saattir kol sallamasına rağmen sadece bir taksi durdu ona da daha itiraz etmeye kalmadan kurnaz bir kadın binip gitti Luke beni tutmasa görürdü ancak tuttu işte. En sonunda kolu kopcak duruma gelen sevgilimi kenara çekilip beni izlemesini söyledim. İlk gelen taksiyi görünce bir ıslık çaldıktan sonra TAKSİ! diye bağırınca durmak zorunda kaldı. Başka bir kurnaz taksimizi kapmadan hemen bindik. 

-Öğrendin mi nasıl taksi çağıracağını?

-Islık çalmayı öğrenmem gerekiyor.

-Öğretirim merak etme cahil.

-Ben mi cahilim?

-Asla ağzımdan öyle bir şey çıktı mı?

-Laflarımı bana satma!

Taksicinin sorusuyla konuşmam bölündü.

-Konuşmanızı bölmek istemem ancak nereye gidiyoruz?

-Özür dileriz Atatürk Havalimanına gideceğiz. Kaç saatimiz kaldı Luke?

-2 saat 15 dakika 

-Yetişebiliriz miyiz?

-Evet sanırım yetişicez.

-Amerika'yı çok merak ediyorum.

-Ben küçükken gitmiştim annemle babam ayrılmadan.

Annesiyle babası hakkında konuşulunca hep yüzü düşüyordu. Ben de bu durumlarda hep onu mutlu etmek zorunda olduğuma inanırdım ama bu sefer aklıma bir şey gelmiyordu Amerika belli ki ona annesiyle babasını hatırlatıyordu ne bulabilirim diye düşünürken elim zincirinin uzunluğundan karnıma kadar gelen madolyana takıldı. Tişörtümün içinden çıkartıp. Güneşe tuttum sanki içindeki bir şey beni heyecanlandırıyodu.

DİZİLANYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin