elma yanak

1 0 0
                                    

Teyzemin hastanede yanımda olmaması beni  birazcık incitsede , aklımdaki sorular üzülmeme izin vermeyecek kadar beynimi kurcalıyordu. Neden gitmişti Tekirdağa beni kaybettiğini sandığı o gece neden apar topar gitmişti.
Beynim bu düşüncelerle yoğrulurken , Ali'nin geldiğinin farkında bile olmamıştım.
Yorgun ve uykusuz gözlerle beni izliyordu bir anda sessizliğini bozarak neşeli bir şekilde ,
"Kapadokya yolcusu kalmasın " diye bağırdıve beni omzuna aldı. Ondan beklemediğim çocuksu haller beni şaşırtıyordu , bu adamı seviyordum , bunu bir kez daha hatırlatmıştı bana .
Tekerlekli sandalye feryat ederken hastane benim çığlıklarım arasında sessiz kasvetli bir yer olmaktan çıkmıştı.
İnsanların o şaşkın bakışları arasından süzülüp "çekilin yolu açın ölüyorum" diye kahkahalar atarak hastanenin çıkışına doğru hızla ilerliyordum. Ali gülmekten kendini alıkoyamasada ciddiyetini korumaya çalışması beni daha çok güldürüyordu.
Onu daha önce böyle kahkaha atarken görmediğim için bir yandan şaşırıyordum bir yandan da seviniyordum, yüzünü bu kadar güldüren ilk kadın bendim neticede.
Hastaneden hızla çıkarken arkamızdan gelen güvenlik memurunu son anda farkedip tekerlekli sandalyeden düşmemde işin "  çok gülen çok ağlar "kısmıydı.
Ali'nin öfkeli adama sakince ve gülerek bir şeyler anlatırken adamın da gülmeye başladığını görünce içim rahatlamıştı. Şöför kalkmama yardım ederken fark etmediğim ve yolunda gitmeyen birşeyler olduğunu görmüştüm , üzerimde sadece  hasta kıyafeti vardi ve ben cıplaktım , rüzgar estikçe bedenimden ayrılmak istercesine uçuşan kıyafeti el ko haraketleriyle tutmaya çalışırken sonunda arabaya binmiştim.
Ali'ye soru sorarcasına bakarken yanındaki minik valizi göstermişti "senin  için gerekli olan herşey içinde gidiyoruz" demişti.
Yüzümü buruşturarak ona doğru bakarken, gülmekten kendini alıkoyamıyordu bile.
"Bu haldemi "diye   fısıldadım .
Ali kahkahalar içinde "Ne varmış halinde , korkma yanında ben varken seni fark eden olmaz  kız oğlancık"demişti.
Bu durum canımı sıkmıştı beni gerçekten sevmiyordu o da diğerleri gibi bakıyordu bana içimdeki aşık kadını görmüyordu ..
Saatler sonra kalacağımız otele varmıştık. Her ne kadar bu kılık kıyafetle arabadan inmemeye ısrar etsemde inmek zorundaydım çünkü daha fazla rezil olamazdım.
Arabadan indiğimde meraklı gözler beni süzerken , girişteki devasa aynada kendime bakakalmıştım öylece.
Saclarımın örgüsü bozulmamıştı gözlerim , göz çukurlarımın içine adeta kaçmışlardı  tenim gene soluk beyaz çelimsiz tavrını koruyordu ama bir şeyler vardı vücudum isyan ediyordu gözlerim bana bir şeyler anlatıyordu.

Omzumdaki soğuk el yavaşca sarsmıştı  ne olduğuna anlam veremeden birisi tek bir hamleyle beni kucağına alıp asansöre doğru ilerlemeye başlamıştı tek yapabildiğim titreyen kollarımı beni taşıyan kişinin boynuna dolayıp Ali'ye doğru son bir kez bakmak olmuştu.
Tek hatırladığım şey ise kocaman iki elma yanak...

GölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin