TANITIM
"Sanırım uyuşuyorum. Bu çok farklı hissettiriyor. Sanki, sanki..." Alaycı kahkahası kulaklarıma doldu.
"Elbette. Çünkü uçurum seni çağırıyor. Bu bir tuzak Celeste. Onun içinde kaybolman için üzerinde bir etki yaratıyor." Gözlerim hafifçe kapanırken dudaklarının yukarı doğru kıvrıldığını gördüm. Bir eli belimi sımsıkı sardı.
"Tuzağa çok yaklaştın Celeste. Her an yem olabilirsin." Bilincim tamamen kapanırken ruhum sanki azar azar bedenimden sıyrılıyor ve gökyüzünde kayboluyordu.
"Bana gel Celeste." Kafam yavaşça aşağı düşerken diğer eliyle boynumu tuttu. Nefesi çok yakınımdaydı. Sanki... Beni... Öpecekmiş... gibiydi.
"Uçurum öldürücüdür Celeste. Ne düşündüğünü biliyorum, ne hissettiğini ve neler yapacağını," son sözleri yüreğime kazık gibi inerken donakalmıştım.
"Dediğim gibi uçurum seni öldürür ve uçurum benim."
Ve dudakları dudaklarımı bulurken tüm dünyam kapkara kuşlara dönüşüp boşlukta kayboldu.
