GİRİŞ : TOPRAK KAYMASI

213 17 4
                                    

Herkesin bir hikayesi vardır, benim hikayem onunla başladı.

Ayfer..

Ayfer'im ,  benim ay ışığım  ismi dudaklarıma değdi an midemde ki kelebekler can veriyor. . Gülüşü kulaklarıma iliştiği zaman diğer seslere sağır oluyorum..

Nasıl mı başladı benim hikayem? 

Her insanın hayatında toprak kayması olur. Benim hayatımda ki toprak kayması felaketim oldu.. Toprak kaymış olsa da çiçek yetişmekten vazgeçmez ya o da heyelan olan yüreğime tohumlarını bıraktı.  O tohumlar o toprakta filizlenip güzel bir çiçek oldu..

Ayfer  öyle bir anda geldi..  O  ay ışığı idi ve  ben onun ışığıyla sönük kalan bir yıldızdım. Hayallerim suya düştü, geleceğim yok oldu lakin Ayfer  güldü.. Belki de bu benim en büyük felaketimdi kim bilir? 

3Yıl Önce - Hayatımın toprak kayması yaşadığı gün.

Anneme sofra kurmasına yardım ederken bir yandan da abimi göreceğim sevinci ile dolup taşıyordum. Üniversite üçüncü yılıma başlamış olsa da ortama ancak ayak uydurabilmiştim. normalde insanlar yüzüme dikkatlice baktıklarında rahatsız oluyorum bunu atlatmam fazlasıyla uzun sürmüştü.. Vitiligo hastalığı ile doğmuştum bu da yetmez gibi kaşımdan kulağıma kadar morumsu  bir doğum lekesi vardı. sinsi beyazlık kremlerle tedavisi sürse de yüzümde ki doğum lekesi için bir şey yapılmıyordu. Hoş beyazlık beni sevdiği için benden gitmek bilmiyordu.  " Anne valla ben istesem yaprak sarması sarmazsın."

Annem kahkaha atarken salatayı karıştırıyordu. " Eşek sıpası sen geldiğinde böyle sofra kurmadım mı ? "
Yanağına öpücük kondurdum. " Sultanım yerim seni! Seni kızdırmak çok güzel. " dedim yanağını mıncırdım. " uğraşma benle geliyor terlik." dediği an içeri kaçtım.  Biliyorum tam isabet ederdi o terlik. " Kız sinsirella sen neden oturuyorsun? "

" Of abi uğraşma ya lise sınavına ne kaldı. "

" Yahu derste çalışmıyorsun oturup televizyona bakıyorsun. "
Gözlerini devirip kollarını birbirine sardı. Annem içeri salata ile geldi. " Ben 20 yaşındayım böyle ergenlik yaşamadım ya."

" Oğlum bir sus vır vır vır başımın etini yedin. " dediğinde dişlerimi gösterdim buna gıcık olduğunu biliyordum. Bana kızgın bakış içeri geçti,   babamın boş olan köşesine gözüme takılınca  içim istemsizce sızladı. Babamdan ayrılalı 5 yıl olmuştu,  kanserin son evresinde anlamıştık anlayınca da çok geçmiş olmuştu. Zi çaldığında düşüncelerimden sıyrılmıştım abim göreve gittiğinden dolayı 3 aydır görmemiştik,  kendisi komandoda.. Vatanı onun her şeyi bizde seviyoruz ama onun  vatan aşkı bambaşkaydı. Sınavlara girip  askerde kaldı.  " Koş hadi en sevdiğin abin geldi. " dediğimde koşarak kapıya gitti bu sırada annem içeri girdi elinde ki bardaklar ve tabaklarla." Abii! Abimin komutanları geldi o yok!." dediğinde Fatma,  annemin elindekiler yere düşüp paramparça oldu..  O gün eve bir ateş düştü,  evin temeline kadar yandı tutuştu sonra ev evlikten çıktı.. Taş taş üstünde kalmadı her şey toz toprak oldu fakat bunu gören sadece bizdik..

*

Abimin şehit haberi darmaduman etmişti,  ben okulu bırakmıştım evin erkeği olarak işe gitmem kardeşimi okutmam ve artık komadaki anneme bakmam gerekiyordu.. Annem olayı duyduktan sonra fenalık geçirip bayıldı.  Hastaneye gittiğimizde beyin kanaması geçirdiğini öğrendik,  bayıldığından sonda bir daha uyanmadı sonra bitkisel hayata girdi.. Dedim ya hayatımdaki en büyük toprak kaymasını o gün yaşadım,  kıyamet gibi bir şeydi ama dünya sadece benim başıma yıkıldı..

**

Kısa hikaye yazmak istedim çok uzun zaman önce yazmıştım diğer hikayelerden sonra başka bir hikayeye başlamak nasip olmadı.. Tek temennim Aslan Pençesini Bağımlı,  hırçın mavi ,  baba tarafı kadar sevmeniz. Kısa kısa yazacağım için bölüm aralıklarla çok uzun olmayacak. Sizi seviyorum her şekilde yanımda olduğunuz için teşekkür ediyorum. 💕

İlk bölümde bazı duyguları veremezsem bile ileriyen kendiniizii saklayın🌸

Yazılış tarihi ; 19.10.2017

Yayımlama tarihi ; 22. 06.2019 00.50

Aslan Pençesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin