Randevu

51 9 1
                                    

Leo yu hastaneden çıkarıp taksiyle yurda götürdüm yurda vardığımızda onu bir koltuğa oturtup mutfağa geçip leo için çorba hazırlayacaktim o sırada arkamdan gelip bana sarıldı uzun bir süre bana sarıldı kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissettim ve şöyle dedi
- ne yapiyorsun
- sevgilime çorba hazırlıyorum
-ama sen hiç uyumadan
-sorun değil ben alışığim
- peki sana bir şey sorucam hye jin
- tabi sor
-yarın tüm gününü bana ayirirmisin
- tabi ki
Deyince bana sarıldı ve saçımı okşadı çorbasını yaptıktan sonra onu tekrardan oturtup corbasini içirdim ve onu yatırdım eve gidip yarın ne giyeceğim diye düşünüp durdum ve uzun bir elbise buldum saçımı açık bırakmayı düşündüm ve ve siyah topuklu ayakkabilarimi aldım ve yattım yarın kıyafetlerini giyip aynı makyaj yöntemini uygulayıp dışarı çiktim dışarı çıktığında kapıda bekliyordu her zaman gibi yakışıklılığı nefes kesiyordu elimden tutup arabaya bindirdi ve beni sinemaya götürdü filmimiz izledikten sonra mağazaları dolaştık ve bir cafede kahve içtik arkamızdan yine yoon se mi geldi onunla konuşmaktan nefret ediyordum lavoboya girip makyajımı tazelemek için hazırlanıyorken arkamdan geldi ve konuya girdi
- nasıl bu kadar yüzsüz olabilirsin?
-sen gine ne demeye çalışıyorsun dedim
-sana bir tavsiye vereyim leo ikimizi birden idare ediyor
-sana inanamıyorum nasıl böyle bir şey söylersin leo asla öyle davranmaz tamam mi
Diyip sinirle dışarı çiktim ve onun yanına gittim ve oturdum bana döndü ve sordu
-neyin var
-hiç bir şey yok
-Emin misin
-eminim
Arkamdan yoon se mi gülerek geçti durmadan leoya bakıyordu sinirimi bozuyordu sonra leoya dönüp gülümsedim o da bana bakarak gülümsedi ve artık kalkalim diyip kalktım ve hızlıca ordan dışarı attım kendimi arkadan gelip kolumdan tuttu
-neyin var senin neden böyle davranıyorsun
-şu kızı görmeye dayanamıyorum sadece saçmalıyıp duruyor
-ne dedi
- sen ikimizi birden idare ediyormuşsun
-senden buna inandın mi
-aslında
-aslinda ne
- inanmadım tabi ki
- bana yalan söyleme
-neden sana yalan söyleyeyim bana güvenmiyormusun
- mesele güven değil
-mesele tam da bu tamam mi
Diyip gittim gözlerim sel olmuştu arkamdan sadece bakiyordu ve kendimi tutamayıp bayıldım arkamdan koşarak geldi ve şöyle söyledi
Hye jin uyan hye jin lütfen dayan diyip beni kucakladı arabaya binip hızlıca gaza basti ve seul hastanesine getirdi hızlıca yardım edin diye bağırdı dışarı da bekledi arkadan n geldi ve leo ya dönüp sordu
-hye jin ne oldu sen hye jin e ne yaptin ve arkadaşım senin yüzünden fenalaştı
-yeter artık diyip leo dolanıp durdu
-eğer hye jine bir şey olursa seni öldürürüm
-ona bir şey olmayacak
Diyip birbirlerine yumrak attılar o sırada doltarlardan onlara ayırmaya kalktı maria artık kesin şunu ne yaptığınızın farkindamisiniz siz diyip ayırdı ve ağlamaya başladı doktarlardan biri hastayı yoğun bakıma alıyorum diyip içeri geçtiler uyandığinda aradan bir hafta geçti ve doktorlar beni kontrol edip odaya aldılar ve yatağa yatırdılar arkamdan maria hakyeon ve leo geldi hakyeon odaya girdiğinde yanına gelip ve şöyle sordu
-hye jin sen iyi misin
- iyiyim merak etme
Duyup yanıma geldi arkadan leo ve maria girdi
- tatlım sen iyi misin
-iyiyim merak etme maria
Diyip leo ya baktım pişmandi san ki beni görecek diye uyumamişti kalbim sizladi maria bana kafeteryada şu alır misin diyip hakyeon döndüm lütfen maria git dedim başıyla onaylanıp dışarı çıktılar leo ile yalnız kalmıştık birbirimize bakıyorduk bana yaklaştı
Ve şöyle söyledi
-sen iyi misin
- iyiyim
- konuşmamız lazım hye jin
- seninle konuşmak istemiyorum
- beni dinlemek zorundasın
- ne söyliyeceksin
-bak ben öyle demek istemedim
-lütfen dışarı çok seninle konuşmak istemiyorum
Diyip arkamı döndüm yanimda bekledi uzun bir süre hakyeon ve maria geldi kendimi tutamayıp sessizce ağladım maria yanıma yaklaştı ve sen iyi misin dedi cevap veremedim sadece ağlamak istedim ve ağladım hıçkıra hıçkıra konuşmadan sadece ağlamak istedim







AŞK ENGEL TANIMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin