X Adam

7 0 0
                                    

Bir haftaydı işe gitmiyordum hasta idim. Benim yerime bibi çalışıyordu. Bir haftanın maaşını ona vermem karşılğında çalışacaktı. Yeni iş yerinde nöbetleşe çalışıyordu diye, bu hafta evinde olacaktı. Ama benim isteyimi redd edemedi.
Durmum iyi olur olmaz, "Yeşil" e gittim. Yeni yönetici gelmişti.
-Sen de kimsin ?
-ben aşçıyım- dedim. Üstüme bağırdı:- bu zaman neden geldin? hastaydım söyleyince bir şey demedi. Geçen gibi kendimi işe konsantre etmeye çalıştım. Lanet olsun dedim kendi kendime. Sanki tüm hıyarları buraya derlemeye yemin etmişlerdi.
Yemek siparişlerini hızla ulaştırmaya çalışıyordum. Öğlen yaklaştıkça müşteriler çoğalıyordu.
-Nataliya, -Esmiralda erkeksi sesiyle bağırdı. Aydaa yine bu fokun səsi.- gel çabuk buraya.- mutfakın önü müşteriler olan tarafa açık idi. Garsonlar mutfağa girmezlerdi bu büyük açık pencere gibisne yaklaşıp ordan sipariş veriyorlardı. Ona doğru geldim .Elindəki fişi bana uzatdı.-şunu çabuk hazırla.
-iyi ama şimdi başka yemek yapıyorum. Biraz beklesin müşteri.
-Delimisin nesin sen kızım? Bu müşteriyi bekletmek olmaz. Büyük adamlardandı.
-Ben bilemem -dedim. Alinin siparişini yapıyorum. O zaman, ondan izin iste.
-Sen yap Ali de kim dedi. Terslikten Ali de bize doğru gelmekteydi. Esmiraldanın sözlerini duyar-duymaz üstüne bağırdı. Birbirine girdiler. Onun üstesinden bir tek Ali geliyordu. Ben yarım kalan işimi halletmek için geri döndüm. Beş dakika falan geçmişti Esmiralda içeri girdi. Beni dövecek gibi hali vardı. Sanki ben idim suçlu. Çok güçlü ve iri gövdesi vardı. ben 19 yaşında zayıf, savaşmak nedir bilmeyen ürkek bir kızdım.
-Seni öldürürüm, anladınmı öldürürüm- diye beni geri itti. -Benim sifarişimi hazır edeceksin önce anladınmı? -üstüme bağırdı. Barmen Hasan, dönerci Ziya, bulaşıkçı Firengiz birbirlerine bakarak gülüyorlardı. Bu halimden keyif alıyorlardı. Hepsine birden nefret ediyordum. Çayçı, ihtiyar Hasen amca acıyarak bana baktı - yapma kızım -Esmirladaya dedi. -ilk hangi yemek denmişse onu hazırlıyor. Bu çocuğun ne suçu var.
-Sən kes sesini. -Onun da üstüne bağırdı.-Yeniden yüzünü bana tuttu. Kızkınlıkla: on dakikaya hazır olsun-deyip çıktı.
Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Sipariş edilen yiyeceyin ne olacağını bilmek içim önlüyümün cebine koyduğum fişi alıp baktım. Bir orta boy, bol malzemeli, ince hamurlu marqaritta pizza yazıyordu. Hızlıca Alinin sipariş ettiği yemeği fırına verdim. Pizza için hamur hazırlamaya başladım. Bir yandan da seviniyordum ne iyi ki, sadece Fest fuud yemekler hazırlanıyor şu yemekhanede, eyer köfte, dolma, çorba gibi yemekler istenseydi büyük olasılıkla ben kendim yemek kazanına düşüb pişecektim. Küçük ve beceriksiz bir şey idim.
Esmiralda geldiğinde pizza hazır idi. Defalarca her şeyi istenilidiyi gibi yapdımmı diye sordu. Bu beni çok sinir ediyordu. Bu kız hep böyle yılan gibiydi. Ufak-tefek hatalarım oluyordu ama, bu yemekleri pişire bilmemem anlamına gelemezdi. Ben daha coçuk idim, küfür, kaba sözler, kötü şakalar nedir bilmiyordum. Esmiralda ise bunların kralı idi ve ben hemen onun önünde çoban matı olacaktım. Bu yüzden ona cevap vermemeyi tercih etdim. Sevdanın sipariş ettiği "hotdoog"u hazırlamaya başladım. Dertlerime baş başaydım. Mutfakta fısıltıyla yapılan gıybeti dinlemiyordum. Bu durumdan nasıl çıkacağım hakta düşünmekteydim.
-Natalia,- Yine şu sinir olduğum Esmiraldanın erkeksi sesi geldi kulağıma: -buyurun, bizim aşçımız. Bu pişiripmiş pizzanı. Kalbim hızla çarpmaya başladı. Acaba ne oldu, neyi yanlış yaptımki? Mutfaktaki yaratıqlar taze bir olay çıkmasını özlemiş şekilde kulaklarını kabarttılar. Ürkek ve cesaretsiz şekilde arkamı döndüp baktım. Hem de kendimi her söze hazırlaya-hazırlaya. Esmiraldanın yanında bir adam durmuştu. Boyu çok yüksek idi, kolunu tepsiler konulan yere yaslamışdı. Bana bakarak sordu:
-Sizmi pişirdiniz pizzayı? Çok lezzetli idi. Ben ise sanıyordum pizzayı olduğu gibi ancak italyanlar pişiriyor. Ama siz benim aklımdan bu fikri silip attınız. Ne kadar güzel idi. Ellerinize sağlık.- Ben neredeyse kendimi kayb edecektim. Çalıştığım günden ilk kez idi hoş sözlerle karşılaşıyordum.
Teşekkür etmek için başımı yukarı kaldırmalı oldum. Çünki adamın boyu çok yüksek idi. Hoşnutlukla gülümsedi ve gitti. Tüm kötü olaylar aklımdan hepsi birden silindi sanki. Bir tek o oğlan ve söylediği güzel sözleri kaldı beynimde. Sadece kalmadı hem de istila eledi tüm düşüncelerimi. Demek ki böyle iyi müşteriler de var imiş...
Gerçektenmi ben pizzayı iyi pişiriyordum? Ne kadar olmuştu kaprzili müşteriler, ya hamuru pişmeyib, veya tatsız oldu gibi laflarla yiyecekleri getirib üstüme attıkları. Pizza pişirmeyime geline, bundan önceki yöneticiden ufak tefek övgüler duymuştum. Ama bu yeni yöneticini öldürseler bile iyiye iyi söylemezdi.
Bir kaç gün idi ancak o oğlan hakta düşünüyordum başka bir şey girmiyordu kafama. Sık sık gelip mutfakın büyük penceresinden Esmiraldanın hizmet ettiği masalara bakıyordum. Gözlerim gelip giden müşteriler içinde şu x adamı arıyordu. Ama yoktu. Neredeyse onun bir hayal olduğuna inanacakdım. Sanki böyle biri hiç gelmemişti buralara.
Bir ay falan geçmişti. Artık profilinden aklımda kalan azacık şeyler de silinip gidiyordu. Zaten utandığımdan güçlükle bakmıştım yüzüne. Ya da bakıyorum gibi yapmıştım. Şimdise o görüntüler de kayp olup gidiyordu.

Geçmiş OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin