Yine güneşli birgün ve hava çok sıcak ve ben iyine yetim hane de can sıkıntısından ölüyorum . Evet işte bugün müdürün haber vermesiyse boş boş durduğum yataktan kaltım ve giyinip müdürün odasına gittim bugün beni almak için bir aile gelicekmiş . Aslında uyuşukluğumdan dolayı hiç sevinmemiştim ama sonra uykulu bir şekilde lavobaya gidip elimi yüzümü yıkadım. Sonra birden aklıma geldi. Bu benim için gelen ilk aile tabi birden dank edince dans etmeye başladım. Oda arkaadaşım Ezgi tabi biyandan benle aynı anda yetim hane genlen kişi aslında hatırlamıyorum çünkü bebeydik şimdi o benim en yakın arkadaşım. Sonra o da sordu neden dans ettiğimi ,cevap verdim " beni isteyen bi aile varmış " sonra Ezgi durdu noldu dediğimde teker teker göz yaşları döküldü ve " demek buraya kadarmış Öykü" demesliye dansım sona erdi " ne-ne sona erdi " dedim hala ağlıyordu. Daha şimdi anlamıştım beni eğer geldiklerinde tamamen kabul edilirsem bizim ezgiyle son günlerimiz olcaktı bu günler. bende ağlamaya başlamıştım. Ben ezgisiz naparım . Ezgi benim nerdeyse herşeyim ben yapacağım herşeyde ondan yardım alırım yani o benim annem babam gibidir . Hatta bizim soyadlarımızda yıldız. Biz birmizimize kardeşim deriz.
Biz onunla ayrılamayız diye dertleşirken o aile gelmiş müdürün odasına gittim. ben o aileyle konuşurken onları ikna etmeye çalıştım ezgiyide alsınlar diye ama müdür araya girip her aile bir çocuk dediler. Ve o dadan çıktıktan sonra Ezgiyle karşılaştım ve ağlamaklı bir sesle " üzgünüm " dedim . O aile 3 gün sonra geleceklerini söyleyip gittiler. Bizde Ezgiyle müdürün odasına girdik ve 3 günlük izin aldık. O gün biriktirdiğim paraları harcamayı düşünüyoduk ama ben vaz geçtim o paraları ezgiye vericektim. Nasıl olsa o aile bana para verirdi , inşallah yani . Ben o paraları gizlice ezginin kumbarasına attım sadece beş lira aldım bir sürpriz yapıcaktım . Ve dışarı çıkmıştık. Biraz gezdikten hemen sonra takıcıya gittik. Ezgi birşeylere bakarken hemen isimli kolyeler bulup ezgi ve öyküyü aramaya başladım. Buluncada yanına kalpli kolye aldım. Ezgi görmeden çantama attım. Ezgide bir bileklik beğenmiş onuda aldık ve 1lira arttı. Onuda geri dönünce kumbaraya atmaya kadar verdim. Birde biraz acıkmıştık . Benim bir arkadaşımı alan ailenin resteuranta gittik ben onlardan bugün olanları anlattım bize bir iyilik yapmasını istedim. Oda isteğimi gerçekleştirdi. Yemeğimizi yedik. Ve yetimhaneye geri döndük. Aslında yarında gezmeyi düşünüyirduk ama para yok. Yetim hanede aldığım kolyeleri Ezgiye gösterdim ve " nen ezgiyi sen öyküyü takarsın :) " ezgi yine çok sevinmişti. Ama sanki benden ayrıldığı için mutlu gibiydi ama oysa ben... Sanki o böyle benden kurtulunca rahatlıucak gibiydi. Hatta yarında gezmememizin nedeni ezgi . Ezgi aslında iyi bir kızdı diye biliyorum. Eskiden hep güler yüzlüydü tabi öbür kızlarla. Ama benle olunca hemen yüzünü asıyodu aslında belli etmemeye çalışıyordu.Ama ben tanikide anlıyordum. Ben onu yinede seviyordum. Bi an düşündüm ya bu arkadaşlık yalansa . Yani ya o beni hiç sevmiyosa. Ben bunun üzüntüsüyle akşam oldu. Yattık ben hala düşünüyordum. Sonra sabah oldu yetimhaneden hiç çıkmadım. İşte yine akşam oldu ve sabah olunca gidicektim yattik ve ben ezgiyle konuşmuyordum . Hem ezgiden hemde yetim hanedeki diğer arkadaşlarımdan ayrıldığım için üzülüyordum.zaten ezginin bu tavırları hiç hoşuma gitmiyordu.Ve üzerime güzel bir kombin yapmaya çalıştım.Tabikide yaptım diğer gerekli eşyalarımıda aldım. Arkadaşlarımla vedalaşıp gittim.O aile çok iyiydi . Kocaman bi villada oturuyolardı.büyük bir havuz . Manzaralı teras. Rahat koltuklar. Hatta benim için bir yatak odası hazırlatmışlar. Odamdaki merdivenlerden aşağı inince büyükbir giyinme odası.Gözlerim kamaşmıştı. Çünkü böyle evleri biz sadece yetimhanedeki televizyonlarda gördük.Ben hayretler içerisindeyken yeni annem ve babam " evimizi beğendinmi? " dedikletinde ben ağzım açık bir şekilde suratlarına bakıp
"ha-harika bayıldım olağnüstü " diye abartınca başımı okşayıp gülmsediler "Hadi gitte eşyalarını diz bakalım " tamam diyip yanlarından ayrıldım.Benle küçük çocukmuşup gibi konuşuyorlardı ama olsun artık onlar ailem. Eşyalarımı dizince dolapta üç hediye kutusu buldum. İlk açtığım kutuda mağazalardaki yeni moda kıyafetler den birsürü çıktı. Kutu büyük olunca merak edip ilk onu açtìm tabi. Sonra ikitane orta boy kutu lardan birini açtım. Birde ne çıksın laptop. Bu benim ilk bilgisayarımdı. Şuan çok mutluydum. Düşünüyordum acaba son kutuda ne var. Be dayanamayıp açtım içinden iki küçük kutu çıktı. Dayanamayıp onlardan birinide açtım mp4 çıktı ona çok sevinmedim ama öbürüne... İphone 6 Alahım çok şanslıyım. Hediye kutuları toplayıp haba almak için terasa çıktıp . Tabi üstümdeki eski kıyafetlerden kurtulup beyaz bir şort ve üzerine askılıklı bordo bir üst buldum ama sonra vazgeçip bebek mavisi bir askılıklı üşmst giydim. Terasda annemlerle karşılaştım artık tamamen anne ve baba diyordum. Oturup meyve falan yedik sohbet ettik. Lafolsundiye yaşımı falan sordular aslında biliyorlar . "Kaç yaşındasın öykü" gülümseyerek " 17 " "okuyomusun " " tabikide" "yetimhanede kaç yaşìndan beri varsın " "aslında ben yetim hanede büyüdüm 2 yaşımdan beri yani 15 " " doğum tarihin " " 11/08/1999" "doğum gününde ne istersin? " " bilmem farketm ez bi düşüniyim" aslında beni çok seven bir köpek isterdim ama şimdi birşey istersem ayıp olur hmm. Diye düsünürken sesli düşünmüşüm ve "ne istediğin belli oldu " dedi babam. Annem biraz para verdi ve hadi biraz dolaş dedi. Hem de arjadaş edinirsin dedi ve böylelikle evden ayrıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVLATLIK
Chick-LitÇocukları olmayan bir ailenin evlatlık aldığı bir genç in hikayesi