11.bölüm

18 0 0
                                    

Erkan arabasını öyle hızlı sürüyordu ki tıp ki eski günlerdeki gibi bu seferki çok içini acıtıyordu.Hiç böyle hissetmemişti.Hayatta herkes birilerine güvenir ama öyle biri gelir ki tamam dersin ben onunla birim.Sonra bir gün gelir öyle bir yanarsın ki kaybolursun. Erkan öyle bir kaybolmuştu ki yolunu nasıl bulur bilmiyordu.Bir bilinmeze doğru gitmek onun için şimdilik en iyi seçenek gibi görünüyordu.Telefonunu arabanın camından fırlatıp yoluna devam etti.Ama yolunun nereye gittiğini de bilmiyordu.

...

Kumsal ve Yeliz ağlamaktan kızarmış gözlerini Denizlerinin üzerinden ayırmayıp uyanmasını bekliyorlardı.Doktor şimdilik iyi olduğunu söylemişti de bir az olsun içleri rahat etmişti.Ama ne Yeliz ne de Kumsal Erkana karşı suçluluk duygularını içlerinden atamıyorlardı.Ediz elinde iki kahveyle içeri girmişti.

"hadi ama yapmayın böyle deniz aslan gibi maşallah doktor da dedi ateşi düşmüş,ama bir derdimiz daha var yalnız Erkan abime ulaşamadım telefonu kapalı Kumsal , sence nereye gitmiş olabilir."

Kumsal telefonunu eline alıp hemen abisini aramış ama ulaşamamıştı.Sinirle ellerini başına koymuş ,

"aklıma bir yer geliyor ama gider mi oraya bilmiyorum."demişti.Ediz de

"ne duruyorsun hadi kalk gidiyoruz,"demişti.Yeliz üzgün üzgün karşısındakilere bakıyordu.

Ediz biraz kızgın ifadeyle Yelize bakıp,

"sen gelmiyorsun değil mi"demiş.Yeliz de gözlerini Denize çevirip,

"Erkanın en son görmek isteyeceği insan benim şuan nasıl gelebilirim ki bana öyle suçlayan gözlerle bakmana gerek yok Ediz suçlu olduğumu biliyorum.Erkanın son ihtiyacı olacağı şey benim " demiş

ve bakışlarını bu sefer başka yere çevirmişti.Ediz Yelizin haline üzülse de içindeki öfkesini bastıramıyordu.Kim bilir Erkan abisi nasıl hissediyordu.Ediz Yelize bir şey söylemeyip,Kumsalı tuttuğu gibi kolundan götürmüştü.Kumsal yine çemkirmeden edemiyordu tabi ki

"Ya Ediz dur bir yavaş ya Yeliz ablama bir şey diyemeden apar topar süs köpeği gibi çekiştirip duruyorsun sürekli bir şey demiyoruz diye bunu alışkanlık haline de getirmek zorunda mıydın ?"

Ediz Kumsalı ön koltuğa oturtup,ehliyet kemerini bağlarken kulağına eğilip,

Sen ve senin kolundan tutup bir yerlere götürmek biz ona alışkanlık değil de bağımlılık yaptı diyelim."demiş ve Kumsalın kalp atışlarını yine yükseltmişti.Ediz de arabaya bindiğin de Kumsal

"bilerek yapıyorsun değil mi?"demişti.

"İnan ben de neden sana böyle davrandığımı çözemiyorum.Bazen bir bakıyorsun kendimi dünyanın en şanslı adamı hissediyorum.Senden koşarak uzaklaşmaya çalıştıkça sanki ayaklarım geri geri gidiyor sana doğru koşuyorum.Neden mi çünkü sen gülümsüyorsun.İşte film tam orda kopuyor .Diyorum ki kendi kendime Oğlum Ediz kendine gel lan ,sonra sonrası yok işte Kumsal ben bir türlü o sonraki adımı atamıyorum diyen Ediz yavaş yavaş kumsalın dudaklarına doğru yaklaşıyordu.Kumsal da

"bir bıraksan kendini atarsın belki de ee sonraki adım diyordun?"

Demiş ve gözlerini kapatmıştı.Ediz de Kumsala iyice yaklaşmıştı burunları birbirlerine sokulmuş,Ediz dudaklarını Kumsalın dudaklarına değmeden uzaklaştırmış prensesinin kulağına yaklaştırmıştı.Yine en sevdiği şeyi yapıp,kulağına fısıldıyordu kumsalının

"ben çok istiyorum hem de çok sevmek istiyorum içim senle dolup taşana kadar sevmek ama bilmiyorum ki nasıl mutlu edilir.?"diyerek kendini yavaşça geri çekmişti.Kumsal gözlerini açmıştı artık .

"biz bundan fazlası olamayız Ediz karahan sen beni sürekli bulutların üzerine çıkarıp oradan aşağı atıyorsun.Bir şey söyleme de arabayı çalıştır gidip abimi bulalım bir an önce"

Ediz de arabayı çalıştırmıştı.

Kumsal "ANTALYA" dediğinde

Ediz yanlış duyduğunu düşünüp anlamayıp "efendim "demişti.

"Antalya dedim abimin şuan gidebileceği tek bir yer var.Ve biz de oraya gidiyoruz."

 

AŞK SEÇİMLERDEN İBARETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin