Uyuyamazsın uykun olsa da,
Uyumak istemezsin bedenin yorgun olsa da,
Bir gül gibi soldu o da,
Sende solacaksın yaprağı olmayan bir dal da.EFSA'NIN AĞZINDAN
"Kızım kalk hadi. Okula geç kalacaksın." annemin sesi kulağım da çınlıyordu ama ben rüyalar alemimi bırakıp uyanmayacaktım. Direnecektim. #DirenEfsa. Annem odama gelip yeniden çığırıyordu. "Batu seni beklerken ağaç oldu. Hadi artık!" Batu'nun beklediğini duyunca mecburda olsa yatakla sevişmemi bırakıp kalktım. "Kalkmasaydın bi kova buzlu su geliyordu." diyen annemin tehdidine maruz kaldıktan okul için hazırlandım. Yeri gelince hızlı hazırlanan biri olduğumdan giyinmem beş dakikamı almamıştı ama saçlar işte bu karışık bir olay. Tülermiş saçımı açmak için hızlıca banyoya gidip yıkadım ve bakım kremi ile taranması kolay olsun diye bakımı yaptım. Hızlı bir şekilde yaptığımdan banyo saç içinde kalmıştı. O sırada annem banyoya girdi ve bir çığlık attı. "Her yerde saç var, yerlerde saçlar..." diyerekten bana Kalben'in şarkısıyla gönderme yapıyordu. "Okul dönüşü küçük hanım banyoyu temizleyeceksin." dedi annem ben evden çıkarken. "Ben de seni seviyorum anneciğim." dedim ve evden çıkıp Batu'nun ağaç olduğu kapıya vardım.
"Sayende kök saldım Efsa." dedi kaşlarını çatarak.
"Aman ne güzel Batum, dallarını benim pencereme doğru büyütürsün." dedim gülerek. Çatık kaşları normale dönmüştü. Okula gitmek için otobüs durağına yürüyorduk. "Otobüsün kalkmasına kaç dakika var?" diye sordum. "Geç kaldık sayende kaçırdık." dedi Batu. "Neyse bizde spor yapıp yürürüz Batum." dedim. Ve gülüşmeye başladık. Yol boyunca türlü türlü okul dedikodusu yapmıştık. Okula varmak üzereydik. "Akşama Merve'nin tiyatro oyununun açılışı var. Davetiyen ben de Efsa." dedi Batu. "Oyun bu akşam mıydı ya?" dedim. Tamamen aklımdan çıkmıştım. Okula bahçesine girmek üzereyken düşman sınıftan ismini bilmediğim sarışın çok güzel bir kız yanımıza yaklaştı. "Selam Batu." dedi kız. Saldırmamak için kendimi zor tutuyordum. "Efendim." dedi Batu. Kızın yüzüne bakınca Batu'ya aşık olduğu çok belliydi. "Akşama "Bana Mastika'yı Çalsana" oyununa fazladan davetiyem var. Beraber gitmeye ne dersin?" diye sordu. "Teşekkürler ama kendi davetiyem var ve onunla gideceğim. Görüşürüz." dediğinde yüzüne alaycı bir gülümseme takınmıştı. Az önce her ne kadar kıza saldırmak istesem de, Batu'nun bu yaptığı oldukça acımasızcaydı. Kızın yanından uzaklaştıktan sonra Batu'ya döndüm; "Senin sorunun ne? Bu hafta gelen dördüncü çıkma teklifini red ettin."
"Kıza neredeyse saldıracaktın."
"Düşman sınıfta olsa. Kız sonuçta çok güzel ve sana aşık olduğu çok belli." "Ama ben değilim." dedi Batu.
Okul'un koridorunda ilerlerken kızlatın gözü Batu'daydı. "Akşam için ne giyeceksin Batum." diye sordum. "Henüz düşünmedim ama büyük ihtimal takım elbise giyerim. Sonuçta arkadaşımız ilk büyük oyun projesi." dediğinde elbise giyeceğimin sinyallerini almıştım çoktan. "Her neyse çıkışta görüşürüz." dedi Batu ve kendi sınıfına doğru gitti. Ben de ise koridorda panoları inceliyordum ve matematik ödevimi yapıp yapmadığımı düşünüyordum ki o sırada Merve yanıma geldi. "N'aber kızım?" dedi arkamdan belimi gıdıklayarak. "Ne işin var senin burda? Provada olman gerekmez mi?" diye sordum selam vermeden.
"Gideceğim birazdan da sana bomba bir haberim var. Onu söylemeden gidemezdim." dediğinde meraktan çatlamak üzereydim.
"Kızım ikiye ayrılcam şimdi söyle hemen."
"Tamam, tamam söylüyorum." Merve'yle okul dedikodusu yapmayı çok seviyordum. Nerede ilginç bir olay varsa ya da gizlenmiş bir sır Merve hemen öğrenirdi. Tiyatro ile kendini harcıyordu FBI'e gitse kim bilir kaç katili adalete teslim eder kaç suç şebekesini çökertirdi. Ama hayat işte başımıza tiyatrocu oldu akşama da ilk gösterisini izleyecektik. "Hilal'in herkesten sır gibi sakladığı sevgilisi var ya." dedi Merve. "Hani şu hayali sevgilisi mi?" deyip gülmeye başladım. Hilal tıpkı korku filmlerinde küçük çocuklar gibiydi hayali sevgili bulmuştu kendine. "Dur hemen dalgaya alma. Bu akşam onunla gelecekmiş tiyatroya."
"Ne?" diye bağırdım. Şok olmuştum. Hilal'in hayalet sanılan sevgilisi gerçekte varmış demek ki. "Ortalıkta gezinen dedikodulara göre sevgilisi Batu'ymuş." Birden gülmeye başlamıştım. Batu'nun sevgilisi yoktu. Olsa bilirdim. Ama gelen teklifleri reddetiyordu hep. Çünkü sevmediğinden yani. Bu Hilal'le sevgili olduğu anlamına gelmezdi ki. "Saçmalama Merve. Öyle bir şey olsa bilirdim."
"Valla ben ortalıkta gezinenleri sana söyledim. Ama ikisi de bu ara oldukça gizemli değil mi? Zaten bi kaç saate belli olur. Bu arada senin davetiyeni Batu'ya verdim. Çıkışta alırken öğrenirsin." dedi ve yanağımdan öperek uzaklaştı.
*********
Nihayet okuldan çıkış saatimiz gelmişti. Koridora çıktığımdan Batu'nun çoktan beni beklediğini gördüm. Bu sabah ki gibi ağaç olmak üzereydi. Onu daha da bekletmemek için hızlı adımlarla yanına gittim. "Ee bana anlatacağın bir şey var mı?" dedim Merve'nin anlattıkları bütün gün beynimi kemirmeme yetmişti. "Ne gibi?" dedi ve okulun çıkışına doğru yürümeye başladık. "Ne bileyim. Hilal'le sevgili olman gibi?" diye dayanamayıp sormuştum. "Saçmalama Efsa. Hilal'in gizemli sevgilisi ben değilim." dedi oldukça sakin görünüyordu. "Öyle bir şey olsa ki yok. İlk senin haberin olurdu." deyip hızlı adımlarla yanımdan uzaklaşıyordu. "Dursana mal, davetiye mi ver bana." Ben yanına varınca durdu ve cebinden davetiyeleri çıkardı. Üzerinde benim ismimin yazılı olduğu zarfı uzattı. "Efsa'cım bu senin. Yanında bir kişi götürebiliyorsun. Orada görüşürüz." dedi ve hızlı adımlarla uzaklaştı. Ne demekti şimdi bu? Akşama ben kimi bulacağım?
Okuldan çıktığımda otobüs durağına gittim ve otobüs beklemeye başladım. Çantamdan kulaklığımı çıkarıp müzik dinleyip rahatlamam lazımdı aksi halde gidip Batu'nun kafasını gözünü patlatırdım. Akşama tiyatroya gidecek kimsem yoktu. O yüzden Batu'ya mesaj attım. "Kaçarın yok akşama birlikte gidiyoruz. Beni almayı unutma!" yazıp gönderdim bir kaç dakika sonra Batu dan da mesaj gelmişti. "Tamam uyuya kalma. Hazırlan, erken gelirim." yazıyordu. Bana trip atamayacağını biliyordum. O sırada otobüs geldi ve eve gitmek için bindim. Çıkış saati olduğu için oldukça kalabalıktı ama yapacak bir şeyim yoktu. Mecbur katlanacaktım artık. Yol boyu Batu'nun sevgili seçememesi aklıma takılmıştı. En iyisi eve gidince hazırlanırken diğer yandan da okuldaki kızları listeleyip Batu'nun önüne sunmaktı. Belki birini seçebilirdi. Eve vardığımda hemen duşa girdim ve annemin içeriden gelen sesi "Orayı temizlemeden hiç bir yere gidemezsin." diye azarlar nitelikteydi. Saçımı düzleştirirken bir yandan da banyoyu temizlemiştim. Burada işim bitince odama gittim ve dolabı açtım. Ne giyeceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
Dolabı talan ettikten sonra göbek deliğimin hemen üstünde biten kirli beyaza yakın hafif dekolteli bluzum siyah paltonun altında sırıtıyordu. Altına ayak bileğinde biten bol pantolonu şık ince siyah bir kemerle tamamlamıştım. Ayakkabı dolabımı açtığımda ise bu kombinin altına nasıl bir ayakkabı giyeceğimi düşünmeye başladım. Geçen gün internetten sipariş ettiğim siyah kısa çizmelerde karar kıldım ve giydim. Son olarakta kitaplığa astığım ucu siyah ip kolyemi de boynuma geçirdiğimde Merve'nin oyunu için hazırdım. Hazırlanırken saatin nasıl geçtiğini anlamamıştım. Batu'nun attığı mesajda kapıda olduğu yazıyordu ve hemen odamdan çıkıp kapıya doğru indim. "Anne banyoyu temizledim, geç kalmam merak etme." dedim ve yanaklarından öperek evden çıktım. Kapıya çıktığımda beni bir ıslık karşıladı. "Vay be!" dedi Batu o maviş gözlerini üzerimde gezdirirken. "Yeter be sapık fazla süzme." deyip gülüştük. "Sen de çok şık olmuşsun." dedim. Giydiği beyaz gömlek ve gri takım elbise ile oldukça yakışıklı gözüküyordu. "Hadi gidelim." dediğimde
"Bu kılıkla otobüse mi bineceğiz. Taksi çağırdım gelir birazdan."
"Ya işte kimin arkadaşı." diyerek yanağına öpücük kondurdum.
"Yavşamanın lüzumu yok." diyerek yanağını sildi ve "Hala kızgınım sana." diye ekledi.
"Ya Batum. Yapma şöyle. Bak özür dilerim. Bana gelip öyle söyleyince." Neredeyse Merve'nin adını ağzımdan kaçırıyordum. Aksi halde tiyatroya gitmeyeceğini çok iyi biliyordum.
"Kim?" diye sordu Batu.
"Tanımıyorum, okulda ki kızlardan biri işte."
dedim ve konuyu değiştirmek amacıyla "Sana bir liste yaptım. Okuldaki sevgilisi olmayan kızların listesi. Oradan sana uygun birini buluruz." dediğim sırada taksi gelmişti ve tiyatro salonuna doğru yola çıkmıştık.BATUN'UN AĞZINDAN
Takside Efsa'nın benim için hazırladığı listeye bakıyordum. Listede;
1) Aleyna Arslan
2) Hatice Tunceli
3) Büşra Taşkesen
4) Serre Simal
5) İrem Yılmaz
6) Sude SedefOha okumaya devam etmeden bıraktım. Elinde olsa tüm okulu yazıcak bu kız. İniceğimiz yere az kaldığında taksicinin durmasını istedim. Efsa şaşırsada bir şey demedi. Taksiden iner inmez Efsayı karşıma alıp konuşmaya başladım.
"Efsa sana önemli bir şey söylemem lazım. Bunları söyledikten sonra mesafe mi koyarsın, bi daha hiç konuşmaz mısın bilmiyorum fakat artık bunu senden saklayamam. Benim sevdiğim biri var. Oh be söyledim sonunda" Efsa'nın suratı önce şaşkın olsa da ardından gülmeye başladı. "Ciddi misin? Kız kim? Tanıyo muyum? Nerde oturuyo? Kaç yaşında..."
"Kızım bir dur nefes al. İşte asıl konuya geldik. Aşık olduğum kişi yan sınıftaki Alican"
"Neee!?! "#bthnTozkoparan çook teşekkür iyiki varsın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yapraksız Bir Dal
Teen FictionUcuz heyecanları seviyoruz, darmadağan olmayı... Özellikle aşkla acı çekmeyi...