Poisoned With Love

115 13 3
                                    

Heaven:

(Multimediadaki şarkı eşliğinde!xxx)

Çıtımı çıkarmadan arabanın koltuğuna attım kendimi. Oda ardımdan hızlıca arabaya atılıp kapıyı sertçe kapattı. Sesimi çıkarmaya korkuyorum çünkü pekte formunda görünmüyordu. ''Nereye gidiyoruz?'' Cevap vermek yerine gaza dahada bastı. ''H-hel-helen yavaşla.'' Dediğimde masmavi irislerini kızgınca üstümde gezdirdi. Bakışları beni delip geçiyordu ve sanki yaşamam , nefes almam bile yalnışmış gibi hissettiriyordu. Arkama yaslanarak yerin dibine girmeyi diledim. O tedaviyi hiç kabul etmemeyi ve onu hiç görmemeyi diledim. Ama beni kendine adeta uyuşturucu gibi bağlamıştı. Çok kısa bir zamandı, ama çok güçlüydü ve ona hayrandım. Anlamadığım bir şekilde istiyordum onu. Ve bunlar çok edepsizce düşüncelerdi.

Az bir zaman kavramından sonra arabayı sertçe durdu ve dışarı çıktı. O Karşımızdaki eve yöneldiğinde durakladı ve arkasını arabaya döndü. Bana ters bakışlar atarken arabadan çıkmam gerektiğini anladım.

''Ben duşa giriyorum. Şurdaki banyodada sen yakınırsın.. Sana her ne yaptılarsa işte. Kendi evin gibi davran. '' dedi ve bana bornozla türlü türlü banyo malzemesini uzattı. Agresif davranışlarına göre, çok misafir perverdi.Onu çözmek hayatımın en büyük bulmacasıydı. Daha önce çok hasta görmüşüm. Çok yakışıklı zenginler, Lezbiyen güzeller her telden vardı. Ama o başkaydı. Aşık olmuş gibi koruduğu kız, onun asıl sorunuydu ve o bunu takmıyordu bile. O cehennem karliçesiydi. Yunanistan'a geldiğinde ilk söylediği cümle buydu ''Ben Yunanistan'ın değil, Cehennemin Kraliçesi olmaya geldim.''

Ama o hasta değildi. Kimse onu anlamıyordu ve bende bunların içindeydim.Ama onu istiyordum ve bunun için onu anlmam gerekiyordu. Belkide o kız onu anlıyordu? Hani şu çok yakı arkadaşı olan esmer güzelden bahsediyorum. Adı neydi? Jasmine mi? bilemiyorum ama o kızı sevmedim. Helen'e zarar verdiğinden adım gibi emindim.

Adımlarım istemsizce banyoya yöneldi ve sıcak suyun rahatlatmasına izin verdim.

Hafif adımlarda havluya sarındım ve odaya girdim. Çoktan giyinmiş iç çamarşırlaıyla telefonla konuşuyordu. Hayır evde misafir var. Amacın ne? Sinirlendiğini anlamak zor değildi.  Jartiyer giydiğine inanamıyordum. Sinirle bana döndü, saçlarını ne ara kuruttu anlamamıştım ama mükemmel ve bozulmamışlardı. Ve kalakaldı.

''Heaven?''

''Helen?''

H|HWhere stories live. Discover now