Eylül şentürk...Uyandığımda hava kararmıştı ve ben hâlâ erenin üzerindeydim. Ama bu sefer kafam onun omuzunda dudaklarım yanağındaydı. O'da uyurken gülümsemişti hafifiçe.
Biraz izledim onu. Uzun kirpiklerine bir kez daha hayran kaldım mesela. O dolgun dudaklarına. Yumuşaklığını hissetmediğim o saçlara. En önemliside özlem duyduğum kokusuna mesela. Elimi gezdirirken yanağında elime batan o yeni çıkmış sakallarına hasrettim ben mesela. 2 yıldır özlemini çekmiştim ben onun. Hep beklemiştim cam kenarında. Ama gelmemişti. Son 1 haftadır beklemiyordum onu. Ama o daha iki gün önce yani gelmeden bir gün önce geri döneceğini söylemişti. Beklemediğim zamanda gelmişti.
Biraz daha onu izlemekle oyalanıp kalkmaya karar verdim. Belimi sıkıca kavramış olan kollarını çözmek çok zordu o yüzden ilk önce bacağımı bacağının arasından çektim. Bu onu uyandırmamıştı. Ama kollarını biraz gevşetmişti. Bende yavaşça kolarını tuttum ve çözmeye çalıştım. Ama cidden çalıştım. Olmadı. Bir daha denedim yine olmadı. En sonunda kolunu dürttüm.
Eren- hıııı.
Eylül- eren kollarını çekermisin? Hadi gökyüzüm.
Ben gökyüzüm diyince gözlerini kırpıştırdı bir iki defa. Sonra açtı hayranı olduğum mavilerini. Aslında çoğu zaman mavi mi? Yoksa yeşil mi? Karar veremezdim. İkisinin arasında bir renkti. Ama mavi ağır basıyordu. Neyse. Gözlerini biraz aralayınca gülümsedim kocaman. Sonra devam ettim konuşmaya.
Eylül- hadi canım. Kalk duş al bende yiyecek birşeyler yapayım. Hem bizimkilerde evdedir.
Eren- hııı hı. Birazdan kalkarım.
Mırıldanmıştı usulca. Çok tatlıydı. O öyle diyince kollarını çekiştirdim. Oda kollarını iki yanına açtı. Daha sonra bende yavaşça üzerinden kalktım. Yataktan da kalkınca sağına dönüp yastığa sarılmıştı. Bende kafamı duvardaki saate kaydırmıştım. Saat akşam sekiz buçuk olmuştu. Bizse eve saat iki de gelmiştik. Yani tam altı buçuk saat uyumuştuk. Sırıttım bu sefer ve odadan sessizce çıktım. Merdivenlere gelince yavaşca inmeye başladığımda iki kişinin konuşmasını duydum. Biraz daha inince görüş alanıma gizem ve tunahan girdi.
Tunahan- hazel'im. Özür dilerim. Seni kırdım. Ama lütfen ümidini kesme bu ilişkiden. Yine geldim ben sana. Ki zaten çoktan gelip kapında köpek oldum. Vazgeçme benden. Bekle biraz daha.
Gizem- ümit mi? Ne demiş yıldız ablamız? Biraz ümidim olsa ömür boyu beklerdim. Ama bende ne ümit kaldı ne de umut. İkisinide yok ettin bende. Sana sordum. Benden neden uzaksın diye. Sense sadece öyle olmalı dedin. Şimdi geçmiş karşıma bekle beni ümidini kaybetme diyorsun. BEN ÜMİDİMİ KAYBEDELİ TAM TAMINA İKİ BUÇUK YIL OLDU TUNAHAN ULAŞ!! TAM TAMINA İKİ BUÇUK YIL! VE SEN HÂLÂ BEKLE BENİ DİYEBİLECEK KADAR YÜZSÜZSÜN.
Tunahan- gizem. Lütfen zorundaydım. ULAN!!! O ŞEREFSİZ OLMASAYDI SENİ BIRAKIRMIYDIM BEN!! HA? SÖYLE BIRAKIR MIYDIM? ELALARININ ÇEVRESİNİN BENİM YÜZÜMDEN KIZARMASINI, SENİ KIRMAYI İSTERMİYDİM?
Gizem-BEN O ADAMIN BEN 16 YAŞIMDAYKENDEN BERİ PEŞİMDE OLDUĞUNU BİLİYORDUM. BUNU SANA HATTA HEPİNİZE SÖYLEDİM. SENSE BANA BİRŞEY YAPACAKLARINDAN KORKTUN. HAKLISIN. AMA BEN O ZAMANLAR BAŞKA BİR ŞEY YÜZÜNDEN ÖLSEYDİM NE OLACAKTI? SON GÜNLERİMİ SİNİR KRİZLERİ VE ÖFKE NÖBETLERİYLE GEÇİRMİŞ BİRİ OLARAK ÖLECEKTİM. O zaman mutlu olabilecekmiydin?
Tunahan- olmazdım. Şimdide mutlu değilim gerçi. Ama bekle beni biraz daha. Halledeyim şunları. Sonra yine seninleyim. Hep senindim ben zaten. İnan o adamı bizden uzaklaştırınca herşey yeniden düzelecek. yine benim sevgilim olacaksın ki zaten sen benden başka kimsenin olamazsın.Gizem yapma lütfen. Az kaldı meleğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar hiç ağlar mı?
Novela JuvenilBelki kalpleri doğru yerde acı çekiyordu. Belkide kanatları çok önceden kırılmıştı? Gerçekler uzaktı belkide onlara. Hayalleri kayıp. Ama gerçekleşmeyi bekleyen. Birbirini seven on yakın dost. Bazıları sevgili. Bazıları vazgeçecek. Ve onları koruma...