BÖLÜM 7

62 8 0
                                    

Emre

Tuğçe kollarımın arasında uyuyor. Sabah oldu ama ben uyuyamadim. Mine ise, o da uyuyor. Gözlerimi kapatip başımı öne egiyorum.

"Emre"

Hızla gözlerimi açıp başımı bana seslenen Çağlar'a kaldırıyorum.

"Evet?"

Çaresiz bir şekilde nefesini veriyor dışarı.

"Zaman daralıyor"

Tuğçe yerinde kipirdaniyor. Bakışlarım onu buluyor. Yavaşça gozlerini açıyor. Önce bana bakıyor. Sonra Çağlar'ı görüyor ve hızla ayağa kalkiyor.

"Mine?"

"Ben sizden izin almaya geldim aslında"

Ayağa kalkıyorum.

"Bir ameliyat var ama çok riskli"

"Tamam olsun. Ameliyat olsun"

"Hayır! Emre riskli diyor"

"En azından bir umut var Tuğçe"

"Olmaz. Ben izin vermiyorum"

"Tuğçe-"

"Sana hayır dedim Emre!"

YAZARDAN;

"Komserim"

Komser, arkasını dönüp ona seslenen Polise bakar.

"Ali Mertoğlu vakasindaki Mert Polat ölmemiş"

"Nasıl?"

"Bizim ekipten arkadaşlar görmüş onu. Şuan nezarethanede"

Komser hızla nezarethaneye gider. Mert'ı orda görür.

1 saat sonra...

Ali, hapishaneden çıkar. Polisler ona eşlik eder. Arabaya binerler.

"Bugün karakolda olan olayı duydun mu?"
Der arabada oturan polis.

"Yok, ne oldu ki?"
Diye sorar arabayı kullanan poliste.

"Bir kadın bayilmis"

"Hadi ya"

"İsmi Selin miydi ne? Hemen hastaneye kaldırdılar"

Ali, Selin'in ismini duyunca gözlerini kocaman açar.

"Selin mi?!"

Olayı bilen polis Ali'ye döner.

"Evet, birşey mi oldu?"

"Nasıl bir kızdı?!"

"Esmer, uzun saçlı"

"Beni hastaneye götürün"

"Ne?"

"Beni hastaneye götürün!"

Arabayı kullanan polis yönünü değiştirir ve Selin'in götürüldüğü hastaneye sürmeye başlar.

*

Bir süre sonra hastaneye varmışlardır. Ali, kendini hemen  arabadan atar ve içeri girer. Danışmaya gidip Selin'in ismini verir ve kaldığı odayı öğrenir. Koşarak Selin'in odasına gider. Kapiyi ani bir sekilde acar ve içeri girer.

"Selin"
Der en telaşlı sesiyle. Selinin bakışları Ali'yi bulur. Önce sasirsa da sonra ufak bir tebessum eder halsiz bir şekilde.

"Ali"

"Ne oldu sana?"

Ali, Selin'in yanına gider ve sedyenin yanında duran sandalyeyi çekip oturur. Selin'in ellerini avuçlarının içine alır.

"Bayilmissin"

"Doğru"
Dedi Selin boğuk çıkan sesiyle. Ali, boğazını temizledi ve dikkatle Selin'e bakmaya devam etti.

"Sen, neden karakoldaydin?"

Selin'in gözleri büyürken, Ali'den kaçırdı bakışlarını.

"Selin?"

"Senin icin"

Selin'in sesi kendini bile zor duyabilecek şekilde kısık çıkmıştı.

"Ben herseyi anlattım Ali"

"Ne?! Neyi anlattin?"

"Merti öldürme sebebini, Nazlı'yı, Mertin bize yaptıklarını. Sonra da fenalastim işte"

"Selin sen ne yaptı-"

"Senin icin yaptim Ali, bak işe yaramış. Buradasın"

"Evet, burdayım"

Ali, Selin'in elini öper.

4 AY SONRA...
Yazardan;

Savaş, Nazlı, Ali ve Selin evde film izliyordur. Idil ve Eda beraber uyumuslardir. Saat gece yarısını geçmiştir. Film bitmek üzeredir. Nazlı, çoktan Savaşın omzunda uyuyakalmistir. Selin ise filmin sonunu çok merak ettiği için koca gözlerini daha fazla açmış ve pür dikkat filmi izliyordur. Savaş elindeki popcornun sonlarına doğru yemeye devam ederken, Ali'nin gözleri kapanmaya başlıyor.

"Lan"
Diyor Savaş Aliyi durterek. Ali birden boşluğa düşen kafasını kaldırıyor ve gözlerini açmaya çalışıyor. Önce Selin ve Nazliya bakıyor. Sonra ise gözlerini kisip Savaşta odaklanıyor.

"Ne?"

"Kalk hadi"

"Ya hayır!"

Ikisi de Selin'e bakıyor. Selin gözlerini filmden ayırmadan konuşmaya devam ediyor.

"Film bitsin oyle"

"Ama Seli-"

"Mavi, zaten bitmek üzere bekle az"

Savaş Ali'nin bu durumuna gulmeden edemez.

"Gülme lan"

"O biraz zor, mavi"
Der 'mavi'yi Selin gibi söyleyerek. Alinin sinirleri ne kadar bozulsa da sadece gözlerini devirmekle yetinir.

Savaş, Nazlı'yı yavaşça omzundan kaldirip kucağına alır.

"Filmin sonunda adam ölüyor. Kadın da zorda olsa onu unutup evleniyor. Aradan 2 yıl geçiyor ve ikiz erkek çocukları oluyor"
Diyor Savaş hızlı bir şekilde. Selin'in gözleri daha da çok açılırken Savaşa dönüyor sinirle.

"Ya çok kotusun!"
Diye bağırıyor Selin yanındaki yastığı Savaşa atarken.

"Iyi geceler"
Diyip kaçıyor Savas.

"Bak sonunu da öğrendin. Hadi uyuyalim"

"Offff, ama ben o Savaşa sorucam yarın. Enişte olacak birde ya!"

Selin söylenerek yerinden kalkar. Ali içinden 'ALLAHIM sana şükürler olsun' der ve o da hızla ayağa kalkar.

*

Emre, Tugcenin sesine uyanır tekrardan. Tuğçe, yastığına gömülmüş bir şekilde agliyordur.

"Tuğçe?"

Emre nin sesini duyan Tuğçe hızlı bir şekilde gözyaşlarını silip kendini toparlamaya çalışır.

"Evet?"

"Sen ağlıyor musun yine?"

"Y-yok"

Emre yatakta dogrulur ve sırtını yatağın başlığına yaslar.

"Gel"

Tuğçe, Emre gibi yatakta dogrulur ve sırtını yatağın basligina yaslar. Emre, Tugceye sarılır.

"Onu özlüyorum"
Der Tuğçe tekrar ağlamaya başlarken.

"Bende,"
Der Emre kendini tutmaya çalışarak.

"Ama o bizi görüyor ve duyuyor. Eğer sen aglarsan o üzülür"
Diyor Emre, Tuğçe'yi sakinleştirmek için. Ama kendi de ağlama aşamasına gelmiştir.

"Üzülmesin"

"Sende üzülme Tuğçe, biz de uzulmeyelim artık"

KAYIP PUZZLE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin