~The Girl~

48 3 2
                                    

Hatırlatmalar:
Adelheid: nyo!Switzerland
Amelia: nyo!America
Isabel: nyo!Spain
Felicia: nyo!Italy
Monika: nyo!Germany
Alice: nyo!England
Marianne: nyo!France
Anya: nyo!Russia
Annelise: nyo!Austria
Medyadaki kız Adelheid'i temsil ediyor. (look-alike falan)
<<<<<<<<<<<<<

*Adelheid's POV*

Son birkaç aydır kadın ülke temsilcileri ile aynı semtte kalıyoruz. Geldiğimizden bu yana bir çok olayın üstesinden geldik. Toplantılar, yarışmalar, görüşmeler falan. Diğer temsilciler - yani erkek temsilciler- de bizimle aynı semtte. Sadece görüşme alanlarımız farklı. Mesela ben Basch ile sadece telefondan görüşebiliyorum. Çünkü herkes çok yoğun ve bitkin durumda.

Birkaç gündür dışarı çıkamıyordum. Normalde kısa kollu, yeşil bir gömlek ve koyu yeşil, dar bir kot ile gezerdim. Bugün günüm boş ve etraf sakin. Bir değişiklik olsun dedim. Saçlarım zamanki gibi ikiye ayrık ve balık sırtı örülüydü. Üstümde mavili bir elbise vardı. Disney prenseslerinden Aurora gibi giyindiğim söylenebilir.

Elbisemin  önündeki küçük cebe telefonumu koyup sokakta ilerledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elbisemin önündeki küçük cebe telefonumu koyup sokakta ilerledim. Az ileride biz kızların buluştuğu yer vardı. Herkes toplanmış oturuyordu. Sadece benim yüzüm gülüyordu. Sırıtarak selam verdim. Ama aldığım selam o kadar da samimi olmadı.

"A-a dur bir dakika Adelheid, sen... gülüyorsun!"

Basch hiç gülmediği için benim de asık suratlı olduğumu sanıyorlar. Bazen cidden çok mutlu oluyorum ve bunu somurtmakla bırakmıyordum. Ama Basch hep somurtur. Benim de aynı olabileceğimi zannettiler. Çünkü genellikle aynı ülkenin temsilcileri birbirinin aynısı olurlar. Mesela Amelia. Alfred'den hiçbir farkı yok. Kendisi de bunu kabul ediyor zaten. Burada gördüklerimden Amelia, Isabel, Kuzey ve Güney İtalya temsilcileri vardı. Adlarını hatırlamıyorum, biri Felicia idi sanırım. Buradaki isimlerine kadar tanıyan bir Monika bir de Amelia vardı. Bir de belki Alice.

"Herkes nerede? Siz bu kadar mısınız?"

Bir süreliğine birbirimize baktık.

"Aslında bütün temsilciler burada. Salonda sadece biz varız."

"Bugün toplantı mı olacak?"

"Yoo, sadece plan yaptık. Herkes burada olacak bu gece. Kızlar partisi falan :D" dedi Amelia.

Nedense sadece Amelia konuşuyordu. Yavaşça kafamı "evet" anlamında salladım.

"Adelheid sen çok şıksın bugün :)"

Ağzımdan aniden kıkırdadım. "Ay sağol. İçimden geldi."

Birkaç saniyeliğine bakışıp kıkırdadık Felicia ile.

"Ben diğerlerine bir bakayım."

Kızların arka tarafına geçip dışarıya bir göz attım. Hollanda ve Danimarka temsilcileri bahçedeki masada oturuyor ve birkaç kişi kız daha ağacın dibinde oturuyorlardı. Kızın biri de telefonda biriyle konuşuyordu. Yukarıya çıktım. Marianne, Anya ve Annelise bir odadaydılar. Neredeyse bütün kızlar buradaydı. Elimi yıkamak için lavaboya girdim. Biraz ani bir giriş yaptım sanırım. Karşımda yerde oturan kız ile aynı anda çığlık attık.

Birkaç saniyeliğine elimi kalbime koyup kalp atışlarımı dinledim hızlı hızlı soluyarak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Birkaç saniyeliğine elimi kalbime koyup kalp atışlarımı dinledim hızlı hızlı soluyarak. Karşımdaki kız bana bakıyordu.

"Ş-şey, pardon. B-ben..."

"Sen de kimsin?"

Sesi gayet normal çıkıyordu ama yüzünden ağlamış olduğu çok belliydi. Etrafta kan lekeleri vardı.

"Burada biri mi ölmüş?"

Kız cevap vermedi ama yanakları pembeleşmiş ve göz temasını kesmişti. Yavaşça yanına yaklaştım.

"İyi misin?"

"Şu an göründüğüm gibi değilim. Değil mi?"

Yavaşça kafamı salladım. Bu kızı daha önce çok görmüştüm. Yüzü gülüyordu hep. Daha önceki zamanlarda saçlarını sol tarafa ayırırdı. Sağ tarafında bulunan beyaz saç tutamını kolaylıkla görebiliyordum. Büyük zeytin yeşili gözleri, burnu ve yanakları üstünde minik çilleri vardı. Bulduğum hali ise saçları ortadan ikiye ayrılmış, gözleri kan çanağına dönmüş ve gözlükleri vardı. Gözlüklerini sevmiştim açıkçası.

The Girl I Met [nyo!SwitCy] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin