Yorgunluğu ma değdi. Sözümü tuttum artık istediğimi yapabilirim. Yarın hastanede çalışmaya başlıyorum. Yorucu günler başlıyor. Ve tören başladı.kürsünün önünde toplan dık madalyalar verilecek. 3 cü. 2 kinci. Ve birinci jacob efe yani ben madalyamı aldım. Olimpiyatlara gidebilirim artık. Ama hem yüzme hem doktorluk zor olacak benim için . Birinden vazgeçmem gerekebilir. Ama hangisinden vazgeçerim bilmiyorum. Yarışma dan sonra arkadaşlarla kutlama yapacaz. Herkes etrafımda beni tebrik ediyor. Gözüm babamı arıyor ama etrafta göremiyorum neden gelmedi ki ! Neden? Şimdi soyunma odasında duş alıp hazırlanmalı yım. Duş alırken bir ses duydum. Biri nin arkamdan yaklaştığı nı döndüğümde frenk dememe kalmadan bana sert bir şekilde vurdu. Beni yere serdi. Ama neden? Boğuşmaya başladık. Ne olduğunu anlamaya çalışırken sert bir şekilde düştüm ve başımı musluğa çarptım.
- Hey frenk ne yapıyorsun?
- Hey frenk kaçma.
- Dur yapma.
- Çabuk jacob a bakın .
- Biri ambulans çağırsın.
- Jacob kendine gel jacob.
- Aman tanrım kafası kanıyor.
- Biri çabuk birşeyler yapsın .
- Çabuk! Ambulans geldi mi?
- Henüz gelmedi.
- Koç u çağırın.
- Burda neler oldu?
- Frenk jacob a saldırdı. Ona kaç defa jacob dan uzak durmasını söyledik ama dinlemedi. Jacob kazandığı için çok kızmış olmalı. Durduramadık koç.
- Nasıl engel olamadınız. Neden hemen bana haber vermediniz .
- Koç ambulans geldi.
- Çabuk olun bilinci kapalı yardım edin.
-Tamam sakin olun geri çekilin. Müdahale edicez.
- Telsizle hastaneyi bilgilendirin cabuk.
- 20 li yaşlarında erkek hasta.
- Hasta başına aldığı şiddetli darbe
sonucu bilinci kapalı.
- Hastane hazırlıklı olsun.
- Tamam şimdi hemen hastayı naklediyoruz.
- Koç ben gidebilirmi yim.
- Hayır ben giderim sen eşyaları hazırla arkamızdan gel.
- Tamam koç...
- Hastaneye haber verildi mi. 2 dakikaya oradayız.
- Verdim şimdi az kaldı.
-Jacob beni duyuyormu sun.
- Jacob! Jacob! Jacob!...
