Televizyonun karşısınfaki en rahat koltuğa oturdum ve kanallakanallarıri gezmeye başladım.
Yazarın ağızından:
Lucy gördüğü haber karşısında donup kaldı. Gördüğü haber deki annesi ve babası olamazdı öyle değil mi? Gözünden bir yaş süzüldü ve elindeki elma yere düştü. Bu haber yanlış bir haberdar diye düşündü ve hemen telefonunu eline aldı.
Lucy'den devam:
Marry'i aramaya başladım.Telefonu kapalıydı.Şarjı bitmiştir diye düşündüm ve jash'ı aramaya başladım ama açan yoktu.Tekrar aradım. Biraz çaldı. Benim için saniyeler geçmek bilmiyordu. Ağlayarak tanrıya dua ediyordum. ve aniden telefonu boğuk bir ses açtı ''buyurun'' bir saniye bu ses jash'a ait deildi ''siz kimsiniz'' ''ben memur David'' ''Annem ve babam neredeler?!" sesim fazla yüksek çıkmıştı "Jash ve Marry'i Holmes Chapell'daki bir hastaneye yerleştirdik" duyduklarımı İdrak ettikyek sonra hemen telefonu kapattım. İdama koşup acele acele bir bavul hazırladım. Arabamın anahtarlarınıda alıp havaalanının yolunu tuttum. Arabayı deli gibi kullanıyordum sonunda havaalanına geldim. Hemen Holmes Chapel'a bir bilet aldım ve uçağa atladım.
- 3saat sonra:
Sonunda Chicago'dan Holmes Chapel'a gelmiştim. Bavulumu aldıktan sonra,araban Chicago'da kaldığı için bir taksiye atladımatladım. Direk hastanenin adını söyledim. Tanrıya şükür hastane yakınmış. Hastaneye geldiğimde memur bey adı sanırım David'ti direk beni onların yanı götürdü. Bir saniye beni morg'a götürüyordu. Hayır hayır onlar ölmüş olamazdı öyle değil mi? Son anda oradan dönüp büyük bir odaya girdik. İkisinde çok kötü durumdaydı annem yani Marry "sana bir şey söylemeli-" "Mary Mary " tanrım nefes almıyordu hayıır onlar benim herşey imdi onlardan başka kimsem yoktu. Ne arkadaşım, ne kardeşim,nede bir erkek arkadaşım niye her şey beni bulur ki "anne" ona ilk defa böyle sesleniyorum.
Ama hayır yine cevap vermiyordu. Birden makineler ötmeye başladı ve doktorlar geldi. Bir hemşire beni dışarı çıkarttı. Hıçkıra , hıçkıra ağlıyordum nefesim daralıyordu
Tommy'nin ağızından:
Onu gördüm meleğimi, hayatımın aşkını gördüm çok kötü ağlıyordu. Şuan onun yanında olup ona sarılmayı o kadar çok isterdimki tanrım ona hala deli gibi aşıktım. Sanırım ben ona bağlan dım o Ches'i elime geçirirsem onu öldüreceğim!! Sırf sarhoşluğumdan yararlanıp beni meleğimden ayırdı. Gereksiz Ches birde hamileymiş.....
Lütfen yorum yapın okuyan herkeze teşekürler :))))))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rock'n Roll (harry styles fanfic)
FanfictionLucy Locket 17 yaşında bir genç kız annesi ve babasını üç ay önce cinayet yüzünden kaybetti.ve o cinayetin olduğu sehre Holmes Chapel'a yerleşti. Bakalım onu neler bekliyor...