20.Bölüm

5.8K 245 85
                                    

Arda ve bahar çatıta uyuya kalmışlardı ve bugün haftasonuydu. Bu yüzden kimse gelmezdi. Ardanın kolunun üstünde bahar ' tam omzunda' uyuyordu. Tabi arda da.

Hafif bir esinti vardı. Buda ırmağın saçlarını savuruyordu. İşe gelmişti çünkü çantası burda kalmıştı. Şirkete girdi. Şirkette illaki kişiler vardı. Hemen odasına gitti. Aradı aradı yok!!  'Hırsız mı aldı' diye düşündü ama o olay 2 gün önceydi.

Çatı katında oturanlar oluyordu. Çok önemli kişiler oraya çıkabiliyordu gerçi. "Acaba terastamı kaldı?" dedi ve asansöre bindi. Asansörde erkanla karşılaştı.

"Günaydın"

"Sizede günaydın"

"Bugün izinliydin neden geldin?"

Hasretine dayanamadımm adammm. Allam ya. Erkancım bugün sende izinliydin sen niye geldin pardon? Gerçi şirket senin okey de.

"Çantam çatıda kalmış , onu alıp gideceğim"

Birbirlerinin gözlerine bakarak konuşuyorlardı.

"Çok mu önemli birşey vardı çantada?"

"Evet , hayır , yani evet telefonum cüzdanım.."

"Anladım"

Asansör terasta durunca ırmak indi peşindende erkan. Irmak 'sen nereye' bakışı attı ona.

"E hadi yürü. Temiz hava alırız biraz" diye konuştu. Irmak bu cevaba sırıtarak karşılık verdi ve önden yürümeye başladı.

Koltuğun birinde çantasını gördü ve aldı. Tam arkasını dönecekken erkana çarptı. Göz göze geldiler.

"Orda birileri var" diye sessizliği bozdu erkan.

Irmak zorda olsa erkandan gözlerini aldı ve arkasına çevirdi. Kapalı bayan kafasını uzun boylu bir adama yaslamıştı. Bu şirkette tek kapalı bahar olduğu için o bayanın bahar olduğunu anlaması uzun sürmedi.

"O bahar mı?"

Erkan sırıtarak "galiba yanındaki de arda"

"Hadi be" diye şaşkınlıkla söylendi. Sonra arkasına dönül erkana baktı. Sırıtıyordu.
"Pardon" dedi sırıtarak.

Yanlarına gittiler. Tam yanında durdular. O kadar güzel bir manzaraydı ki bu. Sen bakınca huzurla doluyorsun.

"Fotoğraf çekeceğim" dedi erkan. "Bende" dedi ırmak ve çantasından telefonunu çıkardı. İkiside fotoğraf çekti.

Erkan
"Aklıma bir fikir geldi"

Irmak şaşırmıştı. " ne geldi?"

"İzle" dedi. Ardayı dürttü. Arda ölmüş gibi uyuyordu mübareğimm. Sonra 4-5 kere dürtmeye başladı. Arda uyanmaya başlayınca erkan hemen ırmağın elini tutu ve koşmaya başladılar asansöre doğru.

Arda yavaş ve sakince uyandı. Omzunda bir ağırlık vardı. O ağırlığa baktı. Melek yüzlü bir kız. O melek yüzünü mahveden tek şey akan göz kalemiydi. Gece ağlamaktan kızarmıştı gözleri , öyle hatırlıyordu. Ama şimdi tek kalan şey yüzündeki kalem gibi düz bir siyah boya..

Ne olursa olsun melek yüzlüydü o. İzlemeye devam etti. Herbir yanını inceledi. Kirpiklerini bile sayabilirdi şuan.

Arda kolunu kıpırdatınca bahar da kıpırdandı ve uyandı. Kafasını kaldırmasıyla arda ile göz göze gelmesi bir oldu. Sonra hemen doğruldu. Başını tuttu.

"Başımm"

Arda da doğruldu.

"Başım ağrıyor"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 25, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

♡Aşkın Patronu♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin