Yeni sayfa

15 0 0
                                    

(Arkadaşlar türkçe yazmak çok istiyordum. Öğrenmek için 3 yıldır çaba gösteriyorum. Yanlışlarım varsa, yoruma yazın. )

Ben Nataliya...
Özel bir ünversitede gazeteçilik okuyordum. Annem, ben çocukken bizi terk edib Moskovaya gitmişdi. Babam ansızın vefat edince maddi manevi sıkıntılarım başladı. Küçük kasabamdan Baküye, çalışıb para kazanmak için geldim. İş tecrübesizliyimden dolayı beni hiç bir yerde işe almak istemiyorlardı. Hepsi sanki robot gibi aynı sözü ezberlemişdi: "numaranı ver, biz sizi ararız". Hayel kırıklığı yaşıyordim. Buraya gelirken ben de çok adam gibi sovet kafalıydım. Çalışmak istediyimi bildiren gibi hemen işe alacaklar diye düşünmüştüm. Üç yıl idi Baküde okuyordum ama şimdi farkına varmıştım tüm değişimlerin.
Temmuz ayına bir hafta kalmıştı. Bu da benim için ev kirasını yedi günden sonra ödemeliyim demek idi. Artık Moskvoya akrabalarıma mı gitsem ne yapsam diye düşünmeye başlamıştım. Üzgün- üzgün pencereden dışarıyı seyr ediyordum. Her kes bir amaçla, bir sebeple ireliliyordu. Herkesin bir işi vardı. "Ya bir tek benmiydim işsiz güçsüz". Kendi kendime şikayet ettim. Kasvetli duygulara kapılmıştım ki telefonum çaldı. Aysun idi:
-Natalia, evdemisin? Sana güzel haberim var. İş buldum
sana. Yarım saate evde olurum.
-Gerçektenmi? Gel çabuk. Evde konuşalım -dedim. Telefonu kapatdım. Nasıl da sevinçliydim .
Resmen dakikaları sayıyordum. Yarım saat hiç böyle uzun geçmemişti hayatımda.
Aysun geldi nihayet. Hemen sorgu sual etdim.-Neredeymiş, ne işiymiş, patron kadınmı ...
- kızım, dur acele etme izn ver bir bardak su içeyim- bardağı su ile doldurup teknefese yuttu. Üstündeki kiyafetleri çıkarıb, pijamasını geyindi. - Natalia, biliyormusun otobüse geciktim o uzunlukta yolu yaya geldim. Yüzümde "lafa geç" ifadesini görünce konuya geldi. - Ok... Sana bulduğum işten konuşalım... Bir türk restorantıdır. Kaldığımız bu eve yakın. Yaya gidip gele bilirsin. . Patronu türkmiş, ama kendisi çok az zamanlar uğruyor oraya. Kontrol etmek için her akşam metresi Samiranı gönderiyor. Benle eski  iş restoranda çalışan Samiranı diyorum. Ben Kendisiyle konuştum. Yönetici seni bekliyor olucak sabah saat onda. İşe alırlarsa o günden başlayacaksın çalışmaya.
Sabah erkenden kalktım. Aynanın önünde kendimle çok uğraşdım. Köstumlerim, elbiselerim hepsi eskimşti. Hiç birini digerine uyduramyordum. Acaba Aynur kiyafetlerinden verirmiydi bu gün geyinmek için. Aynadan ona baktım. Yatağında sol tarafı üste uyuyordu. Dolabına yaklaşdım. En güzel elbisesini alıp giydim. Akşam çıkarttığı çırt-çırt saçlarını kısa saçlarımın diplerine yerleştirdim. Ne kadar da güzel oldum. İnanılmaz. Sonra hepsini çıkarıp yerlerine koydum. Aysundan bunları istemeye cesaretim yetmedi. Kızın zaten bana her anlamda çok yardımı dokunmuştu. Onunla üniversiteden arkadaş idik. Şimdi de oda arkadaşı olmuştuk.

Geçmiş OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin