BÖLÜM BİR ; HEYELANDA AÇAN ÇİÇEK

69 9 3
                                    

Kardeşimin okulundan arayan öğretmeni yüzünden uykumun en güzel anına veda etmiş bulunmaktaydım.

" Efendim Firdevs Hanım. "

" Aslan Bey acilen okula gelmeniz gerekiyor. " yataktan bir anda fırladım.

" Fatma iyi mi ? Ona bir şey mi oldu? "

" İyi sakin olun yine kavga etti eğer hemen gelmezseniz Müdür bey onu okuldan atabilir son senesi böyle bir şey olmasını istemeyiz. "

" hemen geliyorum. " diyip telefonu kapattım. " Ah Fatoş yine neden kavga etti. " pantolonumu giyerken  sweatshirt giyip kapşonu ile yüzümü azda olsa kapatmıştım.

Bisikletime atlayıp hızlıca okula gittim. toplum içinde olmaktan hiç ama hiç hoşlanmıyordum. Bu yüzden toplu taşımaya binmek yerine bisiklet almıştım. Bisikletimi güvenliğe bırakıp hızlıca içeri girdim.

Müdürün kapısının önüne kadar koştum. Bisiklet ve bu dik merdivenler nefesimi kesmişti.

Fatoş'u gördüğümde birine nefret dolu bakıyordu. Baktığı kişinin sırtı dönüktü. Sonunda erkek dövmeyi bırakıp hemcinsleri ile kavga etmeye başlamıştı. Bu da iyi bir şey!

" Fatoş! " sert bir şekilde seslendim. Abi olmak çok zordu , ergen bir kız kardeşe sahipseniz hele! Bu sırada sırtı dönük büyük ihtimalle dayak yiyen kızdı,  bana doğru döndü.. Ama nasıl döndü, aleviyle ateşiyle yakarak döndü.. Masmavi gözleri açık teni kumral saçları ile kavurarak kül etti.

Kendime gelmek için çok zorlandım, kalbim çıkacak gibi atıyordu. Nefesim hızlandı, neden bu kadar hızlandı? Merdiven, kesinlikle merdiveni bir daha öyle çıkmayacağım!

Gözleri yüzümü bulduğununda herkes gibi yüzünü buruşturduğunda ancak kendime geldim! Ne yapıyordum ben! Ay kadar güzel bir kadın bana bakacağını mı ? .. Hızlıca Fatoş'un yanına gittim. " İyi misin ? " diyerek sarıldım. " Bak bu sefer ben başlatmadım. "
" Tamam bu sefer inandım." diyerek saçını öptüm. " ama bu arkadaşından özür dilemeyeceğin anlamına gelmiyor. "

" Ama ab-"

" Fatoş'um lütfen." yüzüne bakmaya cesaretim olmadığından oldukları tarafa dönemedim. " Firdevs Hanım bu şekilde problem olur mu? "

" Ayfer şikayetini geri çekecek misin?"

Adı... Ay ışığı anlamına geliyordu.. Ay kadar güzel olduğundan mı ailesi bu ismi vermişti? Anlamını nerden biliyorum diye sorarsanız annemin adıda Ayfer oradan biliyorum.. " Sorun yok hocam. " diyerek uzaklaştı. Ayak sesleri ritmik bir şekilde hareket ediyordu. Ayak sesleri ninni gibi gelmişti.

Gözlerimi kapatıp gülümsedim ama son anda ona bakmaktan kendimi alıkoyamadım. Ona baktığımı hissetmiş olacak ki sınıfa girmeden benim olduğum yere doğru baktı.. Kalbim ah tarifi olmayan bir duygu ile dolup taştı.. Bakışlarından  yüzümü kaçırmaya çalıştım, o ayın görüne güzel kısmı iken benim yüzeyim ise çakıl taşları ile doluydu...Bakılmayacak kadar çirkin..  Çok isterdim yakışıklı kaslı ve motorlu birr hikayede baş karakter olmayı ama benim hikayemin başrolünde çirkin bir adam vardı. Çirkin ama güzel seven adam..

Fatoş'u eve bıraktıkta sonra annem için istenilen kremleri almaya gittim. Annem 3 yıldır bitkisel hayattadı. Doktorlar umutsuz bir vaka olduğunu fişinin çekilmesinin doğru olacağını söylüyor o benim annem nasıl fişinin çekilmesini izin verebilirim ki? Kremleri hemşireye bırakıp üstümü giyinip odasına girdim. " Güzeller güzeli Ayfer Pektanç ne yapıyor?" sesimi hemen neşelendirmiştim.. Belki duyuyordur belki de beni dinliyordur. " Valide sultan," dedim heyecanla yanına oturup elini avuçladım. " oğlun aya tutuldu. Kimse böyle ay tutulması görmedi nasıl kelimeleri bir araya getirip anlatacağım bilmiyorum. Şu erkek olarak doğacak sonradan kız olarak dünyaya gelen kızın sayesinde oldu.. Biliyorum kız kardeşim yaşımda ama anne, aşk yaş tanır mı ? Yüreğim onunla aynı yaşta, onunla bir atıyor.. Ne zaman bu kadar aşık oldun dersen bilemiyorum. Sırtı bana dönüktü bana dönerken sanki film çekilyormuş gibi hissettim. Öyleni yavaş döndü ki dönerken yaktı! O kadar güzel ki ay yanında halt etmiş! Adaşsınız biliyor musun? Onunda adı Ayfer'miş. O kıza başka bir isim yakışmazdı zaten.. Anne, babamın ölüşü abim şehit oluşu ardından senin bitkisel hayatta olman benim hayatımdaki heyelanımdı, o ise o heyelanda tutunan bir tohum. O benim heyalanımda açan çiçek anne, hayata yeniden tutunma yaşama sebebim..İşte bu kadar çok aşık oldum.." annemin elini yüzüme değdirdim. " Seni çok özledim anne.."gözümden akan yaşı silip elini öpüp odadan çıktım.. Salak salak sırıtarak aşağı iniyordum ki ayna ile karşılaştım, yüzümdeki birbirinden ayrı renk tonu ve doğum lekesi.. Bunları gördüğümde gerçekler suratıma çarptı, somurtarak evin yolunu tuttum. Hayal kurmam bile yüzümü görene kadardı..


30.06.19
23.59

Aslan Pençesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin