1.Bölüm

303 47 75
                                    

Kim inanırdı ki çalıştığı yerde herkese emir veren, kimseyi takmayan Byun Baekhyun, lanet arkadaşının isteği üzerine en sevdiği filmden taviz verip ona mısır patlatacak?!

Eğer yaptığı yemekler bütün ömrümü mutfakta geçirebilecek kadar güzel olmasaydı asla onun dediklerini yapmazdım. Aslında yemeklerle aram pek iyi değil ama yemeği yapan Do Kyungsoo ise gözüm başka bir şey görmüyor.

"Baekhyun acele et!" Kyungsoo salondan bağırdığında gözlerimi devirdim ve patlamak üzere olan mısırlar için kase çıkardım. Kyungsoo ile beş yıldır birlikte yaşıyorduk. Onunla lisedeyken tanışmıştık. Aptal, çıkarcı ve samimiyetsiz insan sürüsünün içinden aptal, çıkarcı ve samimiyetsiz olmayan tek kişiydi. Onunla arkadaş olmam için en önemli sebep. Üniversiteye başladığımızda ailemle aram pek iyi olmadığı için ayrı eve çıkmaya karar vermiştim. Kyungsoo da annesinin baskısından kurtulmak için benimle birlikte yaşamaya başlamıştı.

Evde iş bölümü yapmıştık. Yemek ve temizlik ona, yemek yemek ve tatil günlerinde ölü gibi uyumak bana aitti. Yemek yapmayı bilmiyordum. Yaptığım temizliği de Kyungsoo'nun beğeneceğini sanmıyorum. Bu yüzden en zor işler bana düştü. Babam zengin herifin teki olduğu için kira derdimiz yoktu. Zaten babamın işe yaradığı tek konu para.

Mısırları kaseye boşaltıp mutfaktan çıktım. Salona girdiğimde Kyungsoo yemeye kıyamadığım çikolatalarımdan birini yiyordu. Gözlerimi kısarak ona baktığımda, o da bana aynı şekilde baktı.

"Ne yaptın mutfağıma?" Gözlerimi devirerek koltukta yanına oturdum.

"Sıçtım mutfağına." 

"Bana bak Byun Baekhyun. Eğer tezgahta bir damla yağ görürsem ölümün benim elimden olur." Onu umursamayarak sehpanın üzerinden duran koladan kendime bir bardak doldurdum.

"Tabii ki beni öldürebilirsin ama şimdi izin verirsen film izlemek istiyorum Bay Temizlik Hastası."Kyungsoo hala konuşmaya devam ederken ağzına bir avuç mısır tepip filmi izlemeye devam ettim.

-

Filmin en heyecanlı yerinde çalan telefonuma söverken arayanın babam olduğunu gördüm. Ne kadar açmak istemesem de kendime engel olamayıp açtım.

"Efendim?"

"Baekhyun hemen yanıma gel seninle konuşacaklarım var." İyiyim baba, sağlığım da yerinde teşekkürler. Gözlerimi devirerek saate baktım. 23.03. 

"Bu saatte mi?" 

"Evet." Ve telefon kapandı. Çok uzun konuşmuştuk aslında. İyi bir gelişme.

 "Ne oldu?" Kyungsoo sorduğunda ayağa kalktım.

"Babam çağırdı." Benimle birlikte o da kalkmıştı.

"Gidecek misin?" Bilmiyordum. Bir yanım git derken bir yanım gitme diyordu. Ama bu saatte beni çağırdığına göre önemli bir şey olmalıydı değil mi?

"Gideceğim." Televizyona baktığımda Star Wars oyuncuları bana sanki 'gitme' der gibi bakıyordu. Ağlamaklı bir ifadeyle televizyona bakıp elimi onlara uzattım.

"Ne yapıyorsun?" Kyungsoo'nun sesini duyduğumda gözlerimi televizyondan çekip ona döndüm.

"Hiç." Telefonumu alıp kapıya doğru yürüdüm. Hava biraz serindi ceketimi de üzerime giyip kapıyı açtım.

"Anahtarlarını da al geldiğinde beni uyandırma." Fırlattığı anahtarı havada kaptım. Göt herif. Gözümün içine bakarak son bir tane kalmış çikolatayı ağzına attı. Bunu sana ödetirim yer cücesi. Kapıyı çarpıp evden çıktım.

ARCANUS / ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin