Sonsuza denk

2. Bölüm okul

Selinden
Sabah okul için uyandım. Okulun ilk günüydü ve ben yine kendimi göstermeliydim. Üzerime beyaz tişörtüm altına siyah eteyimi giydim. Topuklularımı da ayağama geçirip hafif bir makyaj yaptım. Aşağa indiğimde kız olduğunu bile çözemediğim ikizim Nazlıyla karşılaştık.

Nazlı: Nerde kaldın Selin? Geç kalıcaz.
Selin:Tamam geldim.

Yürüyerek okula gitmeye başladık.

Okulun kapısında kırmızı bir araba neredeyse bana çarpıyordu.

Selin:Sen nasıl araba kullanıyorsun ya. Ehliyetini kasaptan mı aldın acaba?
Ali:Önüme atlayan sensin ama suçlu benim öyle mi.
Selin:Ya yüzsüze bak. Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun herhalde. Bu okuldaki herkes beni tanır.
Ali:Ali Mertoğlu

Ali denen çocuk bana elini uzattı. Bende elini sıkmadan,

Selin:Selin Yılmaz

Arkamı dönüp sınıfıma ilerledim. Sınıfın kapısında Tuğçe beni durdurdu.

Tuğçe: Ali'yle tanışmışsın.
Selin:Sen nerden tanıyorsun?
Tuğçe: Emre'nin ve benim arkadaşım. Nasıl çocuk? Meteor gibi değil mi?
Selin: Hakkını yemiyim güzel çocuk ama dışı güzel içi tırt.

Ali:Ayıp oluyor ama.
Selin:Sen bizi mi dinliyorsun? Bir de ayıp diyo.
Ali: sınıfıma gidiyordum.
Selin:Aynı sınıfta olmamamız ne kadar iyi oldu.
Ali:Belli mi olur ilerde sınıfta kalırım belki.

Hiç cevap vermeden sınıfa girdim ve yerimi aldım. Yanıma Cem diye bir çocuk oturdu.

Cem:Ben Cem Özkan
Selin:Selin Yılmaz. Eee şey geçen gün seni görmüştüm. Deniz diye bir kızla konuşuyordun.
Cem:Evet. Aslında kimseye söylemezsen.
Selin:tamam
Cem:ya galiba ben Deniz'den hoşlanıyorum.

Sınıf kapısını göstererek

Selin:Sınıfın kapısında duran mı?
Cem:Evet. Deniz Öcan.
Selin: güzel kızmış.

Nazlıdan

Tuvalete giderken Savaş diye bir çocukla tanıştım. İyi birine benziyordu. Sabah neredeyse Seline çarpan çocuğun kuzeni olduğunu söyledi.

Sınıfıma geri döndüğümde Selin Cem diye bir çocukla konuşuyordu. Arkasındaki sıraya oturup Savaşı düşündüm.

Öğretmen içeri girdiğinde kollarımın arasındaki kafamı yavaş yavaş kaldırıp ayağa kalktım.

Öğretmen: Oturabilirsiniz. Yeni bir seneye geçiş yaptık. Artık derslerinize yoğunlaşmanız gerek.

Teneffüs sizi çaldığında Selin ve Tuğçeyle kantine gittik. Üç kahve alıp bir masaya oturduk.

Çok geçmeden Savaş, Emre ve Ali içer girdi.

Savaş:Nasılsınız kızlar?
Nazlı:iyiyiz
Ali:Tanışmamız kötü oldu ama.
Selin:Kimin yüzündense.
Emre:bizi zaten tanıyorsunuz.
Tuğçe:Aynen

Son zilin çalmasıyla Selin ve Tuğçeyle bahçeye indik.

Ali:Biz bırakalım mı kızlar?
Emre:Aynen
Tuğçe:Tamam sev.... Ihh şey tamam

Tuğçe'yi ve Selin'i kenara çekip,

Nazlı: Tuğçe sen Emre'ye Sevgilim mi dedin?
Selin;aynen Tuğçe bi anlayalım.
Tuğçe:Uff tamam ya, evet Emre benim sevgilim.

Selin ıslık çaldı

Erkeklerin yanına geldiğimizde

Selin:Emrecim Seni sevgilinden ayırmak olmaz hadi bırakın bizi.
Ali:Emre! Senin sevgilim Tuğçe mi?
Emre:E-evet

Selin:bizi ........ Kafeye bırakır mısınız?
Nazlı:Niye ki?
Selin:Sürpriz.
Ali:peki