"Efsaneye göre burada oturanların hepsinin kaderi bir birine yazılmıştır.Gerçek kalbiniz kiminle eşse bu karşı cinsteki varlıklardan olur.Siz bir iyi vampirsiniz.Karşınızdaki cins kötü vampir omak zorundadır.Biz iyiler olarak eşimizi bulmak için kaderimize bağlanmalıyız..."Srina hocamızın anlattığı saçma sapan olaylar canımı hayli sıkmıştı.Sanki eşimizi bulamk zorundayız.Minik minik deftere yazılar yazmaya başladım.Benim adım Angelive.Hem şeytan hem melek adı taşıyan tek varlıktım.Biz iyi olarak ayrılmış bir vamiriz.Ders görüyoruz.Güneşe dayanmak için resmen asılıyoruz.Ama sonunda rahat rahat hayvan kanı içebiliyoruz.Kötü olanlar insan kanı içenlerdir ve her zaman insan kanını tatmak istemişimdir.Ama ne yazık ki birden heveslerim bir sihirli güç tarafından yok oluyordu.Ama kötü bir eş kalbim olursa sanırım ondan bana bunu yapmasını diliycektim."Srina hocam,fakat mesela iyi kalpliler diye adlandırılmış olan bizler kötü kalbli olarak adlandırılımış olanlara aşık olduk diyelim ve biz insan kanı onlar da hayvan kanı içmek istiyorlar.E sonra nolucak?"sorumun karşısında Srina hoca hayrete düşmüştü."Böyle bir şey söz konusu değil Bayan Peregrine."haince kaşlarımı kaldırıp isyan edercesine Srina Hocamıza bakıyorduk."Tamam tamam tamam...Söz konusu olduğu zaman...cezalandırılıcaksınız."herkes nefesini tutmuştu.Kimse ama kimse ağır Vampir Mahkemesine çıkmak istemezdi."Ama kalbinizle istiyorsanız bunun Mahkeme karar vermesini sağlamalısınız.Bayan Peregrine bu soru nerden aklınıza geldi?"elimdeki kalemi masaya koyup dikleştim."Bilmiyorum Byan Stera."anlamış şekilde birşeyler mırıldanıp elini çırptı."Bugün eşinizi bulmak için toplanılıyor.Kimse meraklı olmaması gerkiyor."zil çaldıktan sonra herkes sınıftan çıktı.Aralarında ben de vardım.Siyah dolaplarımızın önüne gelince duraksadım.Bugün eşimiz açıklanıcaktı.Korkuyla inleyerek dolabımı açtım.Açmamala beyaz bir kağıt düştü.Açıp bakınca bunu gıcık Jeremy yazmıştı. "EE bugün seçimler var mutlu musun değil misin?Tamam sormadım say minik bücür.Sen benden bir yaş küçüksün bücür.Heyecanlanma bebeğim.Sadece ülümse.Kerşındaki gülüyorsa somurt.Her şey karşılıklıdır... GICIK JEREMY......" notu alıp defterimin arasına koydum.Arkadan hoş müzik sesi gelince zamanın geldiğini anladım.Vampir Okuldesinin yaptığı buluşma başlıycaktı.Korkmuyordum.Heyecanlı değildim.Hevesli değildim.Hayattan soğumuştum.Kim benimle yaşamak ister ki? Sanırım canına susamış bir vampirdi.
Herkes oturmuş grubuyla bir şeyler konuşuyordu.Jeremy ve grup arkadaşlarımı görünce hızla yanlarına oturdum.Hepsi 1 yaş büyüktü.Ve bu yaşımın arasında yalnız olduğumu açıklıyordu. Jeremy kolunun altına beni alıp bebek gibi konuşmaya başladı."Abisinin bir tanesi erkekle çıkıcakmıymış.Dövelim mi onu?Ha?"kahverengi saçlarımı ondan çektim."Komik değil Jeremy.Tamam mı?Dalga geçme."üstümdeki kuşlu olan kazağımı düzelttim."Hadi ama.1 sene sonra karşı takın-mlardaki kişileri seçiyorduk.Yalnız 3. sınıf olunca rahatladık.2.sınıfta seçim1.sınıf ise tanışma..." Elena elindeki kolayı bırakıp bana baktı."Sanki çiftleşmemizi bekliyorlar."oturduğum yerde öksürürken Jeremy alayla kahkaha atıyordu.Zil çalınca herkes şans dileyip başımı öptü.Jeremy ben ve Elena kalmıştık."Düşünsene karşı tarafın Look senle birleşiyor...Uf be onla olmak için nelerimi vermezdim..."sıkıntıyla nefesimi dışa verip Elena'ya baktım."Ne yazık ki bana ezik erkek gelir içimden bir ses de 'Ya bi git artık benimle konuşma!'diyor."sadece 2. sınıflar kalınca Jeremy ve Elena da kalktı."Unutma her bir şans senin adına olsun Mels adlı fıstık."Jeremy melez diyemediği için mels diyordu ve bana taktığı ad herkesin hoşuna gidiyordu.Angelive.Gerçketen tuhaftı.Annem ve babam ölmeden önce neden bu isimleri takmışar diye düşünüyordum sonra herkes babamı bir şeytan annemi ise melek olarak biliyorlarmış ve onlara taktıkları ad Angelivemiş.Bizim 2. sınıfların müdürü hızlı bir şekilde yanımızdan geçip merdivenleri çıktı."2. sınıf olan benim meleklerim..."arkadan siyah giyinmiş olan bir kadında gelip kürsünün önünde durdu."...VE şeytanlarım..."kadın siyah saçlarını havalandırarak Stefan'a döndü."HOŞGELDİNİZ!"kötü olarak adlandırılan vampirler de gelmiş küçümsercesine bakıyordu.Hele hele de Look denen çocuk bana bakıp yandan yandan gülümsüyordu.Hışımla önüme dönüp pencerenin orada duran Jeremy ve Ian'a çevirdim.Look'a ölümcül bakışlar atıp bana bakıyorlardı.Önceden yara olan yeri kaşıyıp bana dikçe baktı.Sırayla herkesin adları okundu.Ben en sonlarda olduğum için kalbim daha hızlı atıyordu."Angelive Peregrine ve onun eşi Look Nerri ,Look Nerri ve onun eşi Angelive Peregrine..."o zaman herkes nefesini tutmuş bana ve diğer köşede grubuyla duran Look'a bakıp ağızları 5 karış açılmış dercede şoka girmişlerdi.Aynen benim de yaptığım hareketi Look'da yaptı.Durduğumuz yerden kalkıp herkesin yaptığı gibi çimenlerin üstünde yürüyüp önünnde durduk."Sakın diğerleri gibi sarılmaya kalkışma!""Hayatımın en büyük hatasını yapıyorum..."başımı kaldırıp ona baktım."Katılıyorum.Değiştirme olmaz mı?"bana delici mavi gözleriyle bakıp gözlerini devirdi.Herkes önün dönmüş bir şeyler fısıldıyordu."Saırım şuradaki duran erkekler bile birşey hisettirmiyor."bana bakıp biraz kendisine çekti."Angelive bence kaşınma."sakin olamaya çalışıp derin nefes verdim.İşte hayatım değişmeye başlıycaktı.Kötü okulunun en önde gelen isimlerinden birisiyle kalplerimiz birşetirilicekti ve sonsuza kadar ayrılamıycaktık.Bundan korkuyordum,korkuyorduk.Yüzümüzde duydu belirtisi yoktu.Hayat belirtisi yoktu.Ne zaman kalbin birisiyle birleştirilirse hep aynı şekild jkalırdın ve bu hep tekrarlanılırdı.
Okuldan sonra birleştirilcek olan çiftler VAMPİR MAHKEME SALONUnda toplanılıcaktı ve kutsal bir şekiilde birleştirilecekti.Nasıl olacağı hakkından bir fikrim yoktu.Ama bazılarının canını çok yaktığı söylentisi de vardı.Derin nefes verip kitapları odama çıkarmaya başladm.Okul bitmemişti ama kim hayvan kanının faydalarını,insan kanının zararlarını öğrenmek ister ki?Srina kolumdan tutup içtiği kanların verdiği hızla sınıfa tekrar soktu."Bu dersi işlemelisin.Karşındaki kötü vampir olduğu zaman hep insan kanı mı vericeksin?""Ama dediniz mahkeme karar vermeli.E ben neden karar veriyim?"nefretle bana bakıp burnundan soludu."Yeter artık.1 ders sonra kalpleriniz birleştirilecek.Bunları bilmek zorundasın.Yüzüme vurup durma gerçekleri."sınıfa bakınca herkesin bize baktığını anladım çünkü Srina boğazıma yapışmış şekilde beni sandalyeye oturtmuştu.Üstümden kalkıp gülümsemeye başladı"Dersi ben anlatıcağım."bazıları sevinsede benim gibi üzülenler vardı.Kag-hverengi saçlarımı düzeltip iri açık kahve rengi gözlerimle Srina'yı süzdüm.Kızıl saçlar,mavi gözler...pek de güzel değildi.Çünkü kafası büyük vücudu küçüktü.Üfleyerek dersi dinlemeye başladım."Hayvan kanı bizler için kutsal sayılmış bir etkendir.İnsan kanını sadece Mahkeme kararıyla içebiliriz.Her iki kan türünün de zararları vardır.Her içende aynı etkiyi gösteremez.Hayvan kanında bulunan alyuvar yapıları insan kanı alyuvarı gibi aynıdır.Ama güçlü etkisi vardır.Yaraların iyileşmesinde etkendir,insan kanı ise hızlanmamıza yardım eder.Siz iki kandan içmişseniz hep aynı şekilde yapmak zorundasınızdır.Köpek dişleri bazılarınızda sivridir.Angelive gibi,bazıları ise yokmuş gibi göükğr Stefan gibi.Bu sınıfta en çok sivri olan köpek dişli kim var?"bazıları kendilerini gösteriyordu.Srina beni ayağa kaldırıp yanına çağırdı."Şimdi bu Angelive'in uzun ve sivri dişi Stefan'da yok.Angelive daha etkendir.Çünkü uğraşmadan bir hayvanın kalın dersine basitçe geçirebilir.Stefan ise zorda olsa yapmaya çalışır.Aradaki farka dikkat edin.Benim Angelive gibi dişim yok.Uzatmaya çalışanlar olursa dişlerini kaybederler.Mahkemeye çıktığınız andan itibaren çocuklar size görev verilip ayırcaklar.Geçen sene tuhaf bir şeyler yapmışlardı.Bu sene değişicek.Dişlerinizin hakkını vermek zorundasınız.Anlaşıldı mı?"herkes evet anlamında kafa salladı.Ama belki de o kadar kolay olmıyacaktı.
Beyazların ve siyahların hakim olduğu mahkeme salonunda Ian beni sahiplenir şekilde kendisine daha çok çekti."Merak etme.O kadar korkulacak bir şey değil.Ha bu arada iyi seçim yapılmış.Sen ve Look."mavi gözlerini bana dikmiş şekilde düşünceli bakış attı."Korkuyorum.Onun senin hayatını değiştirmesine korkuyorum Angelive."elimle sarı saçlarını okşadım."Hadi ama ben daha çok korkuyorum.Kalpler nasıl birleştirilcek?"o arada bizim adımızı duydum."Angelive Peregrine ve Look Nerri."gruplarının arasından o çıktı vekapıya doğru yürüdük."Canım acıycak mı?"bana inanamayan gözlerle baktı."Keşke yansa."hışımla ondan daha hızlı yürüdüm ve içeri girdim.Buradaki herkesin saçları beyaz,mavi gözdü.Tuhaf olan var hepsi birbirine benziyordu.Birisi sertçe kolumu tutunca dengemi sağlayamadım ve sendeledim. Bakınca bunun odun Look olduğunu anladım."Benden önde yürüyemezsin.Yanımdan yürüyeceksin."gözlerimi kırpıştırıp ona baktım.Acıyan kolumu ondan çeip geçmesini bekledim.Olmuyordu. Derin nefes alıp verip sakinleşmeye çalıştım.Bana şaşkınca bakan iri mavi gözleri bana sabitlenmişti.Umursamayarak arkasından yürüdüm.Yüksek bir yere çıkınca duraksadık.Bize endişeli gözlerle bakan adam gülümsemekle yetindi."Kollarınızı uzatın.."otoriter sesli adama uymak zorunda kaldık.Aynı anda kolarımızı uzattık.Bir bayan gelip kocaman şırıngayla bileğimize sapladı. Acıyla kvranmak istiyordum ama bir yandan da Look'un karşısında küçük düşmek istemiyordum.Dolunca iki ayrı şırıngayıbardaklara boşalttı.Korkuyla bardaklara bakınca elimize fırlatır gibi tuttu."İçin."içmek istemiyordum.İstemiyorduk."İçin!"Look ağzına götürünce adam eliyle durdurdu."Ayn anda İÇİN!"hızla kafama dikince kanın ağzımda bıraktığı histen dolayı çığlık attım.Look da dayanamayıp çığlık atınca yre yapıştım.Kalbime inen ok gibi bir şey canımı acıtıyordu.Başımı ellerimin arasına alıp kıvranmaya başladım.Look duvara yapışmıştı.Ne olduğu hakkında kimsenin fikri yoktu.Biraz daha canım acıyınca dayanamayıp tırnaklarımı karnıma geçirdim.Acyla çığlık atıp gözlerim kapanmaya başladı."Bir şeyler ters gidiyor!"evet.Herşey ters idiyordu.Fazlasıyla can yakan şekilde!
