İnanılmaz Tesadüfler

193 81 46
                                    

Medya Batu

    Hiçbir şey için endişelenmiyorum; oldukça sabırsız bir şeklide oturuyorum ama ne yapacağımı bilmiyorum. Şu an yanımda oturan bay egonun horlamasını duymamak için son ses müzik dinliyorum. Offff müzik dinlemekten bile sıkıldım, ego uyanık olsa da ona sataşsam keşke. Telefon açıp galeriye girdim sıkıntıdan. Eski fotoğraflara bakarken Batuyla yeni yeni tanıştığımız ilk anların fotoğrafları da vardı. Yaklaşık sekiz senedir kardeşiz, sekiz senedir kardeşiz evet ama bana onun hakkındaki gerçekleri bu  sene anlattı.  Onca sene beklemesinin sebebini hala anlamış değilim. Galerideki fotoğrafları laptopa aktardığım için  fotoğrafların çoğu yoktu. Fotoğraf bitince yapıcak bir şey kalmamıştı.

      Şu huysuz hostesi aradı gözüm, görünmüyor ortalıklarda. Telefonu uçak modundan çıkartıp WhatsApp'a girdim. Berre'nin son görülmesi bir saat önceydi, havaalanına geliyordu kesin. Berreyle de yaklaşık dört senedir yakınız. Aile tatili için Antalya'ya geldiğimizde o da aynı şekilde ailesiyle tatile gelmişti. Plajda tanışmıştık bir ay boyunca çok güzel vakit geçirdik. Tatil bittiğinde de elimize geçen her fırsatta sürekli buluştuk. Batu'da aynı şekilde Berreyle çok iyi  anlaştığı için hiçbir sıkıntı yoktu. Üniversite tercihlerimizi aynı yapmıştık, tesadüfe bakın ki aynı üniversitedeyiz sadece bölümlerimiz farklı. Batu ben ve  Berre üçümüz ev arkadaşı olucaz, kii bu beni çok mutlu ediyo. Önceden kalacağımız evi babam ayarladığı için sıkıntı olmayacaktı. Berre'nin bizden önce geliceğini öğrendiğimde ona anahtarı yollamıştım.
      
         WhatsApptan çıkıp bu sefer instagrama göz attım. Fotoğraflara bakarken birden donup kaldım. Oha oha oha. Anırarak Batu'yu uyandırmaya başladım. 
    "Batu kalk, Batum kalksana ya. Şuna bak ya, oğlum kalk hadiii Batuuuuuu" 

    "Anne ya yarın giderim ben  Antalya'ya bırak bi gün daha yatıyım"

    Ya  o anne beş dakika değil miydi? Harbi kafayı  yedi bu çocuk.

   " Batu Batu uçak düşünüyo kalk çabuk" 
      Batu'yu sarmaya başladım. Gözünü açtı birden

      "Efsa paraşütleri al çabuk, ölürsek baban beni mezardan çıkartıp tekrar öldürmeye çalışır."

     Ayağa kalkıp deli gibi bağırmaya başladı. Dayanamadım kahkaha atmaya başladım. Telaşlı telaşlı etrafına bakınmaya başladı, ardından sinirli bir şekilde bana bakıp

  "Her seferinde beni rezil ediyorsun bücür."

  "Her seferinde  seni uyandırmak neden bu kadar zorlaşıyor Batum"

      Bi dakka bi dakka asıl konudan şaştım. Batuya telefonu uzatıp,

      "Batum şu fotoğrafa bakk" 
  
     Batu telefonu alıp fotoğrafa baktıktan iki saniye sonra çığlık attı bildiğin.

    "Batum her  zaman sen rezil eden ben değilmişim demek ki"  diyip kahkaha attım.
   
     "Efsa gerçek mi bu?"

     "Alican adında sahte hesap açmadığıma göre gerçek sanırım"
   
    Batu kahkaha atıp,

   " İnanamıyorum ya şimdi aynı üniversitedeyiz " der demez bana sarıldı.

" Sakin ol Batum"

"Sakin falan olamam, uykumda kaçtı gitti zaten"
 
     Batu'dan telefonu alıp instagramda gezmeye devam ettim.

     "Kızım benle ilgilen bırak şu telefonu" 

      "Batu ne uykusu beş dakikaya iniyoruz zaten. Duymadın mı anonsu?" 

      "Oha ciddi misin?  Ya Berre?"

      "Berre bizi havaalanında bekliyor zaten Batum"

    Batu anladım şeklinde kafasını salladı.

      "Efsa ben çok heyecanlıyım"

      "Sakin ol diye kaç defa dicem Batum, yanındayız biz."

Bunu der demez Batu bana tekrar sarıldı.

     "Batum eski sert ve  egolu haline dön, bu ne böyle vıcık vıcık ıyyy" dedim ve güldüm. Bana sarılmayı bıraktı ve,

     "Peki"  diyip önüne döndü.

                          ********

    "Batum benim valizlerime de bi el atsana?"
   
     "Boşuna yalvarmaya başlama bücür, Berre'ye verirsin birazdan"

     "Doğru ya biraz  daha  hızlı yürü hadi"

      Çok özlemiştim Berre'yi, görür görmez  kocaman sarılıp öpücem. Böyle yanaklarını sıkıcam, saçıyla...

    "Efsa Berre orda" diyen Batuya baktım ardından gösterdiği yere. Berreyi görünce valizlerimi bırakıp koşmaya başladım. O da bana doğru koşuyordu  kiiii ben biriyle çarpışıp yerle öpüşene kadar. Çarptığım kişi,

     "Özür dilerim sizi görmedim izin verin size yardım  ediyim"  diyip elini uzattı. Oha bu ne naziklik, oha göz ne öyle, yuh saça bak. Efsa erkek yani sonuçta abartma.

    "Teşekkür ederim"  der demez elini uzattı ben de elinden destek alarak ayağa  kalktım. Çüş bu boy ne dicem de ben çok kısayım normal -,-  ayağa kalkınca,

     "Daha dikkat etmelisiniz bundan sonra, iyi günler"

   Konuşamadım sadece gülümsedim. Oda gülümseyip uzaklaşmaya başladı.

    "Efsa iyi misin, bi şeyin var mı?"  Berre ye bakınca gülümsemem daha çok arttı. Kafamı olumlu anlamda salladım ve sarıldım direk.

    "Kızım yavaş öldürceksin"

    "Efsa bırakta biraz ben sarılıyım"  Batu ya dönüp

     "Güya babam beni sana emanet etti hıh."  diyip önden yürümeye başladım. Valizleri de almadım oh be hemen eve gidip uyumak istiyorum. Berre ve Batunun seslenmelerini takmadan ilerlemeye devam ettim.

Yorumlarınızı dört gözle bekliyorum :))))

  

Yapraksız Bir Dal Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin