14.bölüm

19 0 0
                                    

DEMİR

Şirkette bugün her zamankinden daha çok yorulmuştum.Çok şükür işlerimi bitirebilmiştim.Masada sessizde duran telefonuma baktığımda tek bir mesaj vardı.Kumsal bu akşam beni görmek istediğini yazmıştı.Günlerdir davranışlarını çözemiyordum.Pişman olabilir miydi?belki de pişmandı ve ayrılmak istediğini söyleyecekti.Ben kendi iç savaşımı verirken düşünce bulutlarımı dağıtan telefonum çalıyordu.Kumsal değildi,Erkan abi arıyordu.

"efendim abi "

.........

"anladım, geçmiş olsun."

..........

"masanın üstündeki dosyalar mı?

...........

"tamam ben deryaya söylerim,o verir bana"

.............

"ne zahmeti abi zaten işim bitmişti.1 saate görüşürürüz o halde"

ERKAN

Demirle telefonu kapattıktan sonra aklıma Yeliz düşmüştü.Hastaneden çıktığımızdan beri 2 gün geçmişti ve ben deli gibi özlüyordum.Yeliz 1 haftalığına İngiltere ye eğitim için gitmişti.Bu süre zarfında Deniz benimle kalıyordu.Tabi bende işe gitmiyordum.Açıkçası denizin yanından ayrılmak çok zor geliyordu.Onun hiçbir anını kaçırmak istemiyordum.

"ağabeylerin en prensi nasılmış bakalım."

diyerek denizle beraber aşağı inen Kumsalın sesini daha inmeden duymuştum.Kumsalın elini tutmayı bırakmayan Deniz çekingen bir şekilde Kumsalın oturduğu koltuğun hemen yanına oturup eteğine sokulmuştu.

"iyiyim abicim"dedikten sonra Denize bakıyordum.Bana alışamamıştı.Bakışları bana uzaktı hala,Kumsal halimi anlamış gibi bana gözleriyle sesizce zamanla alışacak diyordu.Kumsal Denize dönüp,

"halacım sen bu akşam abimle vakit geçirsen mesala tv ye en sevdiğin filmi koysa sana beraber izleseniz benim küçük bir işim var. "dediğinde Deniz bana baktı, ona olur anlamında gülümsediğimde o da halasına dönüp,

"peki hala ben onunla kalırım sen işini halledebilirsin"dediğinde,Kumsal

"halasının anlayışlı prensi büyümüş de küçülmüş "diyerek alnına bir öpücük kondurmuştu.Açıkçası onu biraz kıskanmıştım.Biraz mı? Hadi !Erkan çok kıskanıyordum.Niye mi? Ben, daha ona doğru düzgün sarılamamıştım bile.Gerçekten bu gece ikimize de iyi gelecekti.Ben denize bakıp dalmışken kapı çalıyordu.Gelen Demir olmalıydı.

"Kumsal! Kimmiş abicim?"der demez gelen kişinin Demir olmadığını anladım.Gelen Edizdi.

"kardeşim hoş geldin gel otur" Dediğimde Deniz ayağa kalkıp,

"Hoşgeldin Ediz ağabey gel sen buraya otur" diyerek ayağa kalkmıştı.Kendi kendime gülümsemeden edememiştim.Bu çocuğun içinde de benim içimdekinden vardı.Aklı sıra Edizi Kumsalın yanına oturtuyordu.

"hoş buldum yakışıklı "diyerek saçlarını karıştırmıştı.Ediz oturduğunda Kumsal ayağa kalkıp "siz oturun ben şey yukarda bi işim vardı.Onu unutmuşum da gidip bir şey yapayım."diye saçmalayıp yukarı çıktı.Bu ikisinin arasında neler dönüyordu?Ediz Kumsalın arkasından sinirli bir şekilde bakıyordu. Sonra da arkasından Kumsalın duyabileceği bir şekilde

"tabi git sen şeyi şey yap çok acildir önemlidir belki "dedikten sonra ben de dönüp neler oluyor anlamında bir bakış attım.Ediz de "bişey yok abi ben bir kaç eşyamı almaya geldim de yukarı çıkabir miyim ?"dedi.Tabi anlamında kafamı salladığımda Ediz yukarı çıkyordu.Deniz bana ben denize bakıp imalı imalı güşüyorduk.Sanırım bana alışmaya başlıyordu.

AŞK SEÇİMLERDEN İBARETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin