Mari sabah erkenden kalktı. Kahvaltı yapmak istemiyordu. Mısır gevreğini yedi. Sıra kıyafet seçmeye gelmişti. Turkuaz bir elbise, topuklu turkuaz ayakkabılar ve yine turkuaz bir çanta aldı. Şeker pembesi rujunu ve ojesini sürdü. Ve far... Küpeleri de taktı. Aynaya geçti.
Çok güzel olmuştu.
Adrien in kruvasan sevdiğini biliyordu. Ona mini kruvasan ve mini cupcakeler hazırlamaya karar verdi. Bittikten sonra parka yöneldi.Adrien 11.30 da kalktı. Duşa girdi. Çıktığında saat 12 yi bulmuştu. Buzdolabından elmayı aldı ve yemeye koyuldu. Aynı zamanda dolabına bakıyordu.
- Dostum, hani benim peynirim?
- Gittiğim Zaman tüm peynirleri yersin zaten.
- Ben de seninle geleceğim! Kwamiler sahiplerinden ayrılmazlar.
- İyi olur. Hem peynirleri yemezsin.
Adrien gülümsedi. Ama hala Oray'a giderken ne giyeceğini bulamamıştı. Mısır gevreğini yedikten sonra düşünmek istedi. Hem oraya giderken bir şeyler götürmeliydi. O da piknik yaparız diye düşündü. Ağaçların altında.... Ay ne yazıyorum ben?! Her neyse, Adrien sepeti hazırladı. Jöleyi sürdü. Kıyafet olarak pantolon ve bir tişört giydi. Üstüne de bir ince mont. Artık gitmeye hazırdı.Mari parkta adrien i bekliyordu. Acaba ne konuşacaksınız sesi çantadan fırlayarak Tikki. Mari sus tikki! Adrien geliyor. dedi.
Adrien de geldi.Hikayeyi burada kesmek istedim çünkü heyecanlı bir nokta. Bir dahaki bölüm geliyor bir on dakikaya. Hadi bb...