9.Bölüm

24.8K 188 37
                                    

Bir süredir tuttuğum nefesimi artık dayanamayacak duruma geldiğimde bırakmıştım.Aybarsın kasılan yüz hatları ve sinirden çok dahada koyulaşan gözlerine baktıkça öfkesinin patlamaya hazır bir yanardağ gibi olduğunu görebiliyordum.Korkudan ses çıkaramasamda, hızlıca soluk verdim ve kendimi zorlayarak konuşmaya çalıştım;

B..be..bee..ben

Kahretsin! Kekeliyordum.Aybars sert bir şekilde ses tonunu koruyarak mırıldandı;

-Benimle gel.

Ne ? Ne yani nereye götürecekti beni Eyvah!! Yoksa birşeyler gördüm diye beni ortadan kaldıracakmıydı.Napmalıydım acaba kör olmuş taklidi yapsam anlarmıydı.Saçmalamayı kes duru karşındaki bir ergen değil katil.İşte şimdi bitmiştim.
Korkak adımlarla aybarsın peşinden gidiyordum.Aklımdaki sorularda bende artık bitmiştik.Aklımdaki sorular, evet aklımdakiler çok karışıktı.

Aybars benim zihnimi kaplayan birisi olmuştu artık.

kimdi?

Ne gibi işler yapıyordu?

Onu hastanede gördüğümde doktorun önerdiği tedaviyi neden reddediyordu?

Ne için tedavi olacaktı?

Evime ilk geldiğinde neden yaralıydı?

Kötü birisiyse neden beni öldürmüyordu?

Bunları düşündükçe zihnimde,bedenimde,ruhumda yıpranıyordu.

-Binsene şu arabaya!

Aybarsın sesi üzerine kendime gelmiştim ve ürkekçe arabaya bindim.Nereye gidiyorduk hiç bir fikrim yoktu.
Yol boyunca o konuşmadığı için bende konuşmuyordum.Yüzüne baktığımda ilgisini tamamen yola vermiş ancak sinirli olduğu kasılan yüz hatlarından hayla belli oluyordu.
Sonunda ahşap ve oldukça eski bir evin önünde durduk.

Korkuyordum hemde çok.

Hızla arabadan inip kapıma geldi ve kolumdan sertçe tutarak beni ahşap eve doğru sürükledi.Ses çıkaramıyor sadece korkudan titriyor ve ağlamamak için hıçkırıyordum.Evin içerisine girdiğimizde azda olsa evin içine göz atmıştım.Ev bomboştu iki eski kırık koltuk ve ortada duran küçük sandalyeden başka hiç birşey yoktu.Aybars kolumu bırakarak yüzüme doğru döndü öfkeden ateş saçan Gözleriyle gözlerimi buluşturdu ve kükrercesine bağırmaya başladı.

-Merakmı ediyorsun!???? Haa lanet olsun merakmı ediyosun.İşte al geçsin merakın Bu ev varya siktiğim bu lanet evi varya benim cehennemim oldu anlıyormusun?Şimdi sorsana bana neden o işlerle uğraşıyorsun diye.Bu benim işim anla artık bu ev benim cehennemim bu sandalye varya benim bittiğim an bu sandalye hayallerimi varlığımı benden aldı.Ve ben o sandalyede hayatımı bitiren herkezin hayatıyla oynicam.

Aybars sözünü kesip gözlerini sandalyeye dikince şaşkınlıktan donan bedenimi zorlayarak bende ortada duran sandalyeye baktım.Bu sıradan sandalyeyle hayatının bitmesinin ne alakası vardı ki?
Kafamı tavana doğru kaldırdığımda karanlık gudubet eve vuran gün ışıklarının yansıdığı yere bakınca hıçkırık atarak elimi ağzıma götürmüştüm.

Aybars bunu farkerdince kolumdan tuttu ve beni hızla evden dışarıya çıkardı.

-Ne o tavandaki ip nede o sandalye hiçbiri seni ilgilendirmez.Tıpkı benim uğraştığım işler gibi.

Ben hayla gördüğümün etkisindeydim tavana çakılmış demir bir alete bağlı kalan ip ve aşşağısındaki sandalye hayla gözümün önünden gitmiyordu.Bu bir intihardı ama kim? Kim neden bu evde intihar etmişti?

Aybarsa baktığımda çoktan arabaya doğru ilerlemişti hemen arkasından gittim ve ön koltuğa oturdum.Kafasını bana dönerek sert sesiyle beni uyardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 08, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MÜPTELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin