Küçük figür yaşadığı şokla ellerini gözlerinin önüne kapatmamak ile beyninin verdiği sorun yok bunda bakabilirsin elbette gibi cümlelerle arada hissetmekten çok daha fazlasına karışmıştı.
Aslına bakılırsa bu çok da büyütülecek bir olay değildi. Alt tarafı oda arkadaşını anadan doğma bir vaziyette görmüştü. Bütün çıplaklığıyla görmüştü görmesine fakat bu kesinlikle sorundan sayılmazdı. Çünkü o da bir erkekti ve oda arkadaşında olan tüm organlar onda da vardı. Sorun yoktu. Kesinlikle ama kesinlikle hiçbir sorun yoktu.
Küçük figür zihni ile girdiği savaştan bir şekilde sağ çıkmış ve ellerini gözlerine kapatmayı seçmemişti. Bir b şıkkı olabilirdi belki bu yaptığı ancak ortada b şıkkı diye adlandırılabilecek bir şey yoktu.
Küçük figür gözlerini bile kırpmadan onu izliyordu artık. Bunu neden yaptığını ona sorarsanız sadece bilmiyorum cevabını alırdınız. O yüzden sormamak en mantıklısıydı. Kelimeleri çöpe atmak aptalca bir şeydi. Küçük figüre karşı ağzınızdan bu sözcükler dökülürse siz kelime israfı yapmış olurdunuz. Bunu yapmamak ise en güzeli olurdu.
Küçük figür bakışlarını utançtan ayak parmak uçlarına kadar kızaran çocuktan çekmemekte kararlı gibiydi. Büyük figür ise saniyesi dolduğu an doğru kablo kesilmezse patlayacak olan bir bomba gibi hissediyordu. Küçük figür ise inadına yanlış kabloyu kesmek istiyor gibiydi. Her şeyi kendisi yaptığı gibi pek tabii sonuçlarına da kendisi katlanacaktı.
Büyük figür yanlış kablonun kesilmesinden dolayı bir hızda küçük figüre döndü. Kıpkırmızı kesilen suratıyla. Utanç ve öfke akıyordu yüzünden. Küçük figürün gözüne bunlar çarptığında ise yerinde sıçramadan edemedi. Oturduğu yatakta geriye kaydı. Bacaklarını yatağın üzerinde topladı. Fakat gözlerini hala ayırmıyordu. Yeni bir rekora koşuyor gibiydiler.
Büyük figür aceleyle çekmecelere koşarak alt tarafını kapatacak bir bez parçası aramaya koyuldu. En alt çekmecede gördüğü spor şortu onun can kurtaranı olmuştu. Işık hızıyla üzerine geçirdi ve küçük figürün üzerine hiddetle yürümeye başladı.
"Tanrım. Rahatsız olduğumu göremeyecek kadar salak mısın sen?" diye öfkeyle kükredi büyük figür ve küçük figürün bu ses tonundan dolayı omuzları ve hemen ardından elleri titredi.
Karşılık vermek ne kelime, o karşılık vermeye girişmiyordu bile. Bir anda nasıl böylesine donup kaldığına şaşırıyordu. Büyük figürün üzerine gitmesi gerekirken altta kalıyordu. Bu ilk defa görülen bir olaydı. Şöyle de bir gerçek vardı ki, küçük figür hatasının yeni yeni farkına varıyordu. Nasıl olurda insanların özel alanlarına öylece dalabilirdi. Büyük figür sinirlenmekte sonuna kadar haklıydı. Büyük figürün ise bu şekilde esip gürlemesi nedendir bilinmez. Son birkaç yılını yurt dışında geçirdiği için bu ona oldukça normal gelmesi gerekirdi. Bu bağırışının nedeni özel alan ihlalinden dolayı mıydı acaba? Ya da başka bir şey mi vardı?
"Üzgünüm," diye mırıldandı küçük figür bir yandan ayağa kalkıp yorganı açmaya ve yatağa girip bir an önce uyumaya çalışırken.
Açıkçası aklında dönen tek şey bu olayların her birinin bir rüyadan ibaret olmasıydı. Özellikle de yeni oda arkadaşının çıplak olduğu kısmı. Bunun olmayacağını elbette ki biliyordu fakat denemek ve dilemek ücretsizdi. Karşılığında hiçbir şey istenmiyordu. Bu da durumu eğlenceli kılan detaydı.
Küçük figür bileğindeki baskıyı hissetmesiyle gözlerini yaldız ve notların süslediği yorgandan çekip baskının sebebine bakmak için sağ tarafına döndü. Dönmesiyle yeni oda arkadaşıyla burun buruna geldi. Tüm koku duyuları açık olduğundan vanilyalı duş jelinin baskın kokusu burun deliklerinden içeriye girip akciğerlerini çiçek bahçesine çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anagapesis // chanbaek
Fanfiction(n.) no longer feeling any affection for someone you once loved.