Michael ve diğerlerinin konserinden sonra dört gün geçmişti.
Bu dört gün boyunca yoğun bir depresyon altında hissediyordum. Bütün gün aptal gözlüklerim ile beraber yirmi dört saat dizi izleyip kendi kendime ağlıyordum. Kış ayında olmamıza rağmen çöp kutusu, yediğim dondurma kutuları ile dolu. Niall bunun için "Hasta olunca yine seninle ben uğraşacağım adamım." diyordu.
Neden böyle olduğunu bilmiyorum. Sadece Zayn aklımdan çıkmıyordu. Ve Lola... O gece yanımdan kalkıp onunla gidip bir daha dönmemesi ve Louislerin iğrenç şakalar yapmalarını unutamıyordum. Böyle hissetmemem gerekiyor ve bu hislerin ne olduğunu gayet iyi biliyordum aslında. Daha önce kendimi hemen geri çekip kurtulurdum ama bu sefer yapamıyordum. Olmayacak gibi. Dört gündür onların ne konserine gidiyor ne de buluşmalara katılıyordum. Böylesi daha iyiydi belki de.
"Ben sana ne demiştim?" dedi alayla Finn.
"Sus."
"Birkaç gün sonra ona aşık olup karşımda ağlayacaksın demedim mi?" Bunun üzerine yeniden ağlayıp ağzıma kocaman bir dondurma parçası attım.
"Ah gerizekalı... Ne yapacağız şimdi?"
"Bilmiyorum!"
"Onu elde etmelisin. Ben sana zaten en başından beri diyordum. Kafesine at şu çocuğu."
"Öyle kolay değil. O Zayn..." O Zayn Malik. Bradford' un en önemli barlarından birinde grubuyla müzik yapan, fazla tanınmış bir insandı. Tamam, düşündüğüm gibi bir insan çıkmamıştı ama onunla birlikte olmak çok imkansız geliyordu gözüme. Belki de beni sadece küçük kız kardeş gibi görüyor bile olabilirdi.
"Hiç kendine baktın mı aynadan? Öyle güzelsin ki Rosie, dikkat çekmek için bir şey yapmana gerek yok." Başımı çevirip duvarın dibindeki dolabın aynasından kendime baktım. Şişmiş ve kızarmış yüzüm, dağılmış saçlarım olmasa güzeldim aslında.
"Gerçekten mi?"
"Ben yalan söylemem." Tekrar kocaman bir dondurma...
"Sana ne iyi gelir biliyor musun? Alışveriş! Evelyn' i de alıp güzel bir alışveriş yap."
"Param yok." Buraya gelirken biriktirdiğim paradan çok az kalmış, en yakın zamanda kendime bir iş bulmam gerekiyordu.
"İstiyorsan hesabına biraz gönder-"
"Hayır!" Birisinden para almaktan nefret ederdim ve saçma bir alışveriş için Finn' den bunu istemek bana göre değildi.
"Sen bilirsin. Ben teklif ettim."
Zil çaldı.
Keşke Niall evde olsaydı ve ciğerlerim sökülecek derecede ona kapıyı aç diye bağırabilseydim.
"Zil çaldı Finn."
"Kim geldi? Açsana."
"Bekle." Yatağımdaki pikeyi omuzlarıma alarak gözlüğümü düzelttim ve kapıya doğru yürüdüm. Muhtemelen Niall' dır.
Daire kapısına birkaç kere vurulduğunda adımlarımı hızlandırdım. Kapıyı açtığımda Zayn Malik' i görmek o an için bayılmama neden olabilirdi. Kalbim bir at gibi, soluklarımsa tavşan...
Omzunu yasladığı borudan uzaklaşıp baştan aşağı beni inceledi.
"Sana ne olmuş böyle?" Görüntümün iğrençliğinden dolayı utanıyor, beni böyle görmesini istediğim en son kişi karşımda beni izliyordu.
Cevap vermeyince "Niall RVEC gibi tuhaf bir şey geçirdiğini söyledi. İyi anlaştığımızı düşünüp beni buraya yolladı. Konserlere de gelmiyorsun. Hepimiz seni merak ediyoruz Tosbağa." Aklıma Lola geldiğinde tekrar gözlerim doldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
toward the sky • malik
FanfictionÖzgüven sorunu olan asosyal Rosie' nin tek dostları Niall, sanal arkadaşı Finn, internet ve dondurmaydı. Fakat hayatına giren bir barmen ve rock grubu her şeyi aynı yapmayacak. 22716