🌙
Yürüdüğü yolların taşları batıyordu ayaklarına. Önce saatler, sonra günler, sonra haftalar, aylar ve tutmaya kimsenin gücünün yetmediği o yıllar. Kara yıllar, kirli yıllar; bir çocuğun hayallerinde, bir ananın yüreğinde ak pak kalmış, sancılı yıllar. Çocuğun yüreğini çürütmüş, o ananın dualarına sürülmüş ve bir babanın kahrını büyütmüş, yaşanılması elzem yıllar.
Tabanı yırtık ayakkabılarından ayaklarına oradan ruhuna işlemişti yılların yaşattığı anıların herbiri. Kötülükleri, iyilikleri ve geriye kalan her şeyi. Yürüyen ayaklar artık çocuk değildi. Yediği dayakları geri tutamayan elleri küçük değildi. Kalbi masumdu ama zihni bunu duyacak kadar insaflı değildi. Gözleri ışıltılı bir dehlizdi ama ardı tuzaklarla dolu bir ölümden fazlası değildi. Olamazdı.
Acılarla kırbaçlandı çocuk ve acımasızca darma duman oldu. O çocuğun bu kez zihni çürümeye yüz tuttu. Ruhunun masumluğu kirlendi ve izi sürülmez bir cani oldu. Küçük bir merdiven boşluğunda kanlı sofralar kurdu, yaşadıklarının intikamına yetmedi, sokakların karanlığında sinsi bir canavar oldu.
Değişti. Çocuk büyüdü ve bıraktığı izler de çocukluğuyla silinip, yok oldu. Bu yüzden severdi bir ana gibi sahiplendiği sokakları. Süründürse de, öldürse de merhametliydi kolları. Sokaklar, kirlettiği kadar temizlerdi ruhları, izleri ve masum çocuklara musallat olmuş suçları.
•••
Adım issiz. Güzel bir hayatın kıyısına vurmuş mutlu çocukluğum. Evimin tek göz odasına sığmış ama koca dünyaya sığamamış sıradan bir çocuğum.
Ben izsiz... Güzel bir gökyüzüne sığınmış kar tanesi kadar soğuk çocukluğum. Sokaklara sığmış ama küçük bir yuvayı bulamamış unutulmuş bir çocuğum.
Adım izsiz çamura batmış ayakkabılarını bulduğu su birikintilerinde yıkayan ve ben izsiz çamura bulanmış bedenini gözyaşlarıyla aklayan.
O izsiz; başak taneleri saçlarında güneş doğan, gözleri hep gece kalan ve onun adı izsiz; gözleri vaat edilen hayat, ruhu ölüm olan.
İzsiz; sokaklarda koşturan, ele avuca sığmayan ve gülümsemeleri aydın olan. Onlar izsiz, çaresizliğin eline düşmüş sonra da büyümüş, hep içlerine ağlayan.
Durmayan, yılmayan, ağlayan ve kahkahalar atan. Sadece kader kitabının satırlarını arşınlayan, acı kelimelerde takılıp yerle bir olan ve mutlu bir sözcükte soluklanıp son paragrafa koşan. O izsiz, elinde kalemi kaderin her bir dizesini karalayıp kendi cümlelerini yazan ve onun adı izsiz kırılmış bir kalemi onun ellerine verip gizlice yazdıklarını okuyan.
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZSİZ
Tiểu Thuyết ChungAdım issiz. Güzel bir hayatın kıyısına vurmuş mutlu çocukluğum. Evimin tek göz odasına sığmış ama koca dünyaya sığamamış sıradan bir çocuğum. Ben izsiz... Güzel bir gökyüzüne sığınmış bir kar tanesi olan soğuk çocukluğum. Sokaklara sığmış ama küçük...