Bu genç yıllar önce babasının dizinin dibinden ayrılmayan ve sözünü dinleyen tek evlat olduğu için babası onu çok seviyor.. Ama babasının hesaplamadığı tek şey okuduktan sonra çalışmak istediğinde yurtdışından gelen o mükemmel teklif "ne kazanıyor...
Derken kadının ''buyurun '' sözlerinden sonra eliyle uzatmış olduğu ceketimi aldım tebessüm ederek gidiyordum ''teşekkür ederim '' diye bir ses, döndüm ve '' her erkek gibi yani önemli değil '' dedim tebessüm etmeyi unuttum mu diye düşünürken yok unutmadığımı anımsadım bir anlığına, işin enteresan yanı sokakları farklı olan bu ülke insanları ve aşkları da farklı mı acaba İngiltere'nin benim bilmediğim yerleri de vardı. Pek bilmediğim bu şehri hiç gezmeye vaktim olmadı.. Annem gizli aradığında yıl olmuş 2016 evlen diye ısrar eden bir annem var.. "evleniyor musun bu yaz" der "evlenmek hı o ne ya, ben nasıl... hiç düşünmedim ki, evlenmek doğru şey mi hiç düşünmemişken bilmiyorum kontrolü bir kadına bırakmak mı?, yalnız duvarlarda çocuk çığlığına bırakacak kendisini, değişik kulağa hoş geliyor aslında minik minik eller, pofunduk yatakta yatan minik bir beden ve her saat süt isteyen o meşhur çığlık en önemlisi benden bir parça.. Acaba ilerde bana karşı çıkar mı benim babama karşı çıktığım gibi ... Babamdan hemen özür dilemem lazım Türkiye' de öğrendiğim aşçılık yurt dışında öğrendiğim bilgisayar korsanlığı diğer adıyla "hacker" beni aslında baya çıtamı yükseltmeme neden olmuştu . Ama korsanlığı bırakıp aşçılığa adamıştım kendimi neden derseniz aslında bilgisayar korsanlığından şimdiki maaşımın 2-3 katı alıyordum evet doğru insanları dolandırıyordum hep istediğim bir şey değildi aslında başta bu bir intikamdı öğrenirken babamı işten çıkaran bankaya inat ama sonra içimdeki o hırs kolay para kazanmama neden oluyordu hep zengin insanları dolandırırdım tanıdığım bazı fakirlerin banka borçlarını bilgisayardan öderdim havale yapardım benim sayeme iyilik yapıyorlardı aslında dünyadaki herkese internet olduğu sürece ağacın kökü gibi her yere elim yetişirdi çok ama çok zevk alırdım aslında sonra biranda o zevk yok oldu sıkıcı olmaya başladı elim 1 senede alışmış hep gerçek işimi yapıyorum hem korsanlığı.. Babam işten çıktığında ben tam tamına 8 yaşındaydım 15 sene olmuş 15 senede büyüyen o muhteşem ötesi kin, evimizin ipotekli olduğunu söyleyerek annem katıla katıla ağlamaktaydı... İşte o vakit söz verdim kendime o bankayı çökertecektim İngiltereye gelmiş olduğum ilk sene yaptım bunu ve yavaş yavaş sömürdüm bilgisayar çalıntı ve korumalıydı sürekli başka mekanlarda yapardım evet onun haberini izliyorum şuan da batma eşiğindeymiş o banka adı mı "Kent bank" tı bankanın adı ve haberdeki kadın batmanın eşiğinde dedi 3 sene oldu batıramadım ama yaklaşmıştım son hamlem kalmış olmalı ama bu sene hiç ellemedim yardım şarttı yani.. Konuyu dağıttık neyse çocuğum olsa onu nasıl eğitirim ki ne diyorum ben. Hayır n'apıyorsun sen Jüpiter".. Bazen yollara atarım kendimi ve şirin 3 kişilik karavanım var ama yapayalnızım ki, bir tıkırtıyla korkarım sanki yüreğim ağzımda geziyorum. Belki de korktuğum şey kadınlardır onların beni kırmasından ne bileyim ben ne diyorum böyle ya.. Ne yani kadınlar mı beni kıracak yok artık daha neler ya. Kadınlarla daha çok vakit geçirmemeliyim galiba bilmiyorum ama niyetim kadınlardan uzak durabildiğim kadar uzak durmaktı ve hızlı adımlarla eve gittim. Bütün hazırlıklarımı bitirmiş ev sahibiyle konuşmuştum her şey ayarlanmıştı.. Patronumla konuştum ve Türkiye deki "İngiltere Lezzet Dünyası" adlı restoranda çalışacağım sadece İngiltere deki dükkanımızla isimleri aynıdır beklerim hepinizi...
(ben size söylemedim demi gidiyorum inşallah babam eve alır niye almasın ya kaç tane erkek evladı var dedim ama 5 kardeşiz en küçükleri ben ve küçükler hep sevilir, şımartılır hep küçüklerin yeri başkadır.. yok yatacak yerim yok yemin ederim ya, buradaki evi çantaya katıp götürebiliyor muyuz ya) en büyük abim adı Numan, ikinci numara ablam adı Neslihan üç numaralı abim adı Mustafa ve dördüncü ablamın adı Merkür benim adımı da ablamla gezegen ismi olsun ve değişik olsun diye koymuş babam. Annem-babam ortak karar vermişler zaten yani pek numarası yok tarihçi olsa Ural Altay falan filan koyardı galiba Türk dağları yani.
Delilik evet delilik istiyorum İngiltere'nin tadı çıkar mı o zaman bildiğim güzel bir yer vardı manzarası süper geceler mükemmel olurdu soğuk, serin, insanı duygudan duygu geçişine sürükleyen havası vardı adımlarımı koşar tempoda hızlandırıp oraya çabuk ulaşmak istedim ve beklenen an gelmişti ama soluk soluğa kalan ben kenara oturup dinlenmeye koyuldum nefesim sıklaştı manzaranın verdiği şokla hemen yerimden sıçrayıp kalkıverdim.. Aman Allah'ım nasıl ya ne olmuş buraya nasıl anlatılır insan eseri gerçekten aşağısı ağaç dolu ormanda 1 tane kuru dal kalmamış gerçekten insanlık utansın nefesim daraldı birden öksürmeye başladım çok sinirlenmiştim neden ya hayvanlara bile saygımız kalmadı mı şimdi bizim, insanlık da mı öldü benim umutlarım gibi bu konuyu bu bilinci değiştirmem gerekiyordu e e e şimdi ne olacaktı bunu orman işlerine söylemem gerekiyordu diye düşündüm ayakta yere bakarak duruyordum kambur gibi işte hemen doğruldum kalan yolu yürüdüm.. Yüksek bir dağa çıktım telefonumu kapattım '' HEY DÜNYA, HEY EVREN SESİMİ DUYUN!! MEMLEKETİME GİDİYORUM 3 YILDA ÖZLENİR Mİ DEMEYİN !! GERÇEKTEN ÖZLENİR ÇOK BİLE KALDIM! BU ÜLKEYİ BEN ÇOK ÖZLEDİM, HEY TÜRKİYE, AŞK DOLU, MUTLU, ÖZGÜR ,BİR GELECEK İÇİN SİYASETİN BİLE DOSTLUĞU BOZACAĞINA İNANARAK YILLARA GELECEĞİME İNAT GERİİİİİİİ DÖÖÖNÜÜYOORUMMMMMM Jve artık sesim az çok çıkmadı diye düşündüm ÖZGÜÜÜRÜÜMM ARTIK '' hemen durdum ve düşündüm özgür olmak bu kadar ucuz mu? Özgürmüş gibi görünüyoruz özgür değiliz aslında kuşlar, bulutlar, volkanlar, evren ve insanlar aslında özgür değiliz işte.. Evet aslıda özgürlük Lunapark değil miydi ki istediğin gibi dur diyorsun bağırıyorsun sevdiklerini haykırıyorsun bazen sevdiğini, aşkını, evet platonik aşkını bazen tamam bu benim hayatımın prensesi dersin aksilik olur ayrılırsın ve bir gün o kıza sevdiğini söylersin ve bu lunapark vesile oluverir ki. Sevgi, aşk, tutku, heyecan, şaşkınlık, MUTLULUK, bazen de insanın aklını RUTUBETLİ ŞEKER misali karıştırır yani sevesin var ama ayrılmanız veya ilişkinin tekrar gözden geçirilmesi gerek gibi aslında RUTUBETLİ ŞEKER; yapış yapış olan sevginin etkisidir kaşığın üzerindeki nem kurusa da sevdiği şekeri aşkı bırakmamaktır.. Adeta MUTLULUK tur en önemlisi sevdiğini yarı yolda bırakmaz... Herkes diyecek şimdi RUTUBETLE AŞKIN NE ALAKASI VAR!
GÜNÜN SÖZÜ= RUTUBET KARAMSARLIĞIN ANLAMIDIR, ŞEKERSE KARARLANDIĞINDA ALINAN TATTIR!!
Dünya'nın da farkı diye düşünürken arkamdan bir taş tıkırtısı aniden arkamı döndüm Allah'ım bugünkü sualim bitmemiş gibiydi şimdi bu mu çıktı ya aksiyon geliyorum demez dur dur bir saniye düzeltme aksiyon değil bu bela tanrım şuradan atlayasım geldi hıh işte yardım edesim geldi bu küçük Tavşan'a...
DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM
YORUMLARINIZ VE VOTELERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ İYİ OKUMALAR DİLERİM
