19 Eylül Pazartesi

30 1 0
                                    

Bu bölüm Himne'ye ithafen yazılmıştır.
Dolaşıyorum bir başıma
Gidiyor etrafımdaki herkes
Boşalıyor koltuklar birer birer
İzlemekle yetindiğim için suçluyorum kendimi
Sessizdim önceden, çok da rahattı öylesi
Yok kimsenin beni dinleme ihtimali
Uzaklaştım yavaş yavaş, kaldım bir başıma
Gitti şimdi herkes, yalnız bir adayım adeta
Yok yapacak hiç bir şeyim ama yavaş yavaş akıyor telaşlı saatler
Alırsam kontrol altına tanıyacaklar mı ki?
SICACIK SESİYLE BİR ŞEY YOK DİYECEK Mİ KİMSE?

Ben bu diziden çok etkilenmiştim. Yazarken bile doluyor gözlerim. Hislerim açığa vuruyor sanki kendini. Saklayamıyorum kendimden. Sanırım kendimi kandıracak, kendi kendimi destekleyecek gücüm kalmadı gibi hissettim bugün okulda. Belki de umutla girdiğimdendir sınıfa. Beni görünce insanların sevineceğini düşündüm sanırım. Çocuk gibi bir gece öncesi heyecandan uyuyamadım. Hayal kurdum mesela. Ama bugün beni gerçekten mutlu eden bir şey de oldu aslında. Burdan ona çok teşekkür ederim sanırım bu mutluluk bana bir hafta falan yeter. Sabah sıra olmuştuk hala nasıl bir lakap vereceğimi bilmiyorum ama Korece'de neşelenmek, neşe anlamına gelen bir kelime var; 힘네 ''himne'' ona şimdilik böyle hitap edeceğim. Sonuçta beni neşelendirdi, Allah da onu neşelendirir inşallah. Herneyse sıra olmuştuk. Boş boş etrafıma bakınıp oyalanıyordum kendimce okulu falan inceliyordum güya. Sonra bir anda Himne bana ;
''Merhaba Kelebek, nasılsın, nasıl oldun ?''
tarzında bir soru sordu yani anlayacağınız halimi hatrımı sordu diyebiliriz. O kadar beklenmedik bir anıma gelmiş ki 'Allah razı olsun.' dedim. Gün boyunca aklıma geldikçe kendime güldüm. Nasıl da uzaklaşmışım diye. İşte bugünümde de geçen en şaşkaloz olduğum ve mutlu olugum anlardan biri buydu.
Sınıf hocamız değişmişti bu yıl. Ben Püsküllü Hanım'ı çoook severim. Sınıf hocam olduğu için de gerçekten mutlu oldum. Ama diğer taraftan da neredeyse bütün hocalarımız degişmişti. Bu beni üzdü çünkü hocalarımı gerçekten çok seviyordum. Yeni gelenlerle de anlaşacağımı ve seveceğimi umuyorum...
Artık üstümdeki sorumluluğun yavaş yavaş ağirlaşmaya ve yavaş yavaş ciddiyet kazanmaya başladığının farkına vardım sanırım bugün. Kendimi ne zaman büyümüş olarak hayal etsem gözlerim doluyor.
Hani yukarıdaki dizelerden etkilendim demiştim ya size. Aslında benim o dizelerdekiyle hiç bir alakam yok. Ben sessiz bir insan degildim. Ama artık sessiz bir insan olmaya başladım. Çevremde olup bitenleri izlemezdim, hayatın içinde olmaya, gülümsemeye çalışırdim hep ama artık öyle değilim. Sanki tek kişilik bir sınıf gibiyim. Ben bunu kırabileceğime inanıyorum. Gücüm daha fazla tükenmeden. Ne olursa olsun ben bugün güldüm ve bazen ağrım olsa bile kahkaha attım. Sanırım ben hala insanları seviyorum. Hala bir umut var icimde. Ama tek yapmamam gereken hayale kapılıp da birilerinden bir şey beklememek. Biliyorum kimse bana sıcacık sesiyle bir şey yok demeyecek ama olsun. Ben sırama kafamı gömüp yine gelirim kendime. Umarım ve hep bu konuda dua ediyorum bunu samimiyetle söyleyebilirim. Bu yıl çok iyi geçsin mutlu ve huzurlu olayım hepimiz başarılı ve birlik içinde olalım diye. Kim bilir belki oluruz inşallah.
Ha bu arada izlemiş ama olayı anlamamış. Yani anlayacağınız biz sanırım son şansımızı da kaybettik.

KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin