Hemen bu kadar erken mi ?
Ne demek konsey üyeleri beni eğitim için çağırıyorlar !
-Yalnız bu .. yani çok erken değil mi ? diye sordum
-Deniz hanım , zaten şuan sizin başlamanız gerekiyordu . Çünkü çığlık gücünüzü kontrol etmeniz
gerekiyor , eğer bir an önce başlamazsanız etrafınızdakilere çığlığınızla zarar verebilirsiniz . Bu
yüzden bir an önce başlamanız gerekiyor ! dedi
Bir insan bu kadar cümleyi nasıl aklın da tutuyor yahu ! Bir yerden falan mı okudu yoksa ?
-Peki , ben nasıl geleyim veya ne zaman geleyim ?diye sordum haklıydı bence çünkü kontrol
edemiyordum . Çığlığım en son camları patlatmıştı ve zarar veriyordu . Bir an önce
başlamalıydım !
-Deniz hanım , yarın sizin adresinize siyah bir araba gelecek . Sizi alıp konsey üyelerinin yanına
getireceklerdir . dedi
-Peki saat kaçta ? diye sordum
-Yarın sizi saat 11 gibi alırlar Deniz hanım , iyi günler ! dedi ve kapattı . Resmen suratıma kapattı !
Ben de telefonu masaya koydum ve gidip kendime sandviçimi hazırladım . Bugün cumaydı ve o
takıntılı hocanın dersi vardı ve bende Koray'la oturacaktım ! Onu görmek bile istemiyordum
çünkü ben ve Mert'e yaptıklarından sonra ona aşırı sinirlenmiştim . O ise hala benimle
konuşmaya çalışıyordu . Sandviçimi bitirdiğim de Zehra ve Nazlı'yı uyandırdım . Onlar da
kahvaltısını yapıp üstünü giydikten sonra okulun yolunu tuttuk . . .
* * *
Okula varınca zilin çalmasına 10 dakika vardı hemen sınıfa çıktık . Sınıfın kapısının önüne
gelince Koray sıraya oturmuş ümitsizce sıraya bakıyordu . Mert ise sabırsızca ayağını yere
vuruyordu birini beklermiş gibi . Sınıfa girince biz 3'lü , sınıftaki herkes bize baktı . Ben yerime
oturdum çantamı yerleştiriyordum . Koray bana bakarak tam bir şey söyleyecek oluyor sonra
susuyordu . Umursamadım çantamı koyduktan sonra Mert'in yanına gittim .
-Naber ! dedim gülümseyerek .
-İyi güzelim , sen nasılsın ? dedi kolunu omzuma koyarak .
-İyiyim canım , sana bir şey söyleyeceğim ! dedikten 3 saniye sonra öğretmen sınıfa girdi .
-Teneffüste anlatırım ! dedim ve yerime geçtim .
Koray yine derste bir şey söyleyecek gibi oluyor ama susuyordu .
-Ne söyleyeceksen söyle artık ! dedim kafamı öğretmenden ayırmayarak .
Bir an duraksadı sonra şaşırdı ve bana şaşkın şaşkın bakmaya devam etti . Bu hali komikti ama
yine de ciddiliğimi bozmayacaktım .
-Iıı şey ..... Ben ..... Özür dilerim Deniz . Seni Mert'le görmem kalbimi acıtıyor . Sanki ... sanki
kalbime bıçak saplıyorsun ona gülerken ve o bıçağı kalbimin için de döndürüyorsun . Senle küs
kalamıyorum . Ne olur beni affet . Biliyorum büyük bir hata yaptım ama .. ama ben senle küs
kalamıyorum Deniz ! dedi . Şaşırmıştım Koray dışarıdan soğuk birine benziyordu ama aslın da
içinde iyi bir insandı . Bu itirafları üzmüştü beni .
-Iıı düşünmem lazım ! dedim ona bakmamaya çalışarak o ise hala yüzüme bakıyordu .
-Bak şöyle yapalım . Beni affedersen yarın ki doğum günü partime gel . Zaten ben , sen , Zehra ,
Burak ve Nazlı olacak . Geceye kadar eğleneceğiz tabi fazla gürültü olmayacak zaten . Ama lütfen
bir kez düşün , tekrar özür dilerim . dedi üzgün bir ses tonuyla
-Tamam düşüneceğim ! dedim ve derse odaklandım ...
* * *
Sonunda dersler bitmişti ve biz eve gidiyorduk .
Eve gidine kadar Mert ve ben , Zehra ve Meriç en son olarak ta Nazlı ve Burak yan yana gidiyordu .
Ben ve Zehra tabiki imalarımızla Nazlı'ya bakıyorduk .
O ise bize "Ne Bakıyon" bakışı atıp göz deviriyordu .
Biz onlara imayla bakarken hala , Mert anlado sanırım ve
-Yeter artık kızı gözlerinizle yediniz be ! Diye çirkefleşti .
-Tamam be ne bağırıyon ! Dedi Zehra
Bende daha fazla kendimi tutamayıp
kahkaha attım . Ben gülünce herkes
gülmeye başladı . Ve sonunda güle
oynaya eve varmıştık . Önce ben Mert'i sonra da Zehra Meriç'i yanaklarından öptü .
Nazlı salağı içeri girmeye çalışınca kolundan tutup Burağın yanına ittik .
Burak öpmek için öne eğildiğinde , Nazlı geriye çekildi ve elini uzatarak :
- Iıı , Yarın görüşürüz Burak . dedi yapmacık gülümsemeyle
Burak'ta bir o kadar üzgün tavırla
-Görüşürüz . deyip elini sıktı , biraz
baktıktan sonra Mertler gittiler . Bizde hemen eve girdik .
Ben eşyalarımı bıraktıktan sonra hemen mutfağa geçtim .
Nazlı ve Zehra'ya da sofrayı hazırlamalarını söyledim .
Patates kızartması ve Makarnayı pişirdikten sonra masalara dizdik .
* * *
Sonunda yemek yemeğe başladık . Zehra'ya baktım ve 'Şimdi' anlamında bakış attım .
Aynı anda Nazlıya döndük . Nazlı yemeğine yumulmuştu ama biz ona dönünce birden şaşırdı ve ;
- Noluyo lan ! Dedi şaşkınlıktan .
Gülmemek için dudağımı dişledim ve Zehrayla aynı anda aklımızdaki soruyu sorduk ;
-Burakla aranızda ne var ? Dedik . Aynı anda sorunca biraz affalladı ve cevap verdi .
Bize verdiği cevapla şaşkınlığımızı gizleyemedik .
Selam ÖLÜMPERİCİLERİM , sonu meraklı bitti 😀 ve kısa oldu biliyorum ama telefondan anca bu kadar oluyor . Yeni bölümü uzun ve heyecanlı yapmauaya çalışacağım,4K olmanın şerefine yeni bölüm attım . Uzun zamandır atmıyordum sizi beklettim biliyorum kısura bakamayın ama TEOG yüzünden giremiyordum ve yazamıyordum . Amacım artık düzenli olarak paylaşmaya çalışacağım . Hepinizi çok seviyorum 💞💞💞

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ölüm Perisi Hikayesi
FantasíaSonradan özel gücünü tanıyan Deniz şaşırır çünkü özel gücü çığlık atmaktı o ölüm perisiydi. En yakın arkadaşı Zehra Kurt kadın Meriç ve kuzeni Mert ise vampirdi .Bu dörtlüyü uzun bir macera bekliyor ...