Artık sona yaklaşıyoruz.

144 18 0
                                    

Hayatın tuhaflıklarıyla bir arada olmak bizi genelde farklı kılar. Ve farklı olmak her zaman iyidir. En güzelide kendin olabilmek en iyisidir. Toplumun geri kafasından uzak olup, kendi evrenin içerisinde olmak en iyisi. Kendi düşüncelerinin diğerlerinden daha elverişli ve mantıklı olmasıda ayrı bir konudur. Toplumun önyargısı yüzünden insanların hergün düzenli olarak kullandığı maskeleri vardır. Ve hepsi kırıcı bir şekilde hareket ederler. Sırf gösteriş olsun diye duygusuzca davranabilirler. Hayatı basite alabilirler. Bu yüzden hep sevgiden yoksun kalırlar. Sadece ihtiyaçlarını gidermek için yaşarlar. Ve bağlı kalmak nedir bilmezler. Sizlere bir sorum olsun.Sevgi ya da insan mıdır bizi güçlü kılan? Yoksa insanın içindeki sevgi midir bizi güçlü yapan. ? Hiçbirimiz bilemeyiz. Ama cevaplarınızın mantıken doğru yolu bulacağına eminim. Bana soracak olursanız. Sevginin gücü herşeyin üstesinden gelebilir. Çünkü inancım o kadar düşük yerlerdeki. Artık insanların içindeki sahte olsun gerçek sevgi olsun ayırt edemez oldum. Ya da gerçek sevgilerini gizlemeyi seçen insanlar olsun. Çoğunluğuna bakarsak insanlar her konuda hayatlarını sahtelik ve yapmacıklık üzerine kurmuş. Herkes gizleniyor. Kimse kendi olamıyor. Kayboluveriyor bu boşlukta. Farklı kavram içerisine giriyor. Düşünmeye çalışıyor, fakat beceremiyorum. Ardından sigarasına ya da kulaklığın sarılıyor. Düşünmeye çalışıyor, stresten saçları dökülmeye başlıyor, düşünmeye çalışıyor, sinirden tırnaklarını yiyor. Yine düşünmeye çalışıyor ve sonunda başarısız olacağını düşünüyor. Çünkü onu güçlü kılan şeyi bulamıyor. Etrafındakilere bakıyor, kime elimi uzatsam diye düşünüyor. Ama darbelere yenik düşünmekten korkuyor. Bu savaşın içerisinde direnemiyor. Kaybediyor birbir benliğini, yalnız ölmekten korkuyor. Vücudu yalnızlığa doymuş, fakat sevgiye aç bir şekilde yaşıyor. Aslında kendisi herşeyin farkında, bunları atlatacağını biliyor. Herşeyin geçeceğinide biliyor. Tekrar doğacağınıda biliyor. Bildiği halde bu halde oluyor. Çünkü düşünmekten delirmiş hale geliyor. Aklını kurcalayan tonlarca şeyi kenara atamıyor aynı yolda mutlu bir şekilde yürürken ayağının altına yapışan sakızın seni rahatsız edip ardından sinirlendirmesi gibi. Bilemez ki kime güveneceğini bilemez ki kimleri seçeceğini bilemez ki ayaklarının üstünde durabileceğini. Hissedemez ki yardımcı olan kişilerin ona iyi gelebileceğini. Hissedemez ki yeni bir sevgiye hazır olduğunu. Bilemez ki iyi insanlarında hala olduğunu. Bilemez ki daha ne nice insanların birbirinden farklı hikayeleri olduğunu. Onlarında bir ton acılarının olduğunu.İnsanların size yaptığı tek yardım beyninizi ve sizin sisteminizi çökertmek. Sizi bu hayattan silmek. Fakat bilmiyorlar ki sizin ne kadar güçlü olduğunuzu ve size yıkamayacaklarını. Ama psikolojinizle çok güzel oynarlar. Aynı bir çocuk oyuncağı gibi. İzin vermezsiniz. Hiçbirşeyi takmıyorum dersiniz ama o kafanızın içinde kopan fırtınaları o gülüşünüzün altında saklanan mutsuzluğu kimse göremez. Ve şunuda unutmayın ki güçsüzlüğünüzü asla insanlara göstermeyin. Ağlayacaksanız odanıza çekilin. Mutsuz olacaksanız tek başınıza mutsuz görünün. İnsanların yanında mutlu görünün sizi yıkmaya çalışanlara gülümseyin. Yoksa sizi tekrar vururlar. Sizde sahte olun. En azından sizin sahteliğiniz onlarınkinden daha gerçekçi olur. Benim hikayem karmaşıktı. Ama siz kendi hikayelerinizle büyüyün. Ve herşey sizin bilinciniz altında kontrol etmek, silmek, vazgeçmek, etrafınıza bakın ve kendinize gelin. Bu hikaye benim değil sizinde hikayeniz olsun.

Grinin Hikayesi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin