İŞGAL/2

556 31 15
                                    

Selamn aleyküm kardeşler.

Multimedia'daki Amine. Ve dinlemek isteyenler için kafede çalan farsça şarkı.

Ömer babası ve Hale anne evden gitmişlerdi.

Salona gidip kendini kanepelerden birine attı.

Nahide teyzeye dair ne varsa düşünüp duruyordu.

Yaşlı kadın onun hayatında derin izler bırakıp gitmişti.

Parça parça dokunmuştu ruhuna, ilmek ilmek işlemişti çiçek kokulu baharları, Amine'n,n kar kokan yaralarına...

Hayatındaki ilk güzel şeydi belki de, gülümsemeyi ilk öğretendi.

Nahide Hanım'ın kıkırdamaları, gülerken kızaran elmacık kemikleri, kırışan alnı, yanağında beliren gamzeleri doluştu aklına. Ne kadar da güzel gülerdi diye düşündü.

Kalbine götürdü elini, gözlerini sıkıca yumdu.

Yamuk bir şekilde uzanmıştı sert beyaz keten kanepeye. Saçları savrukça sallanıyordu.

İçiçe geçmiş elektriklenmiş saçlarını umursamadı.

Nahide Hanım'ın yumuşak ellerini düşündü.

Elini daha çok bastırdı, cayır cayır kavrulan kalbinin üstünde, gözlerini daha sıkı yumdu.

Neden bi haber bile vermemişlerdi ki? Neden yaşlı kadınla konuştuğu onca telefon konuşmasında bir kez bile anlayamamıştı hasta olduğunu? Son günlerinde olsun çağırsalar olmaz mıydı?

Gözlerinden damlayan yaşları sertçe silip doğruldu.

Telefonu çalmaya başlayınca bir an açmakta tereddüt etti.

Mehmet'i henüz affetmemişti. O bile gizlemişti Nahide Hanım'ın hastalığını.

Ne çok sevdiğini en iyi o bildiği halde susmuştu.

Tek yaptığı cenazesine çağırmaktı ki, cenazeye bile gitmemişti genç kız. Kaçmayı seçmişti.

Yine de bu hayattaki en yakın dostu, tek dostu olan Mehmet'i tek kalemde silip atamazdı.

Telefonu açtı.

''Amine?''

Görüşmedikleri 1 ay boyunca ne kadar özlediğini fark etmişti.

''Efendim?''

''Ağladın mı sen?''

''Boşver.''

''Bir daha hiç görüşemeyeceğimizi düşünmeye başlamıştım.''

''Öyle düşünmüştüm aslında.'' Dedi soğuk ses tonuyla.

'' Olan oldu. Hiç bir şeyi geri çeviremem. Kader Amine, Kaderden kaçamayız.''

''Kader dediğin şey bizim seçimlerimizdir, her neyse seni yüzyüze haşlamak istiyorum. Geçen sürede acımın ve öfkemin hiç geçmediğini bil.'' Dedi Amine sessizce.

''Tamam tamam.'' Dedi Mehmet hafif bir gülümsemeyle.

Amine'yi görecek olmasına sevinmişti.

''Tamam yarım saate hazırlanır çıkarım , Sunshine'da buluşalım mı?''

'' Uyar.'' Dedi Mehmet, Amine'nin en sevdiği kafenin bu olduğunu, oranın tatlılarına ve sıcak çikolatalarına bayıldığını biliyordu.

Anılar diye düşündü genç adam, bazı anılar hiç eskimez. Bazı anıların, tarihin tozlu sayfalarında, kenarları yaldızlıdır, onca kirin pasın arasında yıldız gibi parlar bazı anılar..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 31, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İŞGALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin