İŞ GÜNÜ
Sabah uyandığımda ablam yanımda kalktım ve seslendim çoktan gitmişti . sandalyeye oturdum ve masanın üzerindeki notu gördüm notta –ben akşama doğru gelicem sen odadan çıkma ben bekle kimseye kapıyı açma beni arama söz veriyorum gelicem -ABLAN yazıyordu bende saat 5 e kadar odada oturdum dayanamadım dışarı gizli bir şekilde çıktım çıkttığım anda motel yanmaya başladı hiçbirşey anlamadım birden ablam May ortaya çıktı yine elimden sıkı sıkı tutup koşmamız gerektiğini söyledi minik bir dükkanın içine girdik dükkancı yanık kokumuzdan bize yardım etti kıyafet su yiyecek ve bir miktar para verdi ablam parayı kabul etmedi dükkan sahibi ne olduğunu anlatmamızı istedi ablam ilk güvenemedi sonra ağlıyarak herşeyi anlattı dükkan sahipi –olamaz geri döndüler dedi ablam benden dükkandaki eşyalara bakmamı gezmemi istedi birşeyler olduğnu anladım ve ordan uzaklaştım ama benim kullaklarım güçlüdür 100 mil uzaktakı konuşulanları bile duyabilirim hiç kimse bunu bimiyor ablam ve dükkan sahibini dinlemeye başladım ablam –ne geri geldi dedi dükkan sahibi-var olmıyanlar geldi sizin için hayla anlamamıştım niye biz diye ablam da bu soruyu sordu dükkan sahibi –genelikle lanetli veya yasamayan veya suçu olan yada yadaa tanrının seçmiş olduğu kişiler için gelirler tabi tabi bu 10000 yılda 1 olur çok garip sen bu dediklerime bakma bu sadece bir efsane sen kardeşine sahip çık o heran ortadan kaybolabilir diyordu ablamın yanına gittim korkmuştum ablam bana sarıldı dükkan sahibi para verdi ablam bu sefer kabul etti kapıda bekliyordum ablam teşekkür etmek için yaslı amcaya tessekür etti ve sarıldı tam geiyordu bana doğru birden bir sey beni çekti eski evimize kadar sürükledi orda bıraktı tek basımaydım kendi odama gittim simsiyah tı her yer ağladım annem babamıözlemiştim orda kendime bir söz verdim ne olursa olsun bize bunları yapanı öldürceğim dünyada kimseye bu olmayan şey için zarar gelmeyecek diyordum bağırarak söylüyordum odamdan çıkınca ablam bana sarıldı ve –ne olursa olsun sana kendime söz veriyorum bunu kim yaptıysa öldüreceğiz onu yok edeceğiz kimseye zarar gelmeyecek ama bunu öldürmek zor olacak çünkü bu var olmıyan bir yaratık bizim için geldi ama bizi değil başkalarınıöldürüyor belki bundan bir sürü vardır ben ben bimiyorum ama bunlarıöldürceğiz dedii elimden tutdu ve sokaklarda uzun bir yürüyüş yaptıkbu gece uyumıycaktık bir motel bulup parasını verip yerleştik düşündük araştırma yaotık ve bizimkine benzer 199 olay olduğunu gördük hepsini gözden geçirdik birinin elleri kanamış birinin burnu birinin ayağı bacakları kolları kulağı vb. ama göz kanamsı yoktu araştırmamıza göre kişinin neresi kanadıysa ailedeki bir veya olen kişi haricinde herkesin özel gücü ola bilceği yazıyordu birisinin uçma birisinin kaybolma hızlı koşma hipnotize etme arasından geceilme ışınlanabilme gelecek görebilme sekil degiştre bime vb. bir sürü yetenek olabılme durumu varmış ablam acaba bizimki nedir diye düşündü ben ummarım bu güç bize zarar vermez dedim ablam vermezz dedi mutlu bir şekilde gittiğimiz dükkana gidip araştırmamız hakkında bilgi verdik dükkan sahibi kenarda oturan çocğu gösterdi itiraf etmek gerekirse çocuk çokk yakışıklıydı ablam –kim bu diye sordu D.S oda sizden ailesinin bacakları kanamış gidin konuşun dedi ablam benden öndeydi bile beliki hoşlanmış ablamla ablam benden öndeydi bile beliki hoşlanmış ablamla gençç konuşmaya başladı–Senin olayın ne ? genç cevap verdi -Adım Jensen quartiz dedi anlatmaya başladı minik kardeşi o kazada ölmüş ! ayaklarından kanlar akmış nerdeyse aynı hıkayelerdi bizimki ve 199 olayında hikayesiydi ablam bizi yardım edermisin dedi bize kim bunları yaşattıysa onu öldüreceğiz dedi jensen bu işte vardı GÜÇLÜ BİR SESLE VARIM DEDİ sonra kendisini ve beni tanıttı kaybedecek zaman yoktu jensen zengin biriydi son model lüks arabası bize –Sizi eve bırakayım geç oldu dedi ablam yutkundu bizim evimiz yok diyerek ağlamaya başladı sonra jensen gelip ona sarıldı ama benim var diyip sırıttı arabaya bindik içi çok lükstü deri koltuklar tablet bilgisayar masası telefon jarj yeri ve daha bir çok teknolojik ürün ablam sanki bu yere aitmiş gibi normal davrandı bense galiba düşündüğüm şeyi söyledim ohaaa ablam öne oturmuştu bana kızgın bir bakış attı ve eve doğru gittik eve gelince ev değil saray olduğunu anladım burası büyüleyiciydi ben ve ablam burdaki kokan şeyin çok hoşumuza gittiğini farkettik sanki sanki… amozon ormanlarındaki yağmur ferahlığıydı ardındann jensena –çok yorgunum yatabileceğim bir yer var mı ? diye sordum oda geldi ve prenseslerin kaldığı odayı göterdi resmen odada herşey vardı kitap masa 3 bilgisyar1 plazma televizyon armut koltuk ve kocaman bir yatak –iyi geceler prenses. Deyip anımdan öptü çok mutluydum ama hiç uykum yoktu ben galiba odamın nasıl olduğunu merak ettim herneyse ablam ve jensenin konuştuğunu duydum kulak misafiri oldum:
-peki america o ne olacak zavallı kız daha küçük annem ve babam öldü onu kaybedemem (america kardeşinin adı)
-ne hissetiğini biliyorum ben kaybettim herkesii am güçlüyüm çünkü intikam alıcam öldürcem bunu yapan o sürtüğüdedi
-bende yardım etcem sen ve ben amrica da araştırma yapar evde bunu başarabiliriz
AMAN TANRIM ABLAMI ÖPTÜ inanmıyorum kelimelerin ardından deli gibi öptü ablamı ablam ona sarıldı ve galiba uyuya kaldılar ben de yatsam iyi olacak kulaklarım ağırdı benim özel güccüm buydu ama ablama yarın sabah söyleyeceğim şimdi yatıcam umarım jensen ablamı mutlu eder onun mutlu olmasını çok isterim eski hayatımsa geride kaldı artık daha zor olcak herşey ama ben BİZ bunu yapabiliriz.