Uzun bir aradan sonra y.b. geldi.40 reads,7 voteye ulaştık.Bir daha ki bölüm 60 reads,12 vote olduğunda gelir.Bu arada multide Derek'in resmi var.Bölümü şarkıyla okursanız daha güzel olur.
Saatimin sinir bozucu sesiyle uyandım.Yağmurlu bir salı günü sıcacık yatağımdan kalkmak o kadar zordu ki.Hele de geçen hafta olanlardan sonra.O günden sonra Derek'le hiç konuşmamış,hatta yüz yüze bile gelmemiştim.Bu yüzden onu ilk gördüğümde nasıl bir tepki vereceğimi bilmiyordum. Veya onu gördüğümde ne saçmalıklar yapacağımı...
Aslında onunla konuşmaya korkuyordum.Bence sadece benimle gönül eğlendiriyo ya da ciddenn kardeşi olarak görüyo.Hem Derek bu.Beni yanına çağırsa aklıma ilk gelen şey benle konuşma ihtimali değilde yüzüme tükürme ihtimali olurdu.Neyse işte hazırlanıp çıktım evden.Kırmızı Mini Cooperımın kilitlerini açıp arabama bindim.Dikiz aynasından kendime bakıp "Hey yavrum Derekte kimmiş beni ne doktorlar,ne mühendisler istedide annem vermedi.Derek yanlarında halt etmiş." Sonra hemen silkinip arabayı çalıştırdım.İstikamet okul!
Arabamı boş bulduğum bir alana park edip popülerliğime yakışır bir havayla arbadan indim.Sonra saçlarımı rüzgara doğru savurup okulun basamaklarını cool bir şekilde çıktım.Her zamanki gibi tüm okul ağızları sulanmış bir halde bana bakıyordu.Peki ben onları takıyormuydum.HAYIR! Sınıfıma girip kendi grubumun yanına gittim.Derek daha okula teşrif etmemişti.İyi de bana ne bundan.Nerden çıktı şimdi Derek.Ne güzel aklımdan çıkaarmıştım diye düşünürken iç sesim ne zaman çıkardın ki, her dakika aklında diye bana meydan okudu.Sen sus bakıyım iç ses.
Yüzüme en çekici gülümsememi takınıp kollarımı Lorenz'in boynuna doladım.Lorenz benim çocukluk arkadaşımdı.Sırdaşım,kardeşim,yeri gelince abimdi.Onunla hep çok yakın olmuştum.Tüm okul bizim çifte kumru halimize alışıktı yani.Tam o sırada adı lazım olmayan münasebetsiz sınıfa girdi.Her zamanki gibi cool,umursamaz ve fazlasıyla bad boydu.Kollarımı hemen kendime çekip bakışlarımı Derek'in üzerine yoğunlaştırdım.Ve ilk defa Derek beni taktı.Tam gözlerimin içine doğru baktı.Tabi ben o anda yıkılışlardayım.Bir ara banamı baktı lan bu yoksa arkamda biri var ona mı bakıyo diye düşündüm.Göz ucuyla arkama baktım,full erkek.Hoşalandığı cinsiyet değişmediyse bana bakmış olsa gerek.
Tabi bu ambianstan Erica'nın dürtüklemesiyle çıktım.Ne dürtüyosun kızım burda romantik bir an yaşıyoruz.Ben içimden Ericaya sayarken Derek arkamdaki sıraya oturdu.Hocanın gelmesiyle bende yerime geçtim.Ve bakışmamız tüm heyecanıyla sona erdi.Arkamdan gelen gıcırtı tek bir şeyi işaret ediyor olabilirdi.Derek sırasını benimkine yaklaştırmıştı.Kendini öne yaslamış olacakki nefesi boynumu yalıyordu.Tarih hocası bir şeyler anlatıyor ama takan kim.Ben aklımda sinsice Derek'i ele geçirme planları kurarken zil çaldı.Bir baktım bizimki sağlam adımlarla sınıftan çıktı.İçimdeki şeytanın sesine uyup ajanlık görevine terfi ettim kendimi.Önemli bir işim varmış gibi bende sınıftan çıktım
Koridorda beni yakalayan Morgana nereye gidiyorsun gibi boş sorularıyla Derek'i kaçırmama neden oldu.Hay kızım ya ,bir dur, işim var gücüm var.Tabi insan popi olunca hayranlarından fırsat kalmıyo ki ajanlığa.Kızı hiç takmadan yoluma devam ettim.Tek gördüğüm şey Derek'in yukarı kata çıkıtığıydı.Hemen hızlı adımlarla yukarı kata çıktım.İyide yukarı katta sadece teras vardı.Ne işi var bu çocuğun bu yağmurda terasta.
İçimde şüphe tohumları filizlenirken merdivenlerin sonuna gelmiştim.Derek terasın kapısını yavaşça aralayıp dışarı çıktı.Bende kolonun arkasına saklandım.Bekle allah bekle.Gelen giden yok.Çocuk öylece koca terasın ortasında dikiliyo.Tam saklandığım yerden çıkacakken merdivenden gelen topuklu ayakkabı sesleriyle bulunduğum yere iyice tünedim.Meraklı bakışlarla gelene odaklandım.Ana! Ee bu bizim sekreter Emily.Ne işi var bunun burda? Tövbe aklımdan geçen kötü düşüncelerden kendimi uzaklaştırıp gözlerimle Emily'i takip ettim.O da kapıyı açıp terasa girdi.Artık iyice endişelenmeye başlamıştım. Ürkek adımlarla tersın kapısının yanına saklandım.Ne konuşacaklar diye bekledim.2,3 dakika suskun kaldılar.Sonra şapırtı sesleri duydum.Artık citten iyi şeyler düşünmek imkansızdı.
Aklımdan geçen sahneyi görmemeyi umarak saklandığım yerden hafifçe doğruldum.Doğrulmamla göz yaşlarımın akması eş zamanlı gerçekleşti.Çaresizce ağlayarak merdivenlere doğru koşmaya başladım.Lanet göz yaşlarım yüzünden merdivenleri göremiyordum.Kahretsin! Elimin tersiyle yüzümü silip merdivenlere odaklandım sonunda aşağı kata inebilmiştim.Daha demin gördüklerim aklımdan bir türlü çıkmıyordu.O kadın benim Derek'imin dudaklarına yapışmıştı.O sadece benimdi.Yalnız benim! Kimi kandırıyordum ki Derek istemediği hiçbir şeyi kendisine yapılmasına izin vermezdi.O sekreter bozuntusuna karşı koymayı bile denememişti.Koridorda yürürken duvarlar üstüme üstüme geliyor ve beni kendi yaşlarımla boğuyordu.aldığım her nefes akciğerlerim zımparalanıyormuşcasına canımı yakıyordu.Soluk boruma yerleşen taşların arasından aşağı süzülen birkaç cılız soluk sadece küçük iniltiler çıkarmama yetiyordu.Bağırmak, yardım çağırmak istiyordum.Ama nafile.O pislik herifin beni soktuğu şu durumdan çıkmak istiyordum.Her şeyden önce o anı unutmak istiyordum.Dudaklarını kirlettiği o adın buna değermiydi.
Gözlerim kararırken,aklımdan o kadar çok şey geçiyorduki takip edemiyordum.Ama şu an tek istediğim şey rahat bir nefes almaktı.Astım krizim ise bana bu konuda hiç yardımcı olmuyordu.Bacaklarım beni taşıyamaz hale gelince olduğum yere yığıldım.Göz kapaklarım kapanmadan önce gördüğüm son şey O'nun siyah vansları olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Nefret Ediyorum
RomanceUvey kardesiniz bu kadar cekiciyken onu kardesiniz olarak görmek o kadar zor ki! Tabi bu kadar sinir bozucu olmasa hersey daha güzel olabilir. Ondan nefret etmek ve asik olmak arasinda kaldigim ikilemde hangi taraf galip gelecek?