7. Bölüm Nasıl yaparsın

84 6 2
                                    

Selinden
Yanağım da hala yanma hissi vardı. Koşarak odama çıktım. Ali ve Nazlı arkamdan gelmişti. Nazlı olayları merak ediyordu, Ali ise beni merak ediyordu. Gözleri daha önce  hiç görmediğin mavinin nir tonuna bürünmüştü.

Nazlı:İkizim olaylar bende yok. Anlat bakalım bu Zafer'le Haluk kişisiniz olayını.

Gözlerimi Ali'nin Okyanus gözlerinden çekip Nazlıya baktım.

Selin:Haluk Zafer'i öldürtmüş. Geçen kriz geçirdiğim gün, Haluk'un teknesinden geliyordum. Avukatla konuşuyordu.

Derin ve sesli bir iç çektikten sonra devam ettim.

Selin:Avukata gömüldüğü yerin bulunmasıyla yapacakları şeyleri konuşuyorlardı. Başta kim olduğunu anlamamıştım ama sonra Haluk"Güneş ve kızları'nın haberi olmayacak. Kızlar babalarını öldürdüğümü duyarsa hem direk İzmir'e gitmek ister hem de mahvolurlar."dedi.

O anı hatırladıkça babamın açtığı yaralar derinleşiyordu. Kabuk bağlayan yara tekrar kanıyordu. Ama bu bir çocuğun düştüğünde dizinin kanaması gibi değildi. Bu, bu çok farklı birşeydi. Süperman'im dediğin Adam seni terk ediyor sonra öldüğü haberini annemin kocasından gizlice öğreniyorsun.

Ali'den
Duyduklarım karşısında şok oldum. Gözlerimi koca gözlü kızın gözlerine diktim. Baş ucunda duran kardeşleriyle çekilmiş fotoğrafa dikmişti gözlerini. Belliydi acı çekiyordu. Hatta belki aralarında en çok acı çeken oydu. Kalbim sökülmek üzereydi. Gözlerinden akan yaşlar kalbime düşüyor ve yangın çıkarıyordu. Dokununca bozacağımı düşündüğüm elmacık kemikleri ve Gamze'leri çoktan solmuştu.

Aceleyle kapıdan çıktım. Arkamda bıraktığım iki çift meraklı göze aldırmadan. Güneş hanımın önümü kesmesiyle durdum. Sinirli bir tavırla baktım gözlerine.

İşte o an dikkatimi çekti, Selin annesine benzemiyordu. Elmacık kemikleri ve yüz hattı kusursuzdu, eşi benzeri yoktu. Annesi Perinin ve Nazlının kopyasıydı. Ama Selin aralarında evlatlık gibiydi. Babasının resmine bakmayı ve ona göre karar vermeyi aklımın bir köşesine not aldım.

Düşüncelerimden Güneş hanımın sorusuyla sıyrıldım.

Güneş:iyi mi?
Ali:Değil. İlk defa sizden beklemediği takdirde tokat yediği için değil. Siz Nasıl olmasını bekliyorsunuz ki?
Güneş:Bana küs mü?
Ali:sizce Nasıl olmalı?

Güneş hanımın gözleri doldu. Ancak benim bununla ilgilenecek vaktim yoktu. Ondan hesap sormak zorundaydım.

Güneş hanımı sollayıp çalışma odasına girdim.

İçeride bilgisayarıyla uğraşan bir adet Haluk Mertoğlu vardı ve bu beni daha çok kızdırdı. Salonda olup bitenden habersizdi.

Ali:o sevgili Karıcın kızına az önce tokat attı sen burda otur.

Beklemediğim taktirde sesim sakin çıkmıştı. Belki de sonra olacaklardan korktuğun içindi.

Ali:Ya baba sen böyle birşeyi Nasıl yaparsın? Nasıl öldürürsün kızların babasını. Selin de Nazlı da biliyor. Selin duymuş.

Haluk:Nasıl ya!! B-ben öyle birşey yapmadım.

Ali:Baba ne demek yapmadım. Selin avukatla konuşurken duymuş. Sen ne kadar aşağılık bir adamsın ya?!

Haluk:Ağızını topla yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim.

Ali:Bu sefer hiçbir şey yapamazsın.

Haluk:Bence o kadar emin olma.

Yüzümde hissettiğim sert bir el beni sarsmıştı. Selinle kaderimiz aynı yazılmış gibiydi şu an.

Haluk:Seninle işim daha bitmedi dön arkanı.

Anlamıştım Kemer'le sırtıma vuracaktı.
Kemer'in sesiyle sırtıma gelmesi bir olmuştu.

Selin:A-Ali! S-sen Nasıl yaparsın oğluna böyle birşeyi?
Haluk:S-Selin kızım bak yanlış...

Selin:Neyi yanlış anladım!

Haluk:kızım...

Selin:Kızım deme bana!!!

Elimde hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi gözlerine diktim.
"Seni burdan kurtaracağım" der gibiydi.

Parmaklarımı yumuşak tenine kenetlediğimde yavaşça odadan çıktık.

Odama geldiğimizde gözleri dolmuştu.

Selin;Sırtını aç

Sonsuza denk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin