7.BÖLÜM
O VE BEN BÜYÜK AŞKIZ
Sabah herkesten önce uyandım kuaföre gittim saçımı yaptırdım duvağımı yerleştirdiler , makyajımı yaptılar ve halledilmesi gereken kızsal şeyler halledildi . Eve gittim Jensen beni görmesin sürpriz olsun diye ona gözlerini kapatması ve odadan çıkmasını söyledim. Çıkar çıkmaz kapıyı kilitledim .Saçlarım dalgalıydı makyajım pembe yanaklar beyaz simli far ,siyah eyeliner ve kırmızı mat bir rujdu. Elbisemi giydim ve beyaz hafif topuklu ayakkabılarımı saat 12’ydi bizim 1.30 da orda olmamız gerekiyordu şimdiden yola çıksak yetişirdik. Kapının kilidini açtım ama dışarı çıkmadım 5 dakika sonra Jensen geldi bana uzun uzun baktı
-Vay! Tanrım Çok güzelsin.
-Cidden mi? Çok tombiğim demi?
-Alakası yok !
Dedi çatlarını kaştı sonra kolunu uzattı koluna girdim dışarı çıktık. Arabaya bindik.
-Castiel ve America nerde?
-Önden gittiler onlar
-Düğün nerde ?
-Dağın başında.
Dağ mı dalga mıydı bu sustum Jensen’ı inceledim çok yakışıklıydı saçları çok hoştu normalde aşağıya sarkıyordu ama o suyla yukarı kaldırmıştı jöle olmadığına eminim çünkü anından sular akıyordu ve o jöle kokmuyordu saç spreyi de değildi. Zaten jöle süren erkeklerden hoşlanmazdım .Takımı çok hoş ve sadeydi bu onu asi gösteriyordu. Dayanamadım ve onun yanağını öptüm Tanrıya şükür ruj izi olmamıştı .İki saat sonra gelmiştik her şey çok güzeldi peder bizden 5 dakika sonra geldi Jensen’nın koluna girdim America arkamdan gül yaprakları atıyordu manzara çok güzeldi her yerde çiçekler vardı .Peder konuşmaya başladı ama onu dinlemiyordum Jensen’a bakıyordum çok mutluydum ‘’bla bla bla bla bla sen May Stay gerçekten Jensen quartiz ile evlenmek istiyormusun?’’
-Evet
Sonra Jensen’da evet dedi.Evlilik belgemizi aldık Castiel ve America kuvvetli alkışladılar .Jensen duvağımı açıp beni uzun uzun öptü ,bu sanırım çıkmayan rujlardandı.
Elimden tuttu ikimizde koşuyorduk o önde ben arkada dağı ini yorduk sonra gölün kenarında ki tekneye bindik o kullandı tekneyi sonra minik bir adada durduk minik bir ev vardı Tanrım ev çok ama çok güzeldi şirin renkler büyüleyici uyum ,çiçekler biz zaten oraya gidene kadar 6.30 olmuştu hava yarı karanlık yarı aydınlıktı Beni kucağına aldı yatağa kadar taşıdı sonra gece boyunca seviştik . Anne olmak istemediğimden önlemli davrandık.
Sabah gözlerimi açtığımda Jensen saçlarımla oynuyordu gülüyordu ben de sonra kalktı dolaptan üstünü giyindi ama benim kıyafetlerim?
-Benim kıyafetlerim nerde?
-Dolabımızda?
Dolaba baktım iç çamaşırlarım falan hepsi burdaydı
-Kim getirdi bunları
-America
İçim rahatlamıştı donlarımın Jensen’nın görmesini istemezdim minik bi elbise giydim Jensen elimden tuttu ve yine beni sürükledi gülüyordum mutluydum
-Gözlerini kapa.
-Ne ?
-Kapa işte
Kapadım ve elinden sıkıca tuttum beni önüne aldı sonea
-Bekle ,dedi
Merak ediyordum sonra su sesi duydum ama anlamadım
-Şimdi öne gel yavaş yavaş ve ben sana dur deyince atla