÷5÷ [Final]

1K 82 21
                                    

Bir hafta...

Tam bir hafta geçmişti ve Steve hiç okula gelmemişti. Tony her gün okula gitmiş ve büyük bir umutla onun gelmesini beklemişti. Bucky ile konuşmuş ve neden gelmediğini sormuştu fakat o Tony'i geçiştirerek başından savmıştı. Sinirlense de fazla umursamadan onun evine gitmişti fakat Steve orada da değildi. Neyse ki yıl sonu balosu bu geceydi ve Tony onu mutlaka görecekti. Muhtemelen reddedilecekti çünkü eğer kabul edecek olsa çoktan yanına gelirdi. Yine de bu Tony'nin umut etmesine engel değildi. Bugün cevabını alacak ve reddedildiği takdirde ertesi günü şehirden ayrılacaktı. Beklemek acı verici olsa da nasıl olsa Tony zaten bir hafta beklemişti. Üç saat daha bekleyebilirdi.

***

Tony arabadan inerek yavaş adımlarla bahçeye ilerledi. Bütün öğrenciler çalan şarkıyla beraber dans ediyor ve tatlılardan yiyorlardı. Ortam gerçekten güzel görünse de eksik bir şeyler vardı. Daha doğrusu birisi vardı. Kahverengi gözlerini etrafta gezdirerek onu aradı ve nihayet göz göze geldiler. Steve sevimlice gülümsemişti. Sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Tony öfkeden kanının kaynadığını hissetti. Adımlarını hızlandırarak onun yanına gitti. Etraftaki arkadaşlarını umursamamıştı.

"Konuşmamız lazım." dedi Tony.

Steve başını sallayarak onu onayladı.

"Gel benimle."

Beraber evin arka tarafına ilerleyerek merdivenleri tırmandılar ve çatıya çıktılar. Yerde minderler ve mumlar vardı. Etraf papatya ve gül yapraklarıyla donatılmıştı. Bir an şaşırarak Steve'e baktı.

"Seni ilk defa top almak için çatıya çıktığında fark ettim. Yüzünde bıkmış bir ifade vardı ve oflayarak yerdeki topu eğilmiştin. Beni fark etmen için sana bakmaya hiç ara vermemiştim ve amacıma ulaştığımda sen çatıdan aşağı düştün. Yüzündeki bocalamayı fark etmiştim ve düşmenin benim yüzümden olduğunu düşünüp az daha vicdan azabından geberecektim. Hastanede iki gün baygın yattın. Yanından bir saniye bile ayrılmadım. Sol kolun ve sağ bacağın kırıktı. Kaşın ile dudağın patlamış ve omzun morarmıştı. O kadar korkunç görünüyordun ki ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Uyandığında eve döndüm. İki hafta boyunca hiç okula gelmedin. Sonra bir gün derste sıkıntıdan bayılma derecesine geldiğimde içeri girdin. Bir ya da iki ay sonra alçıların çıktı. Çaktırmadan sürekli seni takip ettim ta ki kütüphanede video çekene kadar. Özür dilerim fakat gizlice seni dinledim. Sevdiğin biri olduğunu öğrendim. Peşini bırakmak istedim fakat yapamadım. Ne olduğunu bilmiyorum ama gerçekten yapamadım. Yardım için seni çağırdım. Beni sevdiğini öğrendim ve bana verdiğin kameradaki videoları defalarca izledim. Bu yüzden okula gelmedim. Karar vermem ve aklımı toparlamam lazımdı. Dağ evine gittim ve orada kaldım. Düşünmem gereken şeyler vardı. Öncelikle seni reddedersem neler olabileceğini düşündüm ve düşüncesi bile korkunçtu. Sonra kabul edersem ne olacağını düşündüm. " dedi ve biraz soluklandı. "Hayal etmesi çok güzeldi fakat sevgili olursak illa ki birileri bizi dışlayacaktı. Birini sevdiğinde ayrım yapılmaması gerektiğini düşünüyorum fakat bazıları böyle düşünmüyor. Yine de bu umrumda değil. Tony, sana seni sevdiğimi söyleyemem ya da aşık olduğumu. Seni yeni yeni tanıyorum fakat kesinlikle senin iyi biri olduğunu biliyorum ve en azından bize bir şans vermek istiyorum. Sana bir şans vermek istiyorum."

Steve yutkunarak ona baktı. Tony uzanarak elini onun yanağına koydu. Steve o kadar iyi kalpliydi ki bazen onu hak etmediğini düşünüyordu.

"Teşekkür ederim." dedi kısık bir sesle. "Sana neden safir diyorum biliyor musun? Safir dayanıklıdır ve sadakati, güvenirliği, özlemi ve aşkı sembolize eder. Seninle olmak isteme sebebim de bu. Benimle güçlüklere dayanabileceğini biliyorum. Sana güvenebileceğimi ve asla ihanet etmeyeceğini biliyorum. Sırf şuan deneyeceğim dediğin için gerçekten deneyeceğini biliyorum." dedi.

Steve hafifçe gülümsemişti. Tony uzandı ve dudaklarını onunkilere bastırdıktan sonra geri çekildi. Steve bir adım geri çekildi. Yavaşça minderlere uzandı ve elini tutarak Tony'i üzerine çekti.

"Safirin özlem taşı olduğunu da söylemiştin şimdi özlemini giderme zamanı geldi."

***

Roof | Stony  [AU]Where stories live. Discover now