Adrien
Marinette in yanına gittim
-neden ağlıyorsun Prenses ?
Marinette göz yaşlarını silip içinden mırıldandı. "Sana söyleyebilseydim zaten şu anda Tikki'yi çoktan bulmuş olurduk" Onu duymuştum ama anlamamış gibi yaparak:
-Hıh ? Dedim
- Bir şeyimi kaybettim. Ama çok çok çok değerli. Yani sen bulamazsın.
-Yardım edemediğim için üzüldüm.
-Önemli değil. Hem karakedi neden şu Paris'teki canavarla uğraşmıyorsun?
-Uğur böceği gelmeyeceğini söyledi. Bende o olmadan bir hiçim zaten...
-Ne sana gelmediğini mi söyledi ?! Ama ben öyle bişi- ah yani neden gelmedi ki? Ayrıca karakedi bunu unutma! Eğer sen olmasaydın Uğur böceği şu anda Paris kahramanı olamazdı. Çünkü sen kaç kere onun için kendini feda ettin. Yani o gelecek... Dedi ve gitti.Tabi o sırada anılarım canlandı. Haklıydı ben onun için kendimi kaç kere feda etmiştim.Marinette beni cesaretlendirmişti. Arkasından ona "Teşekkür ederim" diye bağırdım ama sanırım o beni duymadı. Sonra odama geri çıktım. Ve dönüştüm.Plagg:
-Dostum bana inanmıyor Musun hala ?
-Peki sana inanıyorum. Ama ne yapmalıyım?
-Emma nın odasına gizlice gir. Sonra odasındaki kwamiyi buluruz. Ve onu alırız.
-Peki Plagg ama ben yine de Emma nın Uğur böceği olduğunu düşünüyorum. Dedim
Emma
Şu pislik kwamiyi odama koydum bir dolabın içine kapattım. Ama kaçmasın diye iple bağladım. Ve sonra annemin yanına yemek yemeye indim. Adlında korkuyordum.Çünkü canavar dışardaydı ve onu öldürecek kimse yoktu.
Marinette
Odama çıktım çok üzgündüm çünkü Tikki ortada yoktu. Onu kim almış olabilirdi ki?
Karakedi
Emma nın odasının içine girdim. Odası karakedi posterleri ile kaplıydı. Ben Tikki denen kwamiyi aramaya başladım. Hiçbiryerde yoktu. Sonra dolabın kapağını açtım. Kwamiyi çözdüm ve Tikki bana sarıldı. Teşekkür ederim karakedi. Sen olmasan belki de burada ölecegtim. Emma'yı affetmeyecektim bana yalan söylemişti. Hemde duygularımla oynamıştı. Tikki:
-Dışarda akumalanmış bir var. Ben hemen Marine-yani sahibimin yanına gidiyorum.Görüşürüz!!
-Argh, inanmıyorum ben benim leydimi Nasıl bu paçozluk sanmıştım. Demek ki onu hiç tanımamışım.
Emma geliyordu bende hemen odadan çıktım. Ve canavarı oyalamaya başladım.
Marinette
Ah tanrım inanamıyorum o gelen Tikki miydi? Evet oydu. Yanıma geldi ve:
-Marinette seni çok özledim. Nerede olduğumu sana sonra anlatırım Paris tehlikede!
-Tamam Tikki. Sen iyi misin?
-Hadi Marinette
-TİKKİ BENEKLER!Ha! Dönüştüm ve hemen canavarın olduğu yöne gittim. Kedicik saklanıyordu. Arkası dönüktü. Onun kendi kendine konuştuğunu anladım ve dinlemeye başladım.
-Ah, ben ne kadar salak bir kediyim. Nasıl olurda böceğimi o kız sanırım! Hepsi benim suçum. Plagg'e inanmalıydım. Zaten emmanın hiçbir şeyi benim leydime benzemiyor. Gözleri mavi olabilir ama okyanus gözlüm kadar güzel değil....
