√ Arkadaşlar Wattpad bir sorun oluştu ve bütün bölümü yayinlayamadım bu yüzden part part yayınlamaya karar verdim. Bu da onuncu bölümün geri kalanı iyi okumalar.
√ Mutli yiğitin kıyafeti.
Yemekler pişince annem ve ben sofrayı hazırlarken babam annem ile kendisine akşam yemeği avlamaya, ormana girmişti. Sofraya son olarak ekmek sepetlerini de koyduğumda babam kapıdan içeri girdi. Kucağında iki tane tavşan vardı. Anne ve babam yetişkin oldukları için her gün ikisininde üçer tavşanın kanı kadar taze kan içmesi gerekir. Babamın elinde üç tane tavşan olduğuna göre av pek başarılı geçmemişti sanırım. Neyse ki babam vampir olmasına rağmen bir doktordu üstelik hastanenin kan stoğuna erişebiliyordu bu yüzden evde hep taze kan bulunurdu. Benim kan krizlerimi de hesaba katarsak bu çok akıllıca bir karardı yani evde taze kan bulunması. Babam tavşanlardan birisini anneme uzatırken diğerininin kanını çoktan emmeye başlamıştı bile. Onlar kanlarını içerken ben de buz mavisi tekli koltuğa oturmuştum. Dışarıdan motor sesi gelmesiyle ayağa kalktım. Evimizin olduğu bölgelerde pek kimse yaşamadığı için bu gelen yiğit olmalıydı. Çok geçmeden kapı çaldı ve ben de kapıyı açtım. Yiğit yine siyahlara bürünerek karşımda bütün yakışıklılığı ile duruyordu. Gülümsedim ve geçmesi için kenara çekildim. Yiğit bir kaç adım ilerleyerek anne ve babama gülümsedi. Artık onları tanıştırmam gerektiğine karar verdim. Yiğit bakarak söze başladım.
-Annem Clara ve babam Mert dedi sonra anne ve babama döndüp gülümsedim bu da arkadaşım yiğit dedim ve onları tanıştırmış oldum.
İçeri geçtikten sonra benim özenle hazırladığım sofraya hep birlikte oturduk. Biz yiğitle annemin yaptığı nefis yemekleri yerken anne ve babam, kapalı kahve kutularında babamın kan stoğunda ki olanlardan içiyorlardı. Kapalı kutularda içmelerinin nedeni ise yigitin yemekte midesinin bulanmaması idi. Bu dahiyane fikir ise bana aitti.
Yemek bittikten sonra salona geçtik ve buz mavisi koltuk takımlarına kurulduktan. Babam direk yiğitle dönerek onu sorguya çekmeye başladı.
-Baban ve annen ile mi yaşıyorsun ?
-Hayır efendim annem ben doğarken ölmüş babam ise ben doğduktan bir süre sonra ölmüş on beş yaşıma kadar bana dayım baktı sonra o da öldü sadece bir kızı vardı ve oldukça zengin bir adamdı mirasının ise yarısını bana diğer yarısını ise kızına bıraktı böylelikle iki sene boyunca tek başına yaşadım mirastan kalan para oldukça çok olduğu için bir ev satın aldım dayımın vasiyeti üzerine de şimdi okuduğum kolejde okula başladım. Diye uzun bir cevap verdi yiğit şuan fark ettim de ben yigitin neredeyse hiç tanımıyorum. Onun hakkında çok az şey biliyorum herşey fazla hızlı gelişti sanki ama olsun ben ve yiğit mutluyuz yani umarım o da mutludur. Düşüncelerimi bu gün ikinci kez annemin sesi böldü.
-Anladım umarım seni üzmemişizdir.
-Hayır efendim önemli değil dedi yiğit içtenlikle gülümseyerek. O an aklımdan sadece onu ısırmak geçiyordu çünkü gözüme daha bir tatlı görünmüstü. Belki ısırırdım tabi anne ve babamın karşısında oturuyor olmasaydık.
-Peki bizim türümüzü daha önce nerede gördün ? diye sorularına devam etti babam. Ben dahil hepimizi büyük bir merak sarmıştı.
-Sizin türünüzle daha önce çok karşılaştım ama hiç bir safkan görmemiştim nerede karşılaştığıma gelirsek en son okulda. gökçe sana saldıran vampiri hatırlıyor musun ? Yiğit söylemiş olamaz ben daha onları anne ve babama söylememiştim ki.
-Ne? anne va babam aynı anda sordu
-Size söz veriyorum sonra anlatacağım dedim hemen alt dudağını dişlerken. Aynı zamanda onların beyinlerine sakin olmalarını ve ciddi bir şey olmadığını fısıldıyordum. Neyse ki çabuk sakinleştiler. Zaten ikisininde bana ne kadar çok güvendiğini biliyorum.
-Tamam dedi ikisi de yine aynı anda.
-Evet ne olmuş ona? diye sordum kendimi tutamayarak.
-Hani her vampirin bir gücü var ya onun gücüde şekil değiştirmek
-Yani sonuç ne ? Diye sordu babam sabırsızca. Zaten beklemekten hiç hoşlanmazdı.
-O Vampir bizim okulda şekil değiştirerek dolaşıyor ve sen onu tanıyorsun. O gün gerçek görüntüsüyle karşına çıktı. Gözlerim kocaman oldu ve merakla sordum
-Peki kim o ?
-Hiç hissetmedin mi?
-Bir veya iki kere ama hemen kayboldu enerjisi derken okulun ilk günü hissettiğim vampir geldi aklıma. Kaanla konuşurken ve dersten çıkıp tuvalete gittiğinde hissetmiştim.
-O kişi kaan
-Ama enerjisini nasıl gizliyor?
-Onun tanıdığı büyücü arkadaşları var ve bundan sonra dikkatli ol ona yaklaşma dedi cümlenin içinde ki kıskançlığı anne ve babamın fark ettiğini sanmıyorum ama ben fark etmiştim ve istemsizce yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. Bu duygu çok güzeldi.
-Beni uyardığın için teşekkür ederim dedim alttan alttan hala gülümsüyor hatta sırıtıyordum.
-Önemli değil. Tuvalet nerede acaba? dediğinde beklediğimiz fırsatın sonunda geldiğini anladım. Ayağa kalktım ve
-Ben seni götürürüm gel dedim o da kalkınca yukarıya doğru uzanan merdivenlere geldik merdivenleri tırmanıp bir kapının önünde durduk içeri girip işini hallederken ben o işareti nasil kontrol edicegimi düşünüyordum. Dışarı çıktığında ben onu bayıltma da karar kılmış ayaklarıma bakarak öylece duruyordum. Yanıma gelip çenemden tutup ona bakmamı sağladı. Aniden dudaklarıma yapıştı. Hemen karşılık vermeye başladım benim ellerim onun saçlarında ve ensesinde dolaşırken onun elleri belinde dolaşıyor ve gıdıklıyordu. Dudaklarım bu gün çikolata tadındaydı. Acaba çikolata seviyor muydu? Dudaklarımız ayrıldığında o nefes nefeseydi
-Dudaklarının tadı çok güzel onlara doyamıyorum dedi ben biraz kızardım bunu farkına varınca kendi kendime utandım daha önce hiç kızarmamıştım.
-Seni seviyorum diye fısıldadım kulağına
-Bende seni seviyorum bitanem dedi karşılık olarak.
-Üzgünüm biraz canın yanacak ama bunu senin iyiliğin için öğrenmem gerek dedim. Babamın yaşlı büyücü bir arkadaşından öğrendiğim basit bir bayıltma büyüsünü kullanacaktım. Büyü zararsız bir büyüydü ama yiğitin biraz canı acıyacaktı. Hızla büyüyü yaptım. Zaten bir kaç kelimeden oluşuyordu. Yiğit aniden yere yığılıdı. Hemen babamı çağırdım ve birlikte onu hazırladığım misafir odasına taşıdık. Yatakta huzurlu bir şekilde uyurken babamla odadaki koltukta oturuyorduk. Ben ayağa kalkınca babam da kalktı ve yavaşça yiğitin uyuduğu yatağa yaklaşmaya başladık. Yiğitin yanına ulaşınca yanına oturdum. Gömleğinin üst bir düğmesini açarak göğüs kaslarını açığa çıkardım tabi bununla birlikte o şeyi de görmem bir oldu. Kurt adam işareti yiğitin sol göğüsünde tam kalbinin üzerindeydi. Artık biliyorduk yiğit son safkan kurt adamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Kız
VampireGökçe, vampir konseyinin verdiği görevle safkan bir vampir olarak ailesiyle birlikte dünya boyutuna geçmek zorunda dahası görev tamamlanasıya kadar o boyutta yaşaması gerekmektedir. İnsan okuluna gidip, o sıcak kan kokularını almak ve üstüne üstlük...