YAŞAMIN KIYISINDA

TANITIM

"Bana güven" dedi Steven elindeki hançeri kızdan gizleyerek. Yalnızca onunla konuşacağım.

Yüzünde yapmacık bir gülümseme olmasına rağmen inandırıcıydı. Gözleri parıldıyordu.

Saftı güzel gözlü kız. Hemen inacak kadar saf biriydi. Onca yıllık arkadaşından ne zarar gelecekti ki?

Steven odaya girip cihazlara bağlı Jack'e yaklaştı. Önce makinenin ötmemesi için ona bağlı ne kadar kablo varsa çekerek çıkartmıştı. Jack nefes alabilmek için kendini zorluyor, kanayan vücudunun acısı ile kıvranıyordu. 

Azıcık bile acıma yoktu Steven'ın kalbinde. Neşeyle Jack'e baktı. Ardından hançerini havaya kaldırıp dikleştirdi. Gülüyordu. Yıllardır beklediği o an gelmişti işte. Jack'in yüzündeki acıdan zevk alıyordu.

Kan görmek bütün vücudunun zevkle titremesine neden olurken acı dolu inlemeler kulağına müzik gibi geliyordu.

İntikama kendisini öyle kaptırmıştı ki artık yaşayıp yaşamadığı bile belli değildi. Tek istediği öldürmekti. Sevdiği kızı elde edebilmek için etrafındaki herkesi öldürecekti.

 Hançeri tam Jack'in kalbine getirerek çıplak göğsüne değdirdi. Aldığı tepki memnun etmemişti onu. Hançeri yarısına kadar soktu. Jack acı bir inlemeyle nefesinini verdiğinde Steven , hiç beklemediği bir şey ile karşılaştı. Jack , hançeri tüm gücüyle tutarak itmeye çalışıyordu. Bu kadar acı üstüne bu güç nereden gelebilirdi? Hemen dikkatini toplayıp hançere yüklendi. 

Jack ne kadar dirense de hançer, kalbine saplanmıştı. O an odaya kız ve abisi girmese belki de paramparça edilecekti bedeni. Kız bir çığlık attı ve ardından Steven gülerek pencereden atladı. Bina fazla yüksek değildi ve kaçabilmişti.

Kız abisinin doktoru çağırmak için odadan koşarak çıktığını görmemişti bile. Tek gördüğü kalbinde bir hançer yarası ile kanlar içinde yatan sevdiğiydi. Jack çatık kaşları ve yarı açık bilinci ile sevdiği kıza baktığında bir göz yaşı düştü bedenine. Kendisi için göz yaşı döken birini ilk defa görüyordu. Acısına râğmen buruk bir tebessüm yerleşti dudaklarına. Ardından sonsuzluğa kapattı gözlerini. 

Ama sonsuzluk? Jack ölüyor muydu. Yıllardır uğraştığı kahramanlığa sonunda ulaşmışken, kendisini seven dünyalar güzeli bir kız ve bir de can dostu varken ölebilir miydi? Hayır! Ölmeyecekti. Her şeye rağmen! Her ne kadar ümidi kalmamış olsa da... Yaşayacaktı...