-Sağol pisicik. Ama Nasıl beni Emma'ya benzettiğini çıkaramadım. O sırada bana sarıldı.-Buradasın Leydim. Dedi ve biraz bakıştık. Ben gözlerimi kırpıştırdım o sırada canavar bize saldırmaya başladı. Biraz uğraştan sonra onu yendik. Kara kedi:
-Leydim bu akşam saat 22:10 da Eyfel kulesinin önüne gel sana herşeyi anlatacağım Dedi.
-Tamam kedicik görüşürüz dedim ve yoyomu attım, eve vardığımızda Tikki:
-bana ne olduğunu söylemiyeceğim çünkü zaten karakedi söyleyecek Dedi. Tamam dedim ve annemin yanına kurabiye yapmasına yardım ettim. Saat 22:00 olmuştu. Bende anneme uykumun geldiğini söyleyip yukerı çıktım. Uğur böceğine dönüştüm ve Eyfel kulesinin önüne geldim. Kedi oradaydı oturmuş beni bekliyordu. Sonra onun omzuna dokundum ve "geldim kedi" dedim.
-Uğur böceği bilsen neler oldu?Ben Emma diye bir kızla tanıştım ve... lafını kesmiştim. Emma mı? Sınıfa yeni gelen kız mı?
-Emmayı nereden tanıyorsun?
-Nereden tanıdığımı söylemeyeceğim belli ki sende tanıyorsun kimliklerimiz belli olabilir.
-peki devam et
-Emma bana Uğur böceği olduğunu iddia etti. Zaten sana benziyordu. Sonra ben ona şüpheli gözlerle bakınca bana Tikki'yi gösterdi. Ağzı bağlıydı. Ona neden bağlı olduğunu sorunca direk konuyu değiştirdi. Sonra bana beni sevdiğini söyledi.Benim kimliğimi biliyormuş.
-Ama bu Nasıl olur?!
-Beni takip etmiş.
-Bunu Usta Fu ya söylemeliyiz,
-Usta Fu da kim?
-Sana söylerim sen devamını anlat..
Karakedi leydisine olan her şeyi anlatır. Ve
-Gerçekten üzgünüm. Onun sen olduğunu Nasıl düşündüm ki ?!
-Bu senin suçun değil kedicik.
-Hayır benim suçum.. Ben eğer.... Sözünü kesen şey benim onu yanağından öpmem oldu. Bir anda yüzü domatese döndü. Aklıma Adrien geldi. Demek onu görünce böyle oluyormuşum.
-Kedi artık gitmem lazım ama sende bunu unutma. Bu senin suçun değildi. Ve bu arada asıl ben sen olmadan bir hiçim. Dedim ve gittim.
Adrien
İnanamıyorum
Uğur böceği beni öptü
Uğur böceği beni öptü
Uğur böceği beni öptü
UĞUR BÖCEĞİ BENİ ÖPTÜ!
Ama Uğur böceği'nin son söylediği laf aklımı karıştırdı.'Asıl ben sen olamadan bir hiçim' sonra aklıma Marinette ilerlenen konuşmamız geldi. Acaba Uğur böceği ben onunla konuşurken beni görmüş müydü? Her neyse bunu düşünemeyecek kadar yorgundum. Bu yüzden kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktımArkadaşlar sizce Uğur böceğine ladybug mı diyim yoksa kalsın mı? Beki kara kediye Cat noir diyim mi yoksa kara kedimi diyim? Cevabınızı yorumlara atarsanız sevinirim. 751 kelime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize LADYNOİR
AcţiuneBu tamamen benim kurgum olan mucize: Uğurböceği ile karakedi hikayesidir. Bu benim ikinci kitabım. Bu kitapta iki gencin maceraları ve birbirine olan sevgileri anlatılacaktır. İyi okumalarrrr...... #ladynoir #adrienette #marichat