Dostum!...
Diye sarıldı bana orada görmesiyle.
Simdi söyliyeceğim işte şimdi tam zamanı diyecekken sağ kolum sakkoku gaffur hazretleri diye girdi odaya,çatkapı.
Bende soysuz ,bir hanımın odasına böyle mi girilir dememle,kayaya çarpacagız kurtaramıyoruz demesiyle fırladım.
Ama ne yazik ki kayaya metreler kalmışti atlayın dedim ve Hiyona nin elini tutup denize atladım..
Denize aniden atladığimız icin hiyona nefessiz kaldı korkudan elim ayagıma dolastı ne yapacagımı bilemedim ve hiyona nın kafasının altını tuttum ve kafasıni yukarı kaldırdım nefes nefese kaldık ve hiyona aniden üzerime kendini birakıverdi.
Onu denizin kıyısına bıraktım ve o anda dalgalar beni diyer tarafa sürüklerken hiyona ,hiyona diye bagirıyordum o sırada bir dal gordum ve onu tutmaya calıştım ama dal o kadar inceydi ki dokunmamla denize sürüklenip gitti..
O anda aklima bir sey geldi üzerimde halat vardı onu almak için bacagımdaki cebin icine elimi sokacaktim , elimi yanliş cebime soktum ama ne yazık ki diger cebime sokana kadar denizin ucurumuna geldim, ve bir mucize oldu , halat cebimden cikıverdi.
hemen bir yere attım aşagıya baktiğımda yere düşersem pis kirli ve bi o kadarda büyük bir okyanusa düsecektim diye düsündüm ve tuttuğum halatı çekmeye çalıştım hadi çok az kaldı hadi derken halatın ucu kaymaya başladı ama yine her zaman oldugu gibi ucuz kurtulmayı basardım hizla yüzmeye , kulac atmaya başladim ve o sırada bir gemi geciyordu kocaman büsbüyük birde baktim ki gemideki cisim aynen survan ın gemisindeki cismin aynısı daha hızlı kulaç atmaya başladim ama ne yazik ki sanirım survan beni görmeyi basardı ve gaffur diye bağirdı am ben ardıma bakmadan kaçtım meğersem bir köpek baliği beni kovalıyormuş ama ben yilların asırların hatta biz kulac birincisi yani survanla balıklara yenilir miydik eskiden oldugu gibi ve herşey orada hiyonayı görmemle başladı...
