Teşhis

26 2 0
                                    

Gençliğimin baharındaydım daha. 17 yaşındaydım. Herşey çok güzel gidiyor. Lise 3 ün son günleri artık. Lise hayatımda yaşadığım en güzel sene oldu 11. Sınıfım. Tüm derslerimden geçip son sınavlar bittikten sonra maddi durumumuz çok iyi olmadığı için sanayide kendime iş buldum. 15 mayısta başladım işe. Deli gibi sabah 7 de kalkıp akşam 8 e kadar çalışıyordum. Dayaklar , küfürler derken ben iyice işime odaklanmış şekilde kimseyi umursamıyordum. İstanbuldaki sevdiğimin yanına gitmekti hedefim. Çok çalıştım ona sarılabilme umuduyla. Her gece maaş alıcağım günü sayar ona gideceğimi düşünürdüm. 1 haziran oldu okulların kapanmasına az kaldı. Okula her hafta annemi gönderip rapor yazdırıyordum. Sanayide işe başladığımdan beri arkadaşlarımla da eskisi kadar konuşamıyordum. Bir tek sevdiğim insana gitme hevesiyle odaklanmıştım. Öğle aralarında onu arayıp mutlu olurdum. Bu süreç içerisinde sağ dizimde bi ağrı olduğunu hissettim. Aslında bu normal geliyordu çünkü profesyonel bi takımda kalecilik yapıyordum. İşten sonra idmanlara gider, eve girmem gece 12 yi bulurdu. Ailem kendi paramı kazandığım için karışmıyordu fazla. Bu ağrı her geçen gün artmaya başladı hiç durmadan. 1 haziranda aldığım yaklaşık 300 ₺ lik ücreti sevdiğime hediye ve yol parasına harcadım. 6 haziran günü İstanbul'a gittim , onu gördüm , ona sarıldım. Tüm işin yorgunluğu , küfürler , yediğim dayaklar bir anda silindi zihnimden. Kendimi çok mutlu hissettim. İzmire döndüm çünkü otelde kalacak kadar param kalmamıştı. Sabah gidip akşam otobüse binip döndüm. Çok hızlı geçti zaman aslında. Bu süre zarfında dizimde olan şişliği ve artan ağrıları hissettim. Yine umursamadım. Karne günü geldi 11. Sınıfı bitirmenin mutluluğu vardı yüzümde. İşten aldığım yarım günlük iznin geçmemesi için uğraşıyordum. Çünkü geç kalırsam maaşımdan para kesiceklerdi ve İstanbul'a gitmek daha da zorlaşacaktı. Ben 15 Haziran'da tekrar maaş aldım ve sevdiğim kız bu sefer Kırklareli'ne anneannesinin yanına gitmişti. Dizimdeki ağrı da arttıkça 13 saatlik oturarak nasıl biter bu yol diye düşündüm. 22 Haziran'da birdenbire bi gazla otobüs bileti alıp Kırklareli'ne gidiyordum. Hayatımda ilk defa gittiğim bi şehir ama hiç kaybolmadım , yani öyle umuyordum. Saat 20:00 da İzmir otogardan bindiğim otobüs tam 12 saat sonra sabah 08:00 gibi beni Kırklareli'ne bıraktı. İzmirden sonra ilk defa bu kadar küçük bi şehre geldim. Dizimdeki ağrı 13 saat oturduğum için üst seviyelerdeydi. Arkadaşlarım beni sürekli uyarıyor ; Mert git bi doktora diyorlardı. Ben dinlemedim hiçbirini. Çünkü hala içimde kaleciyim ben olur böyle şeyler hisleri vardı. Genel sporcu ağrıları dedim geçtim. Bu süre içinde sevdiğim kız 09:30 civarı yanıma geldi. Tek bir cadde vardı ve akrabaları vardı. Bi sorun olmadan atlattığımız günün sonunda tek kalan koltuğu aldım ve bu son otobüstü. Ailem beni Denizli'de ablamın yanında biliyordu. Bu yüzden dönerken de Pamukkale turizm in Denizli otobüsüne bindim. Çok güzel geçmişti günüm . Yine çok mutluydum ama aşırı yorgunluk vardı üzerimde. Dizimin ağrısından yürüyemez hale geldim. Tam 19 saatlik bir yolun ardından Denizli'ye geldim. Yürürken sekmeye başladım. 2 gün sonra İzmir'e döndüm ve sanayideki işime geri döndüm. Araba motorlarını tamir ediyorduk çok pis bi işti. Eve giderken insanlar tiksinerek bana bakıyorlardı. Fazla kafaya takmazdım ama beni bazen üzerdi bu. Sanayiye git gel derken yürümem iyice kötüleşti ve işyerindeki abiler patronlar bunu işten kaçmak için yaptığım bi numara zannediyolardı. Hepsi bana sinirli ve tepkiliydi. Ne yazık ki öğlen 15:00 a kadar dayanabiliyordum o saatten sonra işe yaramaz biri haline geliyordum.1 temmuz maaş günü geldi. Ben yine hediyeler aldım bu sefer yeniden İstanbul'a gidiyordum. Hem biraz daha ucuz hem de daha yakındı , en azından 8-9 saatte varıyordum. 4 temmuz da yanına gittim yine. Yine bana muazzam bir gün yaşattı. İzmire döndüm ve dizimde ağrıyla birlikte şişlik de hissettim. Artık doktora gitmem gerekiyordu. Yanıma annemi alıp doktora gittim. Basit bi röntgenin ardından bana ; Sen gelişme çağındasın kemiklerin büyüyor tarzı şeyler söyledi . Krem ve ağrı kesici hap yazıp beni evime gönderdi. Ben iyileşeceğimi sandım bu ilaçlarla. İlk 3 gün iyi geldi. Sonra ağrı şiddeti daha fazla arttı ve gereksiz bi şişlik başladı. Çareyi başka bir hastaneye gitmekle buldum. Bu sefer de bana MR verdiler ve bu MR günü tam 13 ay sonraydı. Biz günü aldık çaresizdik. Ücretli çekim olduğunu öğrendik fakat bu çekim ücreti yaklaşık 500₺ civarı olunca zorunlu olarak vazgeçmek zorunda kaldık. Bu doktorda zaten kaslarında yırtık veya zedelenme vardır dedi. Ağrıdan dayanamaz hale geldim artık adım atamıyordum. Sekerek yürümeye başladım, gezmeye çıkamaz oldum. Sanayideki işimden sürekli arayıp çağırıyorlardı çünkü gerçekten ağrıdığına inanmıyorlardı. Başka bir hastaneye gidip araya tanıdık sokarak saat gece 03:00 te MR a girdim. O MR ın sonuçlarını beklerken biraz şüpheliydim. Sonuçlar çıktı ve bize şüpheli bişeyin görüldüğü söylendi. Şüpheli ne olabilir ki derken damarımdan ilaç verip beni yeniden MR a götürdüler. Kıpırdamamam gerekiyordu ama benim dizim düz hale gelmiyordu artık. Son çekildiğim MR ın da sonuçları çıktığında bize bu hastanede ilgilenemeyiz dediler ve acilen Ege üniversitesine gönderdiler. Ortopedi profesörü çok kalabalık olduğu için Alsancak'ta özel muayenehanesi olduğunu öğrendik ve ertesi sabah randevu alıp oraya gittik. Tedirgindim biraz , korkuyordum. Ertesi sabah oldu muayenehanesine gittik ve bize iyi şeyler görmediğini söyledi. Dizinde bir tümör var dedi ve bunun iyi ve ya kötü huylu olduğunu öğrenmek için ordan parça alması gerektiğini yani biyopsi yapılmasını istedi. Para artık sorun olmaz hale geldi ve bize isterseniz belirli bi ücret karşılığında kendisi yapabilceğini söyledi. Yoksa 1 ay sıra beklersiniz dedi. Bizde orda yapılmasını kabul ettik ve dizimin yanından kalem kalınlığında uzun bi çubuk soktu. Uyuşuktu ama hissedebiliyordum acıyı. Ordan parça alındıktan sonra ben bir daha hiç yürüyemedim. İlk değnekleri o gün kullandım orda. Tümöre dokunduğu için ağrının şiddeti ve şişlik 2 kat arttı. Günde 9 tane ağrı kesici hap alıyordum ama yine de etki etmiyordu. Aradan 1 hafta geçti patoloji sonuçları gelmiş ama ilk önce bu durumu ailem öğrenmiş benden 3 gün önce. Benim hiç bişeyden haberim yokken hiç tanımadığım akrabalar beni aramaya sormaya başladı. Herkes bana karşı bi isteğin var mı nasılsın demeye başladı. Bişeylerin ters gittiğini anlamıştım ama elimden bişey gelmiyordu. Ertesi günü doktorun yanına gittik. Sonuçlar çıkmıştı ve beni 1 odaya aldılar. Karşımda 4 doktor oturup bana olayı anlattılar. Bende milyonda bir görülen bi kanser türünün olduğunu söylediler. Daha doğrusu tümör dediler. Çeşidi osteosarkommuş. Doktorlar bunu söylerken o kadar rahatlardı ki sebepsizce gülmeye başlamıştım içeride. Daha önce ne ailemde ne de arkadaşlarımda hiç duymadığım bi olayı şuan yaşıyordum. Hayatımda sadece dışarıda ve hastanelerde duyduğum bi kelimeydi kanser. Ama başıma gelmişti. 2-3 gün bunun şokundan çıkamadım sadece suskun kaldım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 01, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KanserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin