Hadi Gaffur hadi kaçmanın tam zamanı dedim içimden kaçarken eskisi gibi atlarımla gider kasabaları talan eder sonra gemilerle
yolculuğa çıkar korsanları esir tutarım ve geceleri dostların dostu gurgamelle ziyafet çekerim ve en önemlisi survan ı yeniden görebilirimyani onun bana yaptığını bende ona yapamamam için hiç bir neden yok diye düşünürken küçük bir kayık gördüm geminin altında ,Hayır hayır oraya gidemem miçoları beni öldürürler.
ahha işte bu bu kancalarla onların kafalarına vurur onları bayıltarak gemiye binerim derken arkamdan birisi Geldi ve beni tuttu ,bende sonra elimdeki kanca ile kafasına vurarak onu yere düşürdüm ve hızla halatı kestim doğruca küreklerin başına geçtim. Ne geceler,ne sabahlar geçti.
Ancak o zaman bulabildim teknemi ıslık çaldım miçolarım çok sevindiler hemen merdiven uzattılar ve oradan hızla çıktım saksar bölgesine yani doğduğum yere gitmek istedim miçolarım benim dinlenmemi istediler ...
Hemen hızla koşarak Hiyona nın odasına gittim. Hiyona eskisi gibi yazdığı bir şiiri okuyordu. Şiirin sözleri aynı bu şekildeydi ;Yağmurun karanlığı
aydınlatıyordu damlacıkları,
Soguk yağmurun arasında
Sanki düsünüyordu simsek
Ya çakcak yada geri sayacak...Ama sevgili Hiyonam hiç aşkla ilgilenmez ,kendini herkeze karşı daima feda etmeye dünden hazırdı...
İşte ben bu ıssızlığına aşık oldum ,hiç kimsenin siirini okumasından hoşlanmazdı Hiyona bir tek benim bakmama izin veriridi çünkü ne yazık ki beni iyi bir dostu olarak bilirdi...
Duygularımı ona acmak için ne zamanlar tükettim ama olmadı yapamadım ve herşey beni orada görmesiyle başladı...