4. Bölüm Senin yüzünden

170 4 2
                                    

Ali'den

Selin'in gerçekten atlayabileceğini düşünmemiştim. Hemen Savaş'ı aradım.

Ali:Savaş acil hastaneye gelmeniz gerekiyor. Selin....
Savaş:Noldu Selin'e Ali?
Nazlı:Selin'e ne olmuş?
Ali:......... Hastanesine gelin.

Hemen telefonu sağ cebime koyup ambulansı aradım.

Hastaneye geldiğimizde Selin'in durumunun iyi olduğunu, sadece biraz darbe aldığını söylediler.
Müdahale odasının önünde mekik dokurken Nazlı koşarak yanıma geldi.

Nazlı:Ali ikizime ne yaptın?
Ali:Biraz tartıştık. Sağa çekmemi istedi, ben de çekmeyince kapıyı açtı. Ani fren yapınca da düştü.
Savaş:Neden kavga ettiniz?

Bir an duraksadım. Berker'e şerefsiz dediğimi Nasıl söyleyecektim ona.

Ali:Berker'e şerefsiz dedim.
Nazlı: Naptın naptın? Selin Berker'e çok düşkün o yüzden bu kadar tepki vermiştir.

Tuğçe:Durumu nasıl peki?
Ali:İyiymiş, sadece biraz darbe almış.

Emre elinde tepsiyle yanımıza doğru geldi. Yarım saattir bekliyorduk kapıda.

Emre:Al abi kahve.
Ali:Sağol
Emre:Selin iyi olacak. Kaç senedir tanırım kızı. Onun kadar güçlü birini hiç görmedim.
Ali:Bırakmaz beni di mi?
Emre:Gel bahçeye çıkalım hava al biraz.

Emreyle bahçeye doğru indik. Her bir merdiven basamağı sanki bana koca gözlü kızdan uzaklaşmak gibi geliyordu.

Emre banka oturup kahvesinden büyük bir yudum aldı.

Emre:Sen bu kızdan hoşlanıyorsun.
Ali:Bilemiyorum. Ben ailemden hiç sevgi görmedim. Nasıl birşey bilmiyorum.

Emre:Bak başkan eğer kızı her gördüğünde mutlu oluyorsan. Yanındayken eğleniyor, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsan işte o zaman aşıksındır.
Ali:Sence bizim sevgili falan olmamamız doğru mu? Benden hoşlanmıyorsa. Ya duygularım yanlışsa.
Emre:Sen bilirsin.

Derin bir iç çektikten sonra kafamı iki avucumun içine aldım.

Ali:Gitmek istiyorum burdan. Terk etmek istiyorum bu şehiri. Duygularımı sıfırlamak istiyorum.

Emre:İstediğin zaman bir yerden yada birinden gidebilirsin. Ama kendinden bu duygularından kaçamazsın.

Hava iyice soğumuştu ve saat gece yarısını geçmişti. Banktan kalkıp hastanenin umutlu umutsuz bekleyişlerinin sürdüğü koridorlardan geçip koca gözlü kıza daha yakınlaştığım merdivenlere geldik.

İlk basamakta durup yukarı baktım. Duvarlarda milyon tane afiş, basamaklar beyaz ve önümde meraklı gözlerle bana bakan Emre.

Selinden

Gözlerimi açtığımda etrafta birkaç kişi vardı.

Nazlı:Canım iyi misin?
Selin:İyiyim
Ali:Selin ben özür dilerim.
Selin:Tanışıyor muyuz?

Bu çocuğu tanıdığımı zannetmiyordum. Hastane odasında neden bulunduğumuzu da. Ayrıca siyah saçlı siyah gözlü Nazlıya yakın olan çocuğu da.

Selin:Nazlı biz neden buradayız?
Nazlı:Küçük bir kaza geçirdin.

Kapı açıldı içeriye Berker girdi.

Selin:yok artık sen ne zaman geldin İstanbul'a

Doktorun içeri girmesiyle Berker'in cevabını alamadım.
Bir dakika ben bu çocuğu tanıyorum.

Selin:Ege
Ege:Selin

Doktorun fotoğrafı. İsmail Ege Şaşmaz.

Ege:Selin geçici bir hafıza kaybı geçiriyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ege:Selin geçici bir hafıza kaybı geçiriyor. En fazla bir buçuk ay böyle kalır. Ancak daha önce hatırlaması size ve ona bağlı. Olabildiğince sevdiği şeyleri yaptırın.

Ali:Teşekkürler doktor bey.
Ege:Birşeye ihtiyaç olursa odamdayım. Nazlı Selin iyi. Merak edilecek bir durum yok.

Nazlıya baktığımda Ege denen çocuğa sinirli bakıyordu. Sanki geçmişte yaptığı bir hata yüzündendir gibi.

Ege denen çocuk gidince Nazlıya

Ali:Nazlı siz bu Ada'mla nereden tanışıyorsunuz?

Nazlı:Selin'e platonik aşıktı. Onu asla rahat bırakmazdı. Evin önünde bekler çıkmazdı. Bende buna dayanamayıp birgün çocuğu dövdüm. On yaşında falanım. Evden okul için çıktık. Karşımızda Ege, Selin'i almak için geldiğini söyledi. Bende Selin'i asla alamazsın dedim. İnat edince bende iki yumruk attım.

Emre: senden korkmamın sebebi bu işte. On yaşında bir çocuğa yumruk atman.

Nazlı:Emre orda bende on yaşındaydım. Şey gibi.... Şu an sana yumruk atmam gibi.

Emre geriye doğru iki adım atarak,

Emre:yok almıyim ben.

Selin:Nazlı bu iki bey kim acaba?
Nazlı:Ali ve Savaş

Selin:Yani...
Nazlı:Savaş benim sevgilim.

Ali:Nasıl yani? Kuzen ben niye bilmiyorum?
Savaş:Eee Selin hastaneye kaldırılınca biz de söylemeyi erteledik.

Selin:Bu maviş bey kim?
Ali:Ben Ali Mertoğlu.
Selin:Memnun oldum.

Hastaneden çıkalı iki gün olmuştu. Selin hala birşey hatırlamıyordu.

Ali:Nazlı ben Selin'i bugün dışarıya götürmek istiyorum. Hatırlayabileceği anıların olduğu yere.

Nazlı:Olmaz. O seninle hiçbir yere gidemez. Selin ölüyordu Ali, ölüyordu. Kimin yüzünden? Senin kıskançlık krizin. Senin yüzünden oldu Ali. SENİN YÜZÜNDEN!!!

4. Bölüm de bitti. Sıra beşte. Bölümün ismi HATIRALAR ORMANI olacak. Vote ve yorum atmayı unutmayın.
                                        -💙

Sonsuza denk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin