27.Bölüm

5.9K 283 44
                                    

Merhaba.Sıkıcı ama akıcı olduğunu düşündüğüm bir bölümle karşınızdayım.Bu bölüm için uğraştım,umarım beğenirsiniz.Birde,yorumlar ve votelar azıcık daha artabilir mi?

Bu arada,önceki bölüm yorumlarına en kısa zamanda cevap vereceğim,unuttum sanmayın

Unutmadan;aramıza yeni katılan o kadar çok okuyucu var ki! Hepinize ailemize katıldığınız ve hikayeme şans verdiğiniz için teşekkür ederim

Harry'nin kendimle başa çıkmaya çalıştığı bir bölüm okumaya hazır olun,

İyi okumalar ^_^



Right now
Tam şu anda

I want you be here with me
Senin benimle birlikte olmanı istiyorum.

'Cause right now
Çünkü tam şu anda.

Everything's new to me
Her şey bana çok yeni.

You know I can't fight the feeling
Biliyorsun bu hisle savaşamam.

And every night I'm feeling
Ve her gece hissediyorum.

Right now
Tam şu anda

I want you be here with me Ella
Senin benimle birlikte olmanı istiyorumElla.


27.Bölüm

Harry'den

Hala aramadı.

Ella altı buçuk saattir hala aramadı.

Yok, kesin bir şey yaptılar kızıma. Yoksa neden aramasın? Beni de unutma-mYoksa bizi unutturacak bir ilaç falan mı verdiler ona?

Artık odalıktan çıkartıp savaş eserine dönüştürdüğüm odaya baktım. Ve daha sa sinirle sansalyeye bir tekme atıp son çivilerinde dökülmesini izledim. Şu an ev bile böyle başıma çökse -ki zaten çökmüş kadar oldu- umrumda olmazdı. Ella kurtulsun yeter ki. Ona olacaklar bana olsun ama o kurtulsun.

"Biraz gevşemeye çalış, her yerde arama var Harry." Jesscia'nın sesini ilk defa bu kadar şefkatli duyuyordum.

"Al bunu." Elindeki yeni farkettiğim kahveye uzandım.

"Sağol."

"Önemli değil." Etrafı biraz toparladıktan sonra yanıma oturdu.

"Darcy aradı." Yüzümü ona çevirdim. "Galiba bir iz bulunmuş." Hemen ayağa fırladım.

"N-Ne zaman?" Ayağıma bir şey batmamasına dikkat ederek odadan çıktım. Oda arkamdan geliyordu. Aşağı iner inmez montumu giydim.

"Yaklaşık yarım saat önce."

"Ve sen bana yeni söylüyorsun öyle mi?!" İrkildi.

"Yukarıda kötüydün, yanına gelsem bile söylememe, daha doğrusu konuşmama izin vermeyecektin." Bu konuda da haklıydı. Gözüm çalan telefonuma kaydı. Dağınıklığın arasından ilerledim ve lanet olası telefonu buldum. Beklediğimin ve istediğimin aksine Ella değil, Darcy arıyordu.

"Yoksa bir iz mi var?" diyerek telefonu açtım. Benim aksime sesi umutlu falan değil, ölü gibi çıkıyordu.

"İzi kaybetmişler." Kalakaldım.

Elimdeki son umut da tükendi. Koskoca Londra, üstelik şu an Londra'da oldukları ne malumdu? Kızıma kim bilir neler yaptılar, neler yapıyorlardı, neler yapacaklardı? Küçücük kızım nedenini bilmediğim bir şekilde ortadan kayboldu ve ben hiçbir şey yapamadan, elim kolum bağlı oturuyordum. Babalık duyusuna aykırı davranıyordum. Şu an işi o hiçbir şey beceremeyen ve geldiğinden beri hayatımızı karartan annesine bırakmış olmamam gerekirdi.

Dear Daddy (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